Entelektüel anlamda kendinizi geliştirmek için ne kadar çabalarsanız çabalayın, bulunduğunuz veya yaşadığınız ortamın vasatlığı sizi mutlaka engelliyor...

O çevrenin ortalaması zamanla sizin sınırlarınız haline geliyor...

Aslında doğada da benzer bir işleyiş var...

Etrafta hiç gül olmayan bir yere, tek bir gül dikmeye kalksanız büyümüyor...

Fakat onu tek bir gül olarak değil de, gül bahçesi içinde yetiştirmeye kalkarsanız durum değişiyor...

Çoğu kişi denemiştir... Saksıdaki çiçeği alıp, onu kendi türünden çiçeklerin olmadığı bir toprağa sürmek asla sonuç vermiyor...

O nedenle fikri manada kendini geliştirmek isteyen biri de buna göre ortamını değiştirmeli, kendini kısıtlayan ve baskılayan unsurlardan uzaklaşmalıdır...

Olmak istediği kişilik veya taşımak istediği vasıf her ne ise, mutlaka o vasıfları taşıyan insanların bulunduğu çevreye yerleşmelidir...

Bazen bu anlamda ben de problemler yaşıyorum...

Çevremdeki insanların anlayış düzeylerini, fikir dünyalarını dikkate almayı unutuyorum...

Tüm hayatı siyasetin organize etmemesi gerektiği düşüncesiyle yazılar yazıp, sosyal medyada paylaşımlar yapıyorum...

Özellikle din, ahlak, eğitim ve adalet gibi kurumların alanına giren konularda değerlendirme yaparken meselenin iç siyasete kaymamasına özen gösteriyorum...

Ama gelin görün ki, kapsama alanıma dahil olan kişilerin bazıları kendilerini suni gündemlere karşı edilgen hale getirmişler...

Hayatlarını iç siyasetin dümen suyuna mahkum etmişler...

Neticede bu yazılarımı kendi politik kafeslerinden bakarak değerlendiriyorlar...

Siyasi bir paylaşım yapmadığım halde siyasi bir paylaşım yapmışım gibi tepki veriyorlar...

Akabinde sizi yargılamaya başlıyorlar...

- Bizden misin, onlardan mı; çabuk cevap ver diyorlar...

Hatta kimisi doğrudan infaza bile geçiyor...

Sayfanızda aşağılayıcı, küçültücü ve itibarsızlaştırmaya dönük ahlaksız yazılar yazmaya kalkışıyorlar...

Eğer fikri manada yeterli değilseniz karşı tarafı alt etmek için kullanacağınız araçlar da bunlardır zaten...

Ben bu insanlarla aynı frekans üzerinden uğraşmaya kalksam kendimi düşürmüş olurum... O yüzden onların frekansından mümkün olduğunca uzak duracağım...

Sayfamdan, arkadaş listemden ve rehberimden hepsini sileceğim... Onların beni kendi seviyelerine çekmelerine izin vermeyeceğim...

İşin bir başka tuhaf yanı da şurası:

Bu fikir tutsağı tipler, siyasetin hem iktidar tarafında hem de muhalefet tarafında epeyce varlar...

Hepsinden ayrı ayrı zılgıt yiyorum anlayacağınız...

Ne İsa'ya yaranabildik ne de Musa'ya...

Konuyu örneklendirmek adına bir bahis daha açayım...

lkokula kayıt yaptıracak bazı veliler, çocuklarını iyi bir öğretmenin eline vermek için fellik fellik torpil ararlar...

Bence bu çok doğru bir yaklaşım değil...

İyi bir öğretmen bulmak yerine, çocuklarını öğrenci seviyesi yüksek bir sınıfa kaydettirmeleri daha anlamlı...

Çok zeki ve çalışkan bir öğrenciyi, vasat bir sınıfa koyduğunuzda onu kendi ellerinizle vasatlaştırmış olursunuz...

Rekortmen sporcular, daima kendileri gibi başarılı olmuş üst düzey sporcularla antrenman yapar!...

Onun için kitabımdan, defterimden ve rehberimden sileceğimi söylediğim bu kişiler benim için asla bir kayıp değildir...

Bu evren sonsuzdur...

Endişeye gerek yok...

Siz o sonsuzluktan kimi çıkarırsanız çıkarın, sonuç yine sonsuz olacaktır...

Onları, genetiğini değiştirdikleri kendi yapay dünyalarıyla baş başa bırakıyorum...

Shift + Delete!...

Umarım; çarpıttıkları, ahlak ve vicdan dahil her şeyin üzerine çıkardıkları, hatta körü körüne taptıkları ideolojileri bir gün memleketin başına bela olmaz!

Aaraf Yatay Haber Altı Buyuk