Toplum 1.0’dan Toplum 5.0’a kadar toplum ve o toplumdaki insanların var oluşlarının temelinde paylaşım vardır. Avcı toplum dediğimiz Toplum 1.0’da insanlar avladıklarını, topladıklarını paylaşarak hayatta kalıyorlardı; sonrasında Toplum 2.0 dediğimiz tarım toplumunda insanlar ürettiklerini paylaştılar. İnsan, insanın yurdudur ve insanlar tarihin başlangıcından beri bir arada yaşayan insanlar birlikteliklerini paylaşmayla güçlendirmektedir. İnsan paylaştıkça güçlenir, birbirine bağlanır ve bir toplumun parçası haline gelir.
Paylaşmanın temelinde empati ve empatiyle beraber harekete geçip destek olma isteği vardır. Empati kelimesinin, güncellenmiş, gerçek ve işe yarar anlamını bilmemiz gerekiyor. Empati= Anlayış + Eylem olarak bilinmesi gereken bir kavramdır. Eyleme geçmediğimizde sadece anlayışlı insanlar oluruz. İnsan olabilmek için kişinin duygularını anlamaya ve hissetmeye çalışırız, bu anlayış ve hissedişle harekete geçeriz ve çözümün bir parçası oluruz. Empatiyi uzun süre karşı tarafı anlamak, hisselerinin farkında olmak, onun penceresinden bakmak olarak bilenler için zorlayıcı bir kavramdır empati. Anlayışın ötesine geçmek… “Açım ben” diyen birisini anlamamız, açlığını hissetmemiz yeterli mi? Bu bizi sadece anlayışı yüksek bir birey yapar empatik olan, diğerini anladıktan sonra çözümün bir parçası olmak için onunla yemeğini paylaşır, parasını paylaşır, restoran sahibi arkadaşının dükkanını paylaşır… Herkes elindekini paylaşır, bilgi, deneyim, network, para, iş, malzeme, emek… Paylaştığımız zaman çözümün bir parçası oluruz; toplumda empati artıkça insanlar arasındaki dayanışma da artar. Bu, paylaşmanın sihrini yaratan temel unsurlardan biridir. İnsanlar, birbirlerinin ihtiyaçlarını ve duygularını anladıklarında, daha fazla bağ kurduklarında ve birbirlerine yardım etmek için daha istekli hale gelirler ve birbirlerine empatik yaklaşırlar.
Paylaşmanın öyle bir büyüsü vardır ki hem paylaşan hem de paylaşılan kendini iyi hisseder. Bilgiye, desteğe, deneyime, yemeğe, giyeceğe vs. ihtiyacı olan ihtiyaçlarını karşılar, zor zamanlarını daha kolay geçirir, paylaştıklarımızı kaldıraç olarak kullanıp normaline döner, geleceğe umutla adım atar. Paylaşım iki tarafa da kazandırır.
Paylaşmak sosyal ve duygusal bağlarımızı güçlendirir. Bir şeyi başkalarıyla paylaşarak, onlara değer verdiğimizi ve onların da önemli olduğunu hissettiririz. Bu, insanlar arasındaki ilişkileri daha anlamlı hale getirir ve insanlar kendilerini daha mutlu hissederler. Bu mutluluğun yanında paylaştığımızda kendimize olan güvenimiz artmaya başlar. Başkalarına yardım etmek veya bizdekini paylaşmak, kendimizi daha faydalı hissetmelerini sağlar. Faydalı olmak hissiyatı, kendimize olan güvenlerini artar ve kendimizi daha iyi hissetmeye başlarız.
Paylaşmanın büyüsü öyle etkilidir ki bizim başkalarına mutluluk yaymamıza olanak tanır. Başkalarına yardım etmek veya onlarla bir şeyler paylaşmak, onların da mutlu olmalarını sağlar. Bu, insanlar arasındaki olumlu enerjiyi arttırır ve bir bütün olarak mutluluğu arttırır. Paylaşmanın insanlara mutluluk vermesi birçok farklı sebepten kaynaklanmaktadır. Paylaşım, insanların birbirleriyle bağ kurmasına, kendilerine güven duymasına, empati duymasına ve mutluluğu yaymasına olanak tanır. Bu nedenlerden dolayı, insanlar genellikle paylaştıklarında mutlu hissederler.
Paylaşım, toplumda dayanışmayı ve empatiyi arttırarak insanların birbirlerine daha fazla destek olmalarını sağlar. Bu nedenle, paylaşımın önemi ve değeri, insanlık tarihinde her zaman büyük bir yere sahip olmuştur. Hangi toplum seviyesinde olursak olalım paylaşmanın muazzam bir sihri olduğunu hatırlayalım.
M.Efsun Yüksel Tunç
Eğitmen ve Yönetim Danışmanı
Yaşam ve Yönetici Koçu
https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/
@indusefsun
#paylaşmak #sihir #büyü #farkındalık #çözüm #başarı #indusglobal #indusconsulting