Vasata mahkûm muyuz? Vasatı mı tercih ediyoruz? Vasattan nasıl kurtuluruz?

Vasat neydi? Vasat, bazen sıradanlık olarak da karşımıza çıkan ortalama standartları ifade eden bir kelime.  Vasata mahkûm olmak da o ortalama standartları kabul etme, o standartlara razı olma durumudur. Sıradanlık içinde yaşamak orta düzeyde bir konfor alanı yaratır. Pek çok kişi o sıradanlıkta yaşamaktan rahatsız değildir, bilakis vasatlık güvenlik hissi verdiği için seçilen ve kabul edilen bir ortamdır.  Hayata dair vasat bir bakış açısı, hedefleri, daha fazla emeği, gayreti, hırsları bir kenara bırakmamıza neden olur. Gelişmek, geliştirmek, kendimizi aşmak, standartların üstüne çıkmak zorunda değilizdir. Etki yaratmak, iz bırakmak gibi gayelerimiz yoksa sıradanlık – vasatlık bizim için güvenli bir limandır.

Vasat insanlar büyük düşünmekten, büyük hedeflere adım atmaktan korkarlar; vasat bir toplumun ve kültürün sınırlarını, kurallarını, düzenlemelerini kabul ederler. Ortalamada kalırlar ne kendilerini geliştirirler ne de içinde bulundukları toplumu – kültürü – aileyi – firmayı geliştirirler. Hayallerinden çok daha azını kabul eder, o hayata yerleşir ve orada yaşar vasat insan…

Oxford Üniversitesindeki bir araştırma sonucunda ortalama insanların özellikleri şöyle sıralanmış.

  • Yaptıkları her şeyde gönülsüzce çaba harcarlar.
  • Düşük beklentileri var.
  • Kendileri için düşük standartlar belirlerler.
  • Genellikle defansiftirler.
  • Güçsüzleştirici alışkanlıkları var.
  • Erteleme konusunda ustadırlar.
  • Geri bildirimleri reddederler.
  • Kurbanı oynamayı severler.
  • Hep bahane ararlar.

Vasat mıyım? Çevremde vasat insanlar var mı? Ekip arkadaşlarım arasında vasatlar mı var? Bulunduğum toplum vasat mı? Veee biz bu vasatlığa mahkûm muyuz?

Robib Sharma’nın dediği gibi “Yüzleşmediğimiz korkular sınırlarımız olur.” Sınırları aşmak, konfor alanından çıkmak, kolayı değil gerekeni yapmak ve vasatlığı geride bırakmak herkesin alabileceği bir karardır. “Herhangi bir yaşam alanında, sıradanlıkla yetinen biri, kendine karşı yalancıdır.” – George Patton Jr. Kendimize dürüst olup atabileceğimiz adımlar:

  1. Büyük düşünmek ilk adımımız olsun. Bu konuda destek alabileceğiniz olağanüstü bir kitap var; David J. Schwartz'ın ilk olarak 1959'da yayınlanan Büyük Düşünme Büyüsü kitabı en etkili kişisel gelişim kitaplarından biridir. Hayaller, hedefler belirlemek, onlar üstüne düşünmek sıradanlığa karşı etkili eylemlerdir.
  2. Şüpheleri bir kenara bırakmak ikinci adımımız olsun. Açılmamış kanatların büyüklüğünü bilemeyiz. Suzy Kassem’in dediği gibi “Şüphe başarısızlığın öldürebileceğinden daha fazla hayali öldürür.” Şüpheleri bir kenara bırakırken yolun zorlu ve yolda başarısızlıklar olabileceğini kabul edip proaktif bir şekilde davranmak sıradanlıktan kurtulurken bize güç verecektir.
  3. Vasat eylemleri listelemek ve en değerli kaynağımız zamanı bizi sıradanlıktan kurtaracak eylemlere ayırmak; çünkü Aristo’nun dediği gibi “Biz tekrar tekrar yaptıklarımızız.” Sıra dışı insanlara, büyük işler başarmış kişilere baktığımızda rutinlerin ve alışkanlıkların başarılarında ne kadar önemli bir rol oynadıklarını görebiliriz.
  4. Kitlelerin, grupların vasat görüş ve eylemlerini takip etmeyi bırakmak; çünkü çoğunluğun söyledikleri ve yaptıkları her zaman doğru değildir. Çoğu insan çok fazla kafein / şeker / alkol tüketir. Çoğu insan spor yapmaz. Çoğu insan az okur. Ülkeden ülkeye yazılanlar değişmekle beraber içinde bulunduğumuz toplumda, şirkette, ekipte çoğunluğun yaptıklarının her zaman iyi – doğru – etik olduğunu söyleyebilir miyiz?
  5. Doğru bir çevreye sahip olmak; zira en çok vakit geçirdiğimiz 5 kişinin ortalamasıyız. Odaklanmış, çalışkan ve hedefleri olan insanlarla birlikte olduğumuzda, dikkatimizi dağıtabilecek veya bizi yoldan çıkarabilecek faktörler azalır. Doğru bir çevre sıradanlıktan kurtulmamızda kritik bir etken olacaktır. 
  6. Sürekli öğrenen olmak, aktif öğrenen olmak; öğrenme sürecinde öğrendiklerini uygulayacak şekilde tutarlılık göstermek, akıllıca çalışmak, öğrendiklerini sınırları zorlamak için kullanmak ve gelişimi sürekli kılmak için çabalamak vasatlığa karşı etkili eylemlerdir. Zira, sıradanlık ve mükemmellik arasındaki fark da çabadan gelir. Ne demiş Frank Sonnenberg: “Mükemmellik için çabalamak daha pahalıya mal olmaz, ancak sıradanlığa razı olursanız, size pahalıya mal olur.”
  7. Hayran olduğumuz kişiler gibi düşünmek; Atatürk olsaydı o ne yapardı diye kendimize sormak; eylemsizlikten eyleme doğru, vasatlıktan mükemmelliğe doğru yola çıktığımızda başarmış insanlardan ilham almak yolumuzu açacaktır.

Çoğu insan ortalama seçimler yapar ve dolayısıyla ortalama bir yaşam sürer. Hepimizin bir varlık süresi var. “Potansiyelimi gerçekten kullanarak hayatımı vasatlıktan uzak yaşayacağım.” diyebiliriz ya da …

Kendimize soralım “Vasata mahkûm muyuz?”

M.Efsun Yüksel Tunç

Eğitmen ve Yönetim Danışmanı

Yaşam ve Yönetici Koçu

[email protected]

https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/

@indusefsun

#vasat #mahkûmiyet #konforalanı #değişim #gelişim