İngiltere Başbakanı Keir Starmer, önümüzdeki günlerde “Brit Card” adıyla anılan dijital kimlik kartı planlarını kamuoyuna duyurmayı planlıyor.
İşçi Partisi Hükümeti’nin bu adımı, hükümetin yasa dışı göç, kaçak çalışma ve konut piyasasındaki suiistimallerle mücadele stratejisinin bir parçası olarak öne çıkıyor.
PLANIN AMACI VE KAPSAMI
Yeni sistemle, her yetişkinin yasal oturma ve çalışma hakkını doğrulamak için dijital bir kimlik kartı kullanması bekleniyor. “Brit Card”, akıllı telefon uygulaması biçiminde çalışacak ve mevcut “One Login” altyapısı ile entegre edilmesi planlanıyor.
Planın temel hedefleri şöyle:
- İşverenlerin çalışanların yasal çalışma hakkını kolayca kontrol etmesi
- Ev sahiplerinin kiracıların kimlik ve ikamet durumunu doğrulaması
- Sağlık, vergi ve sosyal hizmetler gibi kamu hizmetlerinin kimlik doğrulamasında güvenilir bir altyapı sağlanması
- Göçmen işçi istihdamını ve yasa dışı çalışma düzenini sınırlandırma
Daha önce Tony Blair döneminde gündeme getirilen kimlik kartı planları, maliyet baskıları ve bireysel özgürlükleri kısıtlama endişeleri yüzünden rafa kaldırılmıştı; Starmer bu fikri dijitalleşme ekseninde yeniden gündeme taşıyor.
DİJİTAL KİMLİK KARTI ZORUNLU OLACAK MI?
Resmi olarak, Brit Card zorunlu bir sistem olarak tanımlanmıyor. Dijital kimlik doğrulama hizmetlerini düzenleyen “Data (Use and Access)” yasası, kimlik sistemlerini yasal zemine oturtsa da, bu yapıların mecburi hale getirilmesini otomatik biçimde öngörmüyor.
Bununla birlikte, işverenlerin yeni işe başlayanlardan bu dijital kimliği talep etmesi veya kiralama süreçlerinde kimlik doğrulama için kullanılması pratikte sistemi “zorunlu” hale getirebilir.
YENİ KİMLİK HAKKINDA ELEŞTİRİLER VE ENDİŞELER
Bu öneri, birçok sivil toplum örgütü, gizlilik savunucusu ve muhalefet tarafından ciddi eleştiriler aldı. Öne çıkan itirazlar:
- Veri güvenliği riski: Tüm vatandaşların bilgilerini barındıran merkezi sistemlerin veri ihlalleri açısından savunmasız olabileceği uyarısı yapıldı.
- Özgürlük ve gözetim endişesi: Vatandaşların hareketlerinin izlenmesi ve devletin bireysel yaşam üzerindeki kontrolünün artması riski dile getiriliyor.
- Dijital dışlanma: Akıllı telefon kullanmayan veya dijital altyapıya erişemeyen bireylerin sistem dışında kalma tehlikesi var.
- Etkililik ve maliyet kaygısı: Sistem kurulum maliyetleri, idari yük ve uygulama etkinliği sorgulanıyor.
- Göç politikalarıyla bağlantı eleştirisi: Eleştirmenler, bu sistemin esasen göç kontrollerini kolaylaştırmak için bir araç olarak kullanılabileceğini savunuyor.
UYGULAMA ZAMANLAMASI VE MEVCUT DURUM
Plan hâlâ hazırlık aşamasında. Kesin bir yürütme takvimi ya da pilot bölge açıklaması henüz yapılmamış durumda.
Geçmişte İngiltere’de kimlik kartı sistemleri denense de, 2000’lerin sonunda uygulamaya konulan fiziksel kimlik kartları maliyet ve toplumsal itirazlar nedeniyle 2010’da iptal edilmişti.
Starmer’ın bu planı, muhtemelen önümüzdeki politika konferansında daha ayrıntılı olarak açıkça tanımlanacak.
