Tütüne övgü…
İşte size Britanya Adası’nı tütüne alıştıran kişi; Sir Walter Raleigh.
Kendisi devlet adamı, kaşif, yazar, İngiliz sarayında kral mahiyetinde ve krala en yakın kişilerden biri, Kuzey Amerika'nın kolonileştirilmesinde en büyük rolü olan kişi, tütün ve patatesin Britanya’da yaygınlaşmasına ve popülerleşmesine ön ayak olan kişi ve son olarak da masalsı ülke El Dorado’yu tutku ile arayıp bulamayan asilzade kişi olmasına rağmen ben karısından söz edeyim isterim öncelikle…acı, sadakat, aşk, zeka, tutku, cesaret nasıl da tek bir vücutta buluşmuş dersiniz…Elizabeth Bess için.
Kocasının kesik başı ile 30 yıl geçirdi ve o kafayı nereye giderse yanında taşıdı.
Haksızlıklar….haksızlıklar…her devirde.
Kocasının kafası haksız yere vurulunca ‘bana kendisini bağışlamadınız, bari kafasını verin’ dedi ve mumyalanmış o kafayı kocasına sadakatin sembolü olarak onca yıl çantasında taşıdı.
Şimdi gelelim asilzadenin kendisine;
Sir Walter Raleigh Armada denilen İspanyol Deniz Gücü’nün bozguna uğratılmasında ciddi varlık gösteren devlet adamı olsa da, Amerika'yı kolonileştirme imtiyazı kendisine verilmiş olsa da, Virginia denilen koloniyi kurup bakire kraliçe 1. Elizabeth’e adasa da daha sonra gelen kral 1. James için gözde biri olmadı. Birkaç kere tutuklandı, aklandı ama daha sonra idama mahkum edildi; suçu vatan hainliği idi.
İdama mahkum edilen Sir Raleigh ‘Let us dispatch’ diyerek baltayı tutan celladına meydan okudu. Sonra baltanın keskin bir ilaç, tüm hastalıklara deva bir hekim olduğunu da ekleyerek gitti.
Kafası vurulmadan önce kalıcı işler yaptı.
Mısır ve patates; belki de ilk akla gelen katkı patates olmalıdır. Tarihçiler farklı görüş bildirse de yaygın kanı Avrupa'ya patatesi onun getirdiğine dönüktür. Patates öncesi beslenmenin ve nüfusu artırmanın ne kadar zor olduğuna bakılırsa patates kıtlığının daha sonraki devirlerde nasıl bir kıtlığa sebep olduğu anlaşılırsa mübarek bir iş yaptığı da hemen ortaya çıkacaktır.
İngiltere ile tütünü tanıştıran ve yaygınlaştıran kişi de o oldu. 27 Temmuz 1586 günü Virginia’dan İngiltere’ye tütünü ile döndü ve hatta içtiği tütünden dolayı dumanlayınca hizmetkarı yandığını düşünüp üzerine su döktüğü söylenir.
Hatta kendisi öldükten sonra hapis yattığı hücresinde bulunan tütün kesesinin üzerinde latince ‘Comes meus fuit in illo miserrimo tempore’ yazıyordu. Yani ‘En sefil zamanda yoldaşımdı!’ diyordu.
O dönemde tütün içmenin ve dumanlamanın sağlıklı bir şey olduğuna inanılırken patatese kuşku ile bakılırdı. Daha sonra durum değişse bile tütün uzun süre diş ağrısına, tırnak sorunlarına, tenyaya, ağız kokusuna, humma ve hatta kansere karşı önerilen çare idi.
Sir Raleigh’in Kraliçe Elizabeth’e 1600 yılında tütün önerdiği, içirdiği de söylenir. Saray adetlerinin özenti ile yavaş yavaş halka yayılması neticesinde tütün kullanımı da yaygınlaştı. Hatta o kadar yayınlaştı ki üzerine bir de vergi kondu. İngiliz Feylozf Francis Bacon 1610 yılında tütün alışkanlığının vazgeçilmesi zor bir turku olduğunu yazdı. Zaten de iş işten geçmişti çünkü Virginia ve Jamestown kolonileri yılda 10 bin tondan daha fazla tütünü Avrupa'ya ihraç ediyordu.
Güney Amerika’da olduğuna inanılan mitolojik El Dorado kayıp şehrini aradı; altın ve değerli madenlerle dolu bir hazine peşindeydi. Ama bir şey bulamadı. Gördükleri için ‘…nehrin iki yakasında gözlerimin gördüğü en güzel topraklardan geçtik. Bulduğumuz tek şey ağaç, diken, çalı ve orman sanki bir sanat kaygısıyla yaratılmışlardı’ diye yazdı mektuplarına.
Onun ülke içi öneminin yanında haksız yere yargılanıp infaz edilmesi hala daha ‘İngiliz adaletinin yüzkarası’ olarak anılır. Mahkeme heyetindeki yargıçlardan birinin ise İngiliz adaleti hiç bu kadar aşağılanıp zedelenmedi dediği de söylenir. Anglo Sakson Hukuku kapsamında kanıtların toplanması ve değerlendirilmesi konusunun ne kadar hayati olduğunun anlatıldığı hukuk ders kitaplarında onun talihsiz hikayesi analiz edilir ve anlatılır.
BBC, 2002 yılında gelmiş geçmiş en büyük lider listesine Sir Raleigh de eklendi. Bu listede Winston Churchill, Prenses Diana, Charles Darwin, William Shakespeare, Isaac Newton ve John Lennon da var.

