Bu politikanın birincil kuralıdır.

Halkın arkasında durmadığı, halkın desteğini almayan hiç bir karar uzun ömürlü olamamakta.

Demokratik düzenlerin olmazsa olmazıdır bu uygulama.

 

Geçen hafta Gazimağusa'da yapılan Eğitim Şura’sında toplanan 11 komisyonda neredeyse 400’e yakın karar alındı.

 

Eğitim Şura’ları bir danışma organıdır. Sadece tavsiye nitelikli kararlar üretebilirler.  Aldıkları kararları uygulayıp uygulamama iradesi de Milli Eğitim Bakanlığı’na aittir.

 

Geçmiş yıllarda olduğu ve yaşandığı gibi bazı kişiler ve siyasi partiler özellikle Eğitim Şura’sını fırsat bilerek, Kıbrıs Türk halkının büyük çoğunluğunun benimsemediği ve halk tarafından "sakat düşünceler" olarak nitelendirilen kararları çıkarırlar, "ben yaptım oldu" mantığıyla.

 

Bu kararların arkasında sadece komisyona katılan kişilerin bir kısmı ve bağlı oldukları siyasi parti veya sendika vardır genelde.

 

Geçmiş yıllarda gerçekleştirilen bir Eğitim Şura’sında, KKTC'deki mevcut Türkçe yer isimlerinin kaldırılması ve yerlerine Rumca isimlerin konması kararı alınmıştı. Ertesi gün de aynı gruptan bir kişi İskele bölgesinde yer alan Sazlıköy'e gitmiş ve meydana Rumca tabela dikmişti, sanki de Şuranın aldığı kararlar geçerliymiş veya KKTC Meclisinden "Yer İsimleri ile ilgili Düzenleme Yasası" kabul edilmiş gibi…

 

Ne oldu;

Halk az daha kendisini linç ediyordu… Tabela anında yerinden söküldü ve çöpe atıldı.

Eğer Sazlıköy halkı Şura'nın aldığı bu kararı benimseseydi, Rumca tabela hala daha yerinde duruyor olurdu. 

Kuraldır diye yazmıştım yukarıda; Halkın benimsemediği bir karar asla uygulamaya girmiyor, girse de uzun uzun ömürlü olamıyor.

 

Şimdi de aynı mantıktaki kişiler, sayısal olarak fazla oldukları komisyonda "İlahiyat Koleji"nin kapatılması, Andımızın kaldırılması ve okullarımıza zorunlu "Rumca Dil Dersi   

Konması" kararını almışlar. Özellikle de Rum dili konması karşılıklı olacakmış ve de Rumlar da güneydeki okullarda eğitim sistemi içine "Türkçe Dil Dersi" koyacaklarmış.

 

Bu fikre Kantara'nın ve Bufffavento'nun yabani keçileri bile güler...

4.Milli Eğitim Şurasında alınan "Tarih kitaplarının Barış Eğitimi Kapsamında Yeniden Düzenlenmesi" kararı uyarınca, AB'nin katkıları ile basılan renkli, cicili bicili kitaplar sadece KKTC'deki okullarda okutuldu. Dönemin Rum liderleri okullarına sokmadılar bile bu kitapları.

 

Karpaz bölgesindeki Rum ilkokulu ve Orta okuluna karşı hala daha Limasol'da Türk İlkokulu açılmış değil....

Ve Şura'da karşılıklı Rumca eğitimi ile Türkçe eğitimi kararı çıkmakta, Kıbrıs Rum Eğitim Bakanlığı, Limasol'da Türk okulu açmadığı için protesto edileceği yerde.

 

Hala Sultan İlahiyat Koleji'ni kaldırmak veya iptal etmek ise Şura'nın karar verebileceği bir konu değil. Şura sadece tavsiye kararı alabilir. Başka hiç bir yetkisi yok. Eskiler buna "Kıymet-i harbiyesi yok" derlerdi, aynen öyle...

 

e-mail: [email protected]

http://www.twitter.com/ataatun

http://www.ataatun.com