Türkiye’de terörü sonlandırmak için yoğun çalışmalar yapılıyor...
Devletin önemli kurum temsilcilerinin İmralı’daki görüşmeleri büyük bir ilgiyle izleniyor...
Ve hükümet bu adımı atarken, ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan AK Parti iktidarına önemli destek mesajı geliyor...
Kılıçdaroğlu “Akılla, mantıkla, sağduyuyla, tarihsel birikimimizle bu terör sorununu aşabiliriz. Biz geçmişteki bütün hatalara karşın olarak Adalet Kalkınma Partisi’ne yeni bir kredi açıyoruz” diyerek, şu net mesajı verdi:
Çözün bu sorunu...
Türkiye’nin Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise, Kılıçdaroğlu’nun mesajına şu yanıtı verdi:
“Türkiye’de binlerce yıldır olduğu gibi kardeşçe yaşamamız gerekir. Buna yönelik, makul adımlar konusunda herkesin desteğini bekliyoruz. Bu süreçte de önerisi, fikri olan ve çözüme katkı vermek isteyen herkesin katkısını önemsiyoruz...”
İktidarla, muhalefetin, terör gibi bir sorun karşısında ortak hareket etmesi çok önemlidir...
Uzun yıllar akıtılan kanın artık durması ve insanların barış içinde yaşaması herkesin arzusudur...
Suçsuz, günahsız insanların bir şekilde yok edilmesine son verilmelidir...
Ve Kıbrıs’taki siyasilerin de bu gelişmelerden bazı dersler çıkarması gerekir...
Anavatan Türkiye bunca yıllık terör sorununu yok etmek için önemli adımlar atarken, bir avuçluk Kuzey Kıbrıs’taki hükümetin, Lefkoşa belediyesinde yaşanan sorunu dahi çözememesi gerçekten acı vericidir...
Kıbrıs sorununun çözümünden bahsetmiyorum...
Bir belediyede yaşanan sorununun çözümsüz kalmasından söz ediyorum...
Öfkesini lastik yakarak dışa vuran ve psikolojik bunalım geçiren belediye çalışanları ile yaşanan sorunu çözmek bu kadar zor mudur?..
Hükümet eğer bunu tek başına yapamıyorsa, muhalefet partileri de çözüm arayışlarına ortak edilmeli ve çok kısa bir süre içinde sonuca ulaşılmalıdır...
Bir tarafta kamuya yüzlerce yeni atama hazırlıkları yapılırken, diğer tarafta belediye emekçilerinin aylardır maaş alamaması ve geleceklerinin belirsizliğe bırakılması kabul edilebilir bir yaklaşım değildir...
Lefkoşa Türk Belediyesi çalışanlarını temsilen BES yönetiminden 6 kişilik bir heyetin yarın Rum lideri Dimitris Hristofyas ile görüşecek olması da üzerinde durulması gereken bir olaydır...
KKTC hükümeti açısından iyi bir puan değildir...
Tam tersi KKTC’yi küçük düşürücü bir adımdır...
Belediye sendikası bu hareketle KKTC’yi yönetenlerden umudu kesmiş oldukları mesajını vermiş olacak...
Hristofyas’a bu vesile ile ‘acil çözüm’ çağrısı yapacak belki de...
İşte bu noktada “Böyle mi olmalıydı?” sorusuna yanıt aramalıyız...
Basit bir sorunu aylarca kendi haline bırakırsanız...
Bakanlar Kurulu kararlarını geçersiz kılarsanız...
Ve tüm sorunları unutarak, zamanı koltuk kavgasına harcarsanız, işte sonunda bu tür üzücü gelişmeler yaşanır...
Ayrıca bu bir İLK değildir...
Çözüm bekleyen diğer sorunlar karşısında aynı duyarsızlıklar sergilenirse, Hristofyas’ın ve bir sonraki liderin kapısını çalanların sayısında önemli artışların olacağını tahmin etmek zor değildir...
İktidardaki Ulusal Birlik Partisi artık olayların ciddiyetini kavramalı ve iç çekişmeleri sonladırarak, iktidar görevini ciddi bir şekilde yerine getirmelidir...
Ya da ülkeyi erken genel seçime götürmelidir...
(Kıbrıs gazetesinden alınmıştır)