UBP’de kazan kaldırmak neden kolay?
Sorun, Başbakan’ın ipleri hala tam anlamıyla eline geçirememesinde.
Çakıp, gürlüyor ama bırakın sağanak yağmuru, bir damla bile yağmur yok.
En örgütlü olduğuna inanan UBP şu an için belki de en dağınık partidir.
O dağınıklık içinde isteyen çok kolay “isyan bayrağı” açabiliyor.
Kim tepki koyarsa Başbakan, akşamüzeri makamına çağırır, pazarlık yapılır... Soruna köklü çözüm bulunmaz... Bir anlamda geçici “ateşkes anlaşması” yapılır. Başbakan hala kimseye, “Nedir yaptığın?” diyemiyor.


UBP’den yedi belediye başkanı Başbakan’ın kendilerine söz verdiği halde bütçeden aldıkları katkının artırılmaması nedeniyle istifa etmiş 
Cümlemin sonuna nokta değil gülümseme işareti koydum.
Önceki gün “haber” sızdırıldığı zaman beni da arayıp yorum yapmam istendi.
“Boş verin Allah aşkına” deyip ekledim: “Her kim ki bu adamların istifasına inanır, bu ülkeyi ve de bu adamları tanımaz. Bu yedi isimin hiçbirinde ilkeli duruşla istifa edecek duruş ve kapasite yoktur.”
***
Aradan geçen zaman bu düşüncemde bir değişime neden oldu mu?
Asla olmadı.
İstifa için önce ilkeli olmak gerekir.
Bu yedi belediye başkanında kendilerini istifaya kadar taşıyacak bir ilkeli duruş görmüyorum.
***
Yedi UBP’li belediye başkanının birlikte hareket edebileceğine de inanmam.
Bir blöf yapmak istediler.
Ancak blöfü de beceremediler.
***
Aslında yedi UBP’li belediye başkanının istifası UBP’deki otorite boşluğunun devam ettiğinin göstergesidir.
Genel başkanın seçimiyle ilgili olarak da kurultay geride kaldı ama UBP hala toparlanamıyor.
UBP Genel Başkanı ve Başbakan İrsen Küçük, bir yılı aşkın süredir, kurultaya yönelik sözler verdi.
Delege olanlardan bir tekine bile “hayır” denmedi.
Nüfusa az ama belediye sınırları geniş belediyeler kendilerince haklı gerekçelerle, bulunacak formülle bütçeden aldıkları payın artırılmasını istedi.
Başbakan İrsen Küçük de, “Bakarız” dedi.
Biraz da daha ısrarcı oluncalar, “Kurultay geçsin. Mutlaka çare buluruz” demiştir çok büyük olasılıkla.
Olmayınca, “Topluca istifa ediyoruz” diye bir ileri adım attılar.
Haber dili “iddialı” olan televizyon kanalları ya da internetteki haber siteleri haberi “gündeme düşen bomba”, “ŞOK... ŞOK... ŞOK” diye duyurdu.
Böyle haber sunuşu yapanları gülerek izledim.
1 Nisan olsa bu belediye başkanları Nisan 1 şakası yapmayı denedi, diye düşünebilirdim.
***
Gazetelerin birinde bir fotoğraf, Başbakan İrsen Küçük, blöfçü belediye başkanlarıyla görüşüyor.
Aslında Başbakan, “Tamam beyler istifalarınız işleme konuluyor” dese blöf oyunu orada bitecek.
En çok aralarından bir ya da ikisi istifalarını biraz daha uzatacak.
Bir yıl sonra yerel seçimler var.
Çok büyük olasılıkla bunları tümü yeniden aday olmak isteyecek.
Bağımsız aday olabilirler mi?
Bana göre çok zor, hatta imkansız.
Nerde bunlarda öyle yürek ve de öyle güç.
***
Peki UBP’de kazan kaldırmak neden kolay?
Sorun, başbakanın ipleri hala tam anlamıyla eline geçirememesinde.
Çakıp, gürlüyor ama bırakın sağanak yağmuru, bir damla bile yağmur yok.
En örgütlü olduğuna inanan UBP şu an için belki de en dağınık partidir.
O dağınıklık içinde isteyen çok kolay “isyan bayrağı” açabiliyor.
Kim tepki koyarsa Başbakan, akşamüzeri makamına çağırır, pazarlık yapılır... Soruna köklü çözüm bulunmaz... Bir anlamda geçici “ateşkes anlaşması” yapılır. Başbakan hala kimseye, “Nedir yaptığın?” diyemiyor.
***
Dün UBP Lefkoşa örgütünden bazı isimlerle konuştum.
Basına yansıyan alışılmış bayanların çoğunlukta olduğu toplu gruplar halinde mahalle ziyaretlerine rağmen UBP’de tam bir toparlanma yok.
Konuştuklarımdan biri üstüne basa basa, “Darmadağınız” deyip ekledi: “İrsen Küçük -Ahmet Kaşif kavgası bitmedi. Her iki taraftan isimlerin birlikte gezmeleri yanıltıcıdır. El altından çevrilen dolaplar önlenemezse Hasan Sertoğlu’na yazık olacak. Başbakanın Lefkoşa Belediyesi seçimine ağırlığını koyması gerekir. Sanki de Başbakan, kendi genel başkanlık yarışının yorgunluğunu üzerinden atmak için hala dinleniyor. Hasan Taçoy, devreye girmese Sertoğlu nereye gideceğini bile bilmeyecek.”
Daha başka konuları da seslendirdiler.
Çok soru sormadan dinledim.
Dinlediklerimin yarısı doğruysa UBP’nin işi çok zor.

Günün sözü: Duman çıkıyorsa, ateş vardır.

(Havadis'ten)