İş dünyasında artan tempo, zaman yönetimi, karar verme ve yüksek performans beklentileriyle birleştiğinde bireylerin kendine ayırdığı zaman giderek daralıyor. Hafta içi yoğun mesailer arasında kişisel gelişimi odak alan bir yaşam tarzı, çoğu profesyonel için ertelenen bir gündem haline geliyor. Ancak hafta sonları bu denklemi yeniden kurmak ve kişisel gelişim için verimli alanlar yaratmak açısından önemli bir fırsat sunuyor.

Bu hafta sonu Londra’da gerçekleştirdiğimiz dört kitapçı ziyareti, sadece bir kültürel gezi değil, aynı zamanda kişisel ve profesyonel gelişim bağlamında yeni farkındalıklar edinmemizi sağladı. Her kitapçı, bize liderlik, sürdürülebilirlik, çok yönlülük ve toplumsal duyarlılık gibi iş dünyasında da kritik olan başlıklar üzerine düşünme fırsatı sundu.

Aşağıda, bu dört farklı kitapçıdan yola çıkarak hem bireysel gelişime hem de kurumsal yaşam pratiklerine dokunan içgörüleri paylaşmak istiyorum.

1. Primrose Hill Books: Sadelik ve Sürdürülebilirliğin Gücü

Londra’nın en eski ve en sakin semtlerinden birinde yer alan bu kitapçı, 35 yılı aşkın süredir ayakta. Mekânın sıcaklığı ve düzeni, "az ile çok" anlayışını hatırlatıyor.

İş yaşamında, sürdürülebilir bir kariyer veya ekip inşa etmek isteyenler için bu sade ve istikrarlı yapı ilham verici. Süslü sunumların ve karmaşık süreçlerin arkasında çoğu zaman verimsizlik gizlidir. Oysa etkili bir liderlik modeli, gösterişten uzak fakat istikrarlı ve güven veren bir duruşla mümkündür.

Hemen kendimize soralım: Bugünkü iş yapış şeklimizde sadelik ve sürdürülebilirlik ne kadar yer alıyor?

Efsun Yuksul Tunc Walden Books

2. Walden Books: Bilginin Köklerine Saygı

İkinci durağımızda 70 yıl öncesine ait ciltli kitaplara rastlamak mümkündü. Bu kitapçının en güçlü yanı, bilgiye olan tarihsel bağlılığıydı.

Bugünün hızlı tüketilen içerikleri arasında, köklü bilgi kaynaklarına olan ihtiyacımız giderek artıyor. Stanford University araştırmalarına göre, derinlemesine okuma yapan bireylerin problem çözme yetkinlikleri %23 daha yüksek. Kişisel gelişim yalnızca yeni trendlere ayak uydurmakla değil, sağlam kaynaklara tutunmakla da mümkündür. Bu kitapçıdan 1854 yılında basılmış aldığım kitabı pamuklara sararak İstanbul’daki 4.500’den fazla kitabımın olduğu kütüphaneye götüreceğim. Walden Books tekrar ve tekrar gidilesi bir mekan.

Tabi ki bu kitapçıdan sonra hemen kendimize soracağımız soruya bir bakalım: Günlük bilgi akışımızda hangi kaynaklar gerçekten kalıcı gelişim sağlıyor?

3. Owl Bookshop: Çok Yönlülüğün Liderlikteki Rolü

Bu kitapçıda yalnızca klasik romanlar değil, bahçecilikten mizaha, annelikten seyahat rehberlerine kadar geniş bir yelpaze vardı. Bu çeşitlilik, çok yönlülüğün bireysel gelişim üzerindeki etkisini tekrar hatırlattı.

Günümüz liderlerinden beklenen en temel yetkinliklerden biri de farklı perspektifleri anlayabilme, empati kurabilme ve esnek düşünebilme becerisi. LinkedIn 2024 Global Talent Trends raporuna göre, çok yönlü becerilere sahip liderlerin ekip içi bağlılık oranları %37 daha yüksek. Pek çok eğitimimde farklı zekâ türlerini harekete geçirecek hobilerden, rutinlerden ve ritüellerden bahsediyorum. En başarılı liderlere baktığımızda çok yönlülüğü her zaman gözlemleyebiliyoruz.

Hemen kendimize soralım: İlgi alanlarımızın çeşitliliği, iş hayatımızdaki fark yaratma gücünü nasıl etkiliyor?

4. Amnesty International Bookshop: Değer Temelli Bakış Açısı

Son durağımızda insan hakları, çevre bilinci, feminizm ve eşitlik üzerine yazılmış kitaplar, posterler ve bilgilendirici kartlarla birlikte sunuluyordu. Burada kitaplar kadar, temsil edilen değerler de dikkat çekiciydi.

İş dünyasında değer temelli yaklaşımlar giderek daha fazla önem kazanıyor. Kurum kültürü üzerine yapılan Deloitte Insights araştırması, çalışanların %73’ünün çalıştığı kurumun sosyal sorumluluk yaklaşımını iş seçiminde belirleyici bulduğunu ortaya koyuyor.

Hemen kendimize soralım: Kendi profesyonel hayatımızda hangi değerlere alan açıyoruz ve bu değerleri görünür kılabiliyor muyuz?

Kişisel gelişim için uzaklara gitmeye gerek yok… Hafta sonu yaptığımız bu kitapçı ziyareti, bizlere gösterdi ki kişisel gelişim bir seminerde ya da eğitimde değil, bazen küçük bir sokak arasında gizlidir. Her raf arasında bir düşünce, her kitapçıda bir içgörü vardı. Kendimizi geliştirmek için her zaman büyük adımlara ihtiyaç duymayız. Küçük adımlar, doğru sorular ve farkındalıkla dolu bir bakış yeterlidir.

Hafta sonu planımızı yaparken şu üç adımı aklımızda tutalım:

1. Yeni bir kitapçıya uğrayalım; sadece raflara değil, kendimize de zaman ayıralım.

2. Bizi düşündürmeye çağıran bir başlık seçelim: liderlik, empati, sürdürülebilirlik, toplumsal etki…

3. İlk birkaç sayfayı okuduktan sonra kendimize şu soruyu soralım:

“Bu bilgiyle haftaya nasıl daha farklı başlayabiliriz?”

Çünkü biliyoruz ki kişisel gelişim, çoğu zaman büyük adımlarla değil, küçük farkındalıklarla başlar. Ve o farkındalık bazen bir kitapçı rafında, bazen bir yazarın cümlesinde, bazen de sadece kendimizle geçirdiğimiz sessiz bir anda gizlidir. Haydi önümüzdeki hafta sonu kendimize yatırım yapalım — birlikte merak edelim, birlikte duralım, birlikte büyüyelim.

Çünkü bazen bizi dönüştüren o sayfa, sadece bir kitapçı uzaklıktadır.

M.Efsun Yüksel Tunç

Eğitmen ve Yönetim Danışmanı

Yaşam ve Yönetici Koçu

[email protected]

https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/

Instagram @indusefsun

#kişiselgelişim #kitapçıkeşfi #haftasonuönerisi #meraketmek #kendineyatırım #liderlikyolculuğu #profesyonelgelişim #okumakgüzeldir #farkındalık #bilgelikpeşinde #ekipyönetimi #ilhamvermek #kendinibulmak