Yunan mitolojisinin en çarpıcı figürlerinden biri olan Daphne, güzelliğiyle tanrıların ilgisini çeken bir orman perisidir. Ancak o, aşkı değil, bağımsızlığı seçmiştir. Güneş tanrısı Apollon’un yoğun ilgisinden kaçarken, Tanrı Nehir Peneus’a yalvarır: “Beni kurtar. Ve ne olursa olsun, beni bana bırak.” Bu yakarış üzerine Daphne, defne ağacına dönüşür. Ve Apollon, artık bir ağaç olan Daphne’ye sarılarak onun yapraklarını kutsar: Defne, o günden sonra zaferin değil, aynı zamanda dokunulmazlığın, bağımsızlığın ve özgür duruşun sembolü olur.
Daphne’nin hikâyesi, yüzeyde bir kaçış gibi görünse de aslında özgürlüğü korumak, sınır belirlemek ve benliği muhafaza etmek üzerine derin bir mesaj taşır. Psikoloji literatüründe özgürlük yalnızca fiziki alan değil; karar alma yetkinliği, içsel denetim ve bireysel bütünlük anlamına gelir (Deci & Ryan, 1985). Daphne’nin özgürlük isteği, “yalnız kalmak” ya da “kimseyle bağ kurmamak” anlamında değildir. Tam aksine, kendi hızında, kendi biçiminde, kendi zamanında ilişkilenmek istemektir. Modern birey için bu özgürlük ihtiyacı şuralarda görünür:
· Yoğun duygusal taleplerden bunalmış hissetmek,
· Başkalarının beklentilerine göre yaşamak zorunda kalmak,
· Kendi zamanını, mekânını ve zihinsel alanını savunamamak…
Ve tam da bu noktada Daphne’nin defneye dönüşümü bir metafora dönüşür; kök salmak ve kendini korumak.
Sınır koymak, bireysel gelişim sürecinin en sessiz yetkinliklerinden biridir. Sınır koymak, çoğu zaman yanlış anlaşılır. Sanki “reddetmek”, “uzaklaşmak”, “ilişkiden kaçmak” gibi algılanır. Oysa psikolojik dayanıklılık çalışmalarında sınır koymak, kişinin kendi öz değerini tanıması, başkalarıyla arasındaki alanı koruması ve benliğini sürdürülebilir kılması olarak tanımlanır (Cloud & Townsend, 1992). Daphne, sınır koymayı bedensel bir dönüşümle yapar; dokunulamayacak fakat görülebilecek bir form. Bugün birçok kişi için bu metafor şunları temsil eder:
“Hayır” diyemediği için duygusal yorgunluk yaşayan bireyler,
Başkaları için sürekli alan açarken kendini ihmal eden liderler,
Sevgi ile baskı arasındaki ayrımı yapamayan ilişkiler…
Daphne'nin dönüşümü, tüm bu yorgunlukların içinden gelen bir sessiz çığlıktır; “Ben de varım. Ve ben, kendime aitim.” Tüm bunlar olurken aklımızda olması gerekir ki, ağaç olmak, pasiflik değil derinliktir. Daphne’nin defne ağacına dönüşmesi, sanki bir geri çekilme gibi görünse de aslında köklenme, sabitlenme ve köklü varoluş biçimidir. Ağaçlar sessizdir. Bununla birlikte onların sessizliği, boyun eğmek değil; kendini tanımış olmanın dinginliğidir. Daphne de artık bir ilişki nesnesi değil, bir semboldür. Defne yaprağı, antik çağda zaferi değil; ölçüyü, direnci, sınırı ve onuru temsil eder.
Baumeister & Leary (1995) insanın ait olma ihtiyacını temel bir psikolojik ihtiyaç olarak tanımlar. Ancak bu ait olma duygusu, bireysel sınırların içinde şekillenmediğinde, bağımlılığa ve tükenmişliğe yol açabilir. Daphne’nin yaptığı şey, “hiçbir bağ kurmamak” değil; kendi alanını kurduktan sonra bağ kurmayı tercih etmektir. Bu, duygusal özerklik olarak tanımlanır. Ve sağlıklı bireylerin en temel sosyal becerilerindendir.
Bu hikayede Daphne’den öğrenilecekleri 5 maddede toparlayabiliriz:
1. Sınır koymak, sevgisiz olmak değildir. Kendini koruyan bir kişi, daha sürdürülebilir bağlar kurar.
2. Hayır demek, evetleri anlamlı hale getirir. Her şeye “evet” dediğinde, hiçbir şeyin kıymeti kalmaz.
3. Özgürlük, yalnızlık değil; seçim hakkıdır. Bağ kurmak bir zorunluluk değil, bir tercihtir.
4. Dinginlik, zayıflık değil, derinliktir. Sessizlik içinde bile kök salmak mümkündür.
5. Dönüşüm bazen geri adım değil, ileri içsel adımdır. Daphne ağaç olurken kaybetmez — kendini kazanır.
Hepimizin içinde, zaman zaman dünyadan geri çekilmek isteyen bir Daphne vardır. O geri çekiliş, kaçış değil; öz saygının sessiz bir onarımıdır. Bazen bağırarak değil, köklenerek konuşuruz. Ve o zaman, sesimiz duyulmasa da varlığımız kalıcı olur.
M.Efsun Yüksel Tunç
Eğitmen ve Yönetim Danışmanı
Yaşam ve Yönetici Koçu
https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/
Instagram @indusefsun
#daphne #özgürlükvesınırlar #duygusalözerklik #kişiselgelişim #özfarkındalık #mitolojidengünümüze #sınırkoymak #farkındalık
