Cuma :\" Düğünü düğünüm, ölümü ölümüm\"
Cumartesi:\" Ayşegül dişse Hülya damak\"
Pazar : “Dostluğun sırrı peçete gibidir eğer içini kirletmezseniz, o dostluk da kirlenmez”
İbrahim Tatlıses ve eşi, Hülya Avşar’la yemek yerken gazetecilerin yanlarına gitmesiyle oluşan birbirinden anlamlı ve düşündürücü sözler ( tabii anlayana)
3 gündür okuduğum her gazetede karşıma çıkıyor ama ne demek istediğini anlamak mümkün değil.
Ne kadar kitap da okusan şiir de okusan demek ki nafile..
Ama hani Tarkan\'da söylüyor ya \'Sen aşkı çiçek,böcek,güneş,bulut sanmışsın ...\' işte iltifat dediğin biraz da böyle olmalı, her ne kadar kişiye göre değişebilse de.
İbrahim Tatlıses\'in iltifatına karşılık Ayşegül o anda dönüp \'tamam damak belli de ben hangi dişim?\' dese...
Yetişkinlerde genelde 32 diş olur tabii bunun azı dişi var 20\' lik dişi var...
Ne biliyim bana biri sen benim damağımsın deseydi \'hop! dur bakalım...\' derdim.
Düşünmeye bile gerek yok, bir kere kulağa hoş gelmiyor gül değil, papatya değil...
Arkadaş, bildiğin damak işte, ağzın içine saklanmış dişleri taşıyor, dudaklarda zaten üstünü örtmüş.
Aslında herşey bir yana, ortada değer verdiği kişiye mecalsizce sevgisini anlatmak için çırpınan bir adam var.
Mikrofon burnuna dayanmış bir kere, en güçlü sözcükleri bulup saçmalayacak mecburen...
Hani derler ya sanat camiasında dostluk zordur.
Buna rağmen sanatçılardan bir kısmı medya için zaman zaman işte buna benzer dostluk tabloları çizmeye calışıyor.
Şimdi çoğu düşman da olsa ortada takdire şayan bir deneme yanılma süreci var.
Sanat camiasında dostluk zor da sanki bizler için çok kolay...
Pamuk ipliğine bağlı ilişkilerden öteye gidemiyoruz.
Her birimiz patlamaya hazır bomba.
Kafamız kızınca bakalım hangimiz daha cok can yakacak yarışında.
Önce kafa göz yarıp sonra camdan seslendiğinde, sokağa çıkıp bıraktığın yerden oynamaya devam ettiğin günler artık çok eskilerde kaldı.
Zaten kimse kimseye seslenmiyor artık, herkes yanlızlığa alışma telaşında...
İnsan kendinden bilirmiş;
Ben ne zaman birine o yanımda olsun olmasın sevgimi haykırsam üç gün içinde onsuz kalırım.
Göze geliyorsun, nazara geliyorsun birşeyler oluyor işte.
yani demem şudur ki kendini İmparator da hissetsen değer verdiğin insana sevgini fazla dışarı vurma.
Hatta aklından bile geçirme yerin kulağı var...
Hele birine diş, diğerine damak benzetmesi yapıyorsan vay haline...
Yine de içten içe kızıyorum Aristoteles\'e, yüzyıllar önce böyle dediği için;“Ey dostlarım, dünyada dost yoktur!”
