Her yıl 10 Aralık gününü, insan hakları günü olarak kutluyoruz. Kutlu olsun.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda 10 Aralık 1948 tarihinde yapılan bir toplantıda insan haklarının bütün dünyada korunması ve yaşatılması için önemli bir adım atıldı. Ve 10 Aralık İnsan Hakları Günü olarak kabul edildi.
Peki, bu ne anlama gelmektedir?
Bunun anlamı; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, BM’nin temelidir, temel kurucu bir belgesidir. BM bu ilkelere göre dünyaya bakıp yön verecek ve önderlik yapacaktır. Ancak pratikte ne yazık ki bu ilkeler her zaman her yerde hayata geçirilmiyor.
İşte örneği İsrail’in iki yıldır Gazze’de sürdürdüğü soykırım savaşı sonucu 20 bini çocuk olmak üzere 70 bine yakın insanı öldürüldü. Ne yazık ki bu binlerce masum insanın öldürülmesi İnsan Hakları Bildirgesine aykırı olduğu halde dünya sadece seyrediyor. Çok yazık hem de çok.
Ancak bu arada olumlu gelişmeler de oldu. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 26 Ocak 2024 tarihinde İsrail’in Gazze’de Filistinlilere yönelik soykırımı önlemek için bir talimat verdi.
Güney Afrika ise İsrail’i Soykırım Sözleşmesini ihlal etmekle suçladı ve davayı BM’nin yargı organına taşıdı.
İnsan haklarının en temel maddeleri insanların yaşam hakkını korumaktır. Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır. (Madde 3).
Peki, bu haklar Gazze’deki Filistinliler için geçerli değil midir?
Elbette geçerlidir. Geçerli olmak zorundadır. Ancak bunu BM uygulamalıdır. Gazze’ deki tüm insanların can güvenliği, yaşam hakkı korunmalıydı, korunmalıdır.
EMANSİPASYON VE İNSAN HAKLARI
Emansipasyon; özgürleşme, eşit haklara sahip olma anlamında Batı dillerinde kullanılmaktadır. Biz de ara sıra bu kavramı kullanarak konularımızı daha anlaşılır ve berrak hale getirmek istiyoruz.
Emansipasyon yani özgürleşme ile insan hakları ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlanmıştır. Özellikle kadınların emansipasyonu dendiği zaman kadınların özgürleşmesi ve erkekler ile eşit haklara sahip olması akla gelmektedir. Bu özgürlük anlayışı hiç kimsenin ayrımcılığa uğramamasını, yasalar karşısında herkesin eşit olmasını ve insan onurunun korunmasını savunmaktadır. Çünkü bunlar evrensel ve devredilmez haklardır.
Eemansipasyon mücadelesi, kadınlar, işçiler, azınlıklar gibi dezavantajlı grupların daha fazla özgürlük, bağımsızlık ve eşit haklara ulaşma mücadelesi ve arayışıdır. Bu mücadele sosyal olarak toplumda bir konum elde etmeyi, eşit fırsatlara sahip olmayı hedeflemektedir.
İNSAN HAKLARI BİLDİRGESİ
İnsan Hakları Bildirgesi 30 maddeden oluşmaktadır. Bu maddelerin bazılarına kısaca ve özet bir biçimde bakalım.
“Bütün insanlar özgür; onur ve hakları yönünden eşit doğarlar.
Ayrımcılık yasaktır.
Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.
Hiç kimse köle ya da kul olarak kullanılamaz.
Hiç kimseye işkence yapılamaz.
Herkes yasa önünde eşittir.
Hiç kimse, keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulamaz, sürülemez.
Herkesin eşit ve adil yargılanma hakkı vardır.
Herkesin, zulüm karşısında, başka ülkelere sığınma hakkı vardır.
İnsan Hakları Bildirgesi insanı koruyup yaşatmak için vardır.”
Bu demek ki İnsan haklarını yaşatmak için daha çok yasal ve demokratik mücadele vermemiz gerekiyor.
Bekir CEBECİ
(Eğitimci, Araştırmacı Yazar)
Rotterdam, 8 Aralık 2025
e-mail: [email protected]
