Yıllardır sessiz, sakin, barış, huzur ve refahın ülkesi olmak gibi güzel özelliklerle anılan Kanada, belki de tarihinin en zor günlerini yaşıyor...

Birçok gelişme, “kol kırılır yen içinde” misali sessizce savuşturulurken, “I don’t care” (umurumda değil) stili ile yaşayan Kanadalılar da, olan bitene adeta “Fransız” kalıyorlar...

Arap Baharı’nın rüzgarları Tunus’tan esmeye başladığında, resmi tam okuyamayan ama sıra Libya’ya geldiğinde Akdeniz’e balıklama dalan Kanada, şimdilerde bir başka baharın esintilerini hissetmeye başladı... Bu seferki, çok uzaklarda değil...

Kanada genelinde olumsuz şartlarda yaşayan Kızılderililerin durumu, bir süredir ulusal boyuttan bile çıkmıştı... Artık dünya, Attawapiskat yerlilerinin imdadına soğuktan donmak üzere iken Kızılhaç’ın yetiştiğini biliyor...

First Nation, Metis, İndian... Adlarına ne derseniz deyin, modern dünyanın en ileri 8 ülkesinden biri olan Kanada’nın “öteki yüzü” onlar...

Uyuşturucu batağına saplanmış gençlerinden, her geçen gün yenilerinin eklendiği kayıp Kızılderili kızlarının listesineİ şehirdeki Kanadalıların garajlarından bile kötü barakalarda yaşayan ailelerden, sağlık ve eğitim imkanlarından yoksun hayata gözlerini açan bebek ve çocuklara “bilinmeyen Kanada onlar...”

Önceki gün başkent Ottawa’da Kızılderili şefleri ve devlet arasında bir zirve yapıldı. Ailelerinden koparılarak asimile edilmeleri amacıyla yatılı kilise okullarına gönderilen ve bir daha kendilerinden haber alınamayan 150 binin üzerindeki Kızılderili çocuğu için Federal Parlamento’da 2008’de düzenlenen özür dileme töreninden sonra Kızılderililer ile yapılan en kapsamlı zirveydi bu.

Kızılderililerin Kanada’daki Ulusal Şefleri Shawn Atleo ve birkaç şef, zirveden bir gün önceki gece, Başbakan Harper ve bazı bakanlarla parlamento binasında kapalı kapılar ardında biraraya geldiler. Ne konuşacaklarına kadar talimat verilen şeflerin bu gizli zirvesi, oraya çağrılmayan ama sabahki zirveyi bekleyen şeflerce duyulunca, Başbakan Harper’ın hiç beklemediği şey oldu.

British Colombia Kızılderili Şefleri Birliği Başkanı Stewart Phillip, yerli halkların hükümetten ciddi adımlar atmasını beklediğini açıkladı ve “yoksa Arap Baharı türü bir ayaklanma kaçınılmazdır. Bizi Kızılderili Baharı’na zorlama. Ayaklanırız ve biz bu işi Araplardan daha iyi yaparız. Bizi buna mecbur etme” tehdidinde bulundu.

O ana kadar, sıradan gönül alma mesajlarıyla kapanacağı düşünülen zirve, şimdilerde Kanada Hükümeti’nin korkulu rüyası adeta...
Kanada, birine, “sen görürsün” deseniz bile, tehdit suçundan hayatınızın kararcağı sıkı kanunlara sahip bir ülke... Kızılderililer ayaklanır mı, bilinmez... Ama biran bunun olduğunu düşünürseniz, kuzeyde esecek rüzgarın, Kanada ile sınırlı kalmayacağını da hesaba katmanız gerekir...

Kuzey Afrika’dan Ortadoğu’ya yayılan Arap Baharı’nın yelleri gibi, Kanada’dan başlayacak bir Kızılderili Baharı’nın yelleri’nin, Amerika’daki soydaşlarına ulaşmayacağının garantisi olamaz...

Kanada yerlileri ile hükümet arasındaki pazarlık daha yeni başladı...

Çarşamba’da durum böyle ama Perşembe ne olur, belli değil...