Düşünmek, insan zihninin en temel ve en güçlü eylemlerinden biri. Ancak düşünme üzerine düşünmek, yani metakognisyon, bizi sadece düşüncelerin akışına kapılmaktan çıkarıp, onları analiz etmemizi ve yönlendirmemizi sağlar. Peki, gerçekten ne düşündüğümüzü ne kadar biliyoruz? Ya da düşüncelerimizin ne kadarını bilinçli olarak yönetiyoruz?
Kendi düşünme süreçlerimizi sorgulamak, adeta zihnimizin aynasına bakmak gibidir. Kendi düşüncelerimizi analiz etmeyi öğrendiğimizde, daha bilinçli kararlar alabilir, yanlış varsayımları fark edebilir ve öğrenme sürecimizi optimize edebiliriz.
Metakognisyon kavramı, Amerikalı psikolog John H. Flavell tarafından geliştirilmiştir. Flavell metakognisyonu şu şekilde tanımlar: “Metakognisyon, bir bireyin kendi bilişsel süreçlerini anlama ve bu süreçleri kontrol etme yeteneğidir.” Başka bir deyişle, sadece ne düşündüğümüzü değil, nasıl düşündüğümüzü de anlamak anlamına gelir.
Düşünme süreçlerimizi analiz etmek, yaşamımızın birçok alanında fark yaratır. Bir liderin stratejik karar alırken, bir öğrencinin yeni bir konuyu öğrenirken veya bir bireyin kendi duygusal zekasını geliştirirken nasıl düşündüğünü fark etmesi, doğru yönü bulmasında kritik rol oynar.
Metakognisyon becerileri gelişmiş bireyler, daha iyi kararlar alır; kendi önyargılarını fark eder; hatalarından daha hızlı ders çıkarır; öğrenme süreçlerini optimize eder; karmaşık problemleri daha etkili çözer. Daniel Kahneman, Hızlı ve Yavaş Düşünme kitabında iki düşünme sisteminden bahseder:
· Sistem 1 (Hızlı Düşünme): Sezgisel, otomatik, hızlı ve çaba gerektirmeyen düşünme biçimi.
· Sistem 2 (Yavaş Düşünme): Bilinçli, analitik, mantıklı ve çaba gerektiren düşünme biçimi.
Metakognisyon, Sistem 1 ile aldığımız sezgisel kararları analiz edip, gerçekten rasyonel olup olmadıklarını sorgulamamızı sağlar. Hızlı düşünmenin rehavetine kapılmadan, yavaş düşünerek bilinçli kararlar almamızı mümkün kılar.
Kendi düşünce süreçlerimizi sorgulamak için şu dört soruyu sormak iyi bir başlangıç olabilir:
1. Bu düşünceye nasıl ulaştım?
Bir fikri neden düşündüğümüzü anlamak, o fikrin sağlıklı olup olmadığını belirlememize yardımcı olur. Bazen bir önyargıya mı dayandığımızı, yoksa mantıklı bir sonuca mı ulaştığımızı sorgulamak gerekir.
2. Başka bir perspektiften baksam ne görürüm?
Kendi bakış açımız dışında, başka birinin gözünden düşüncemizi değerlendirmek, farkında olmadığımız yönleri görmemizi sağlar.
3. Bu düşünce beni ileri mi götürüyor, geriye mi çekiyor?
Bazı düşünceler üretkendir, bazıları ise bizi sınırlayan içsel monologlara dönüşebilir. Olumsuz bir düşüncenin ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamak önemlidir.
4. Bu düşünce gerçekten bana mı ait, yoksa çevremden mi öğrendim?
Bazen farkında olmadan toplumun veya ailemizin bize öğrettiği düşünceleri kendi düşüncemiz gibi sahipleniriz. Ancak sorgulamadığımız düşünceler, bizi kısıtlayabilir.
Metakognisyon yalnızca daha iyi düşünmek için değil, aynı zamanda daha iyi öğrenmek için de kritik bir beceridir. Öğrenme sürecinde metakognitif farkındalığı yüksek olan bireyler:
· Kendi öğrenme tarzlarını daha iyi anlar.
· Hangi bilgiyi nasıl daha iyi kavrayabileceğini bilir.
· Hangi alanlarda eksik olduğunu fark eder ve bu alanlara yönelik stratejiler geliştirir.
Stanford Üniversitesi’nde profesör olan Carol Dweck, öğrenme ve gelişim üzerine yaptığı araştırmalarda “büyüme zihniyeti” kavramını ortaya koymuştur. Dweck’e göre, bireyler zihinlerini geliştirebilir ve düşünme becerilerini bilinçli şekilde dönüştürebilirler. “İnsanlar yeteneklerinin ve zekâlarının sabit olduğuna inanırsa, gelişemezler. Ancak öğrenme sürecine dair farkındalıkları yüksekse, her zaman kendilerini geliştirebilirler.” Bu yüzden, metakognitif beceriler yalnızca zeki insanlar için değil, kendini geliştirmek isteyen herkes için gereklidir.
Düşünme üzerine düşünmek, yani metakognisyon, zihnimizin bir aynaya bakması gibidir. Tıpkı fiziksel aynada yüzümüzü gördüğümüz gibi, metakognisyon da zihinsel süreçlerimizi şeffaflaştırır.
Düşünme üzerine düşünmeyi bir orman yürüyüşüne benzetebiliriz. Çoğumuz gün içinde düşüncelerimizin içinde kayboluruz, tıpkı yoğun bir ormanda ilerlemeye çalışırken yolları karıştırmak gibi. Ancak yukarıdan baktığımızda, yani metakognisyon ile düşünme sürecimizi analiz ettiğimizde, o ormanın haritasını çıkarabiliriz. Her kararımız, her düşüncemiz ve her inancımız, zihin ormanımızda birer patika açar. Bu yolları bilinçli seçersek, kendimizi daha güçlü, daha esnek ve daha bilinçli bir birey olarak inşa edebiliriz. Hep aklımızda tutmalıyız ki düşüncelerimizi yönetmezsek, onlar bizi yönetir.
M.Efsun Yüksel Tunç
Eğitmen ve Yönetim Danışmanı
Yaşam ve Yönetici Koçu
https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/
Instagram @indusefsun
#düşünmeüzerinedüşünmek #metakognisyon #farkındalık #zihingelişimi #bilinçliyaşam #öğrenmek #kararvermek #liderlik #stratejikdüşünmek #büyümezihniyeti #kendinigeliştirmek #eleştireldüşünmek #farklıbakışaçısı #zeka #analitikdüşünmek #bilincaltı #beyin #öğrenmestratejileri #inovasyon #bilim #kararalmak #öğrenmenasılöğrenilir #düşünmesanatı #kendinikeşfetmek