Su, varoluşun özüyle bütünleşmiş, evrensel bir semboldür. Su, doğanın en esnek, en uyarlanabilir öğelerinden biridir. Bruce Lee'nin de dediği gibi, su, herhangi bir forma bürünebilir, her ortama uyum sağlar. İşte bu esneklik ve uyum yeteneği, hayatın her alanında başarılı olmanın anahtarıdır. Su gibi olmak, değişime ayak uydurmak, koşullara uyum sağlamak, akışta kalmak demektir.

“Su gibi formsuz, şekilsiz ol. Şimdi, suyu bir bardağa doldurursan, su bardak olur. Onu çay demliğine doldur, o zaman su çay demliği olur. Bak, su akar, yayılır, damlar ya da parçalanır. Su gibi ol dostum.”  Bruce Lee'nin de dediği gibi, su, her koşulda akışını sürdürür, engelleri aşar, şekillere bürünür ve her duruma uyum sağlar. İşte insanlar için de su gibi olmak, hayatta en büyük güçlerden biridir.

Su, herhangi bir kabın içine döküldüğünde onun şeklini alır. İşte bu, yaşamın bize sunduğu her zorlukla nasıl başa çıkabileceğimizin bir metaforudur. Değişen koşullara uyum sağlamak için kendimizi esnek tutmalı, çevremize ve içsel yönelimlerimize uyum sağlamalıyız. Değişen zamanlarda, farklı koşullarda, esnek olabilmek ayakta kalabilmemiz ve fark yaratabilmemiz için şarttır. İnsan hayatının ve başarı yolculuğunun en önemli unsurlarından biri uyarlanabilirliktir. Hatta 21.yüzyıl liderlik becerileri listesinde ilk beşte yer almaktadır. Uyarlanabilirlik, her koşula uyum sağlama yeteneğiyle ilgilidir ve yaşamın akışına ayak uydurma becerisini ifade eder. Darwin’e atfedilen sözdeki gibi “Ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de en zeki olan; değişime en iyi adapte olabilendir hayatta kalan.”

Su olabilmek, su gibi olabilmek dediğimizde Mevlana’yı da hatırlamamız gerekir. “Haydi. Sen şimdi su olduğunu düşün ve kendini su gibi hisset. Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı. Su gibi yaşam kaynağı ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu anımsa. Ama yine su gibi küçük bir bardağın içine sığdır ki kendini insanların damarlarına girebilmeyi öğren. Yaşam ver. Vazgeçilmez ol!”

Mevlâna’nın su felsefesi de bu bağlamda derin bir anlam taşır. Su, hayatın kaynağıdır, can verir ve besler. Su gibi olmak, kendini yaşamın akışına bırakmak, esneklikle ve sevgiyle hareket etmektir. Mevlâna’nın öğüdü, insanın sadece kendi varlığından değil, etrafındaki insanlara da yaşam vermesi gerektiğini vurgular. İnsanlar arasında sevgi, şefkat ve anlayışla akan bir nehir olmalıyız. Su, hayat veren bir güçtür ve her canlı için vazgeçilmezdir. Biz de kendimizi su gibi hissettiğimizde, içimizdeki sınırları, engelleri aşabiliriz. Su gibi akarak, esneyerek, değişerek, her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz.

Yaşam, sürekli değişim ve dönüşüm içindedir. Bu değişimi kucaklayabilmek ve buna uyum sağlayabilmek, kişisel gelişimimizin anahtarıdır. Her gün yeni bir başlangıç yapabilme yeteneğimizi su gibi olmakla güçlendirebiliriz. Her anın değerini bilerek, içsel barışımızı ve dengemizi koruyarak, çevremize ve kendimize fayda sağlayabiliriz.

Bu kadar Su dediysek kapanışı Can Yücel’in “Su Gibi” şiiriyle yapalım:

Dostlar ırmak gibidir

Kiminin suyu az, kiminin çok

Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca

Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya

 

İnsanlar vardır; üstü nilüferlerle kaplı,

Bulanık bir göl gibi...

Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi.

Uzaktan görünümü çekici, aldatıcı

İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı....

Ne zaman ne geleceğini bilemezsiniz;

Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz!

 

İnsanlar vardır; derin bir okyanus...

İlk anda ürkütür, korkutur sizi.

Derinliklerinde saklıdır gizi,

Daldıkça anlarsınız, daldıkça tanırsınız;

Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.

 

İnsanlar vardır, coşkun bir akarsu...

Yaklaşmaya gelmez, alır sürükler.

Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler!

Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz;

Bu tip insanla bir ömür dolmaz.

 

İnsanlar vardır; sakin akan bir dere...

İnsanı rahatlatır, huzur verir gönüllere.

Yanında olmak başlı başına bir mutluluk.

Sesinde, görüntüsünde tatlı bir durgunluk.

 

İnsanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz.

Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.

Dibini görürsünüz her şey meydanda.

Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.

İçi dışı birdir çekinme ondan.

Her sözü içtendir, her davranışı candan...

 

İnsanlar vardır; çeşit çeşit, tip tip.

Her biri başka bir karaktere sahip.

Görmeli, incelemeli, doğruyu bulmalı.

Her şeyden önemlisi insan, insan olmalı...

 

Su olmak, yaşamın akışına uyum sağlama ve değişime adapte olma yeteneğimizi temsil eder. Bruce Lee'nin de söylediği gibi, su gibi olmak, formdan bağımsız bir esneklik ve uyum içinde hareket etmek demektir. Mevlâna’nın da vurguladığı gibi, su gibi yaşam verici, berrak ve içsel bir huzura sahip olmak, çevremize ve kendimize fayda sağlamak için önemlidir. Su gibi olmak, içimizdeki sınırları aşarak her türlü zorluğun üstesinden gelmemizi sağlar. Bu yüzden, su gibi olmayı hatırlayarak, her gün yeni bir başlangıç yapma yeteneğimizi kucaklayalım. İçsel barışımızı koruyarak, çevremize ve kendimize yaşamın bolluğunu sunabiliriz. Su gibi olalım, akışta kalalım ve hayatın bize sunduğu her anın değerini bilelim; en önemlisi Can Yücel’in dediği gibi insan olalım.

 

M.Efsun Yüksel Tunç

Eğitmen ve Yönetim Danışmanı

Yaşam ve Yönetici Koçu

[email protected]

https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/

@indusefsun

#farkındalık #sugibi #suolabilmek #değişim #uyarlanabilirlik #kişiselgelişim #indusglobal #indusconsulting