Büyülemek ve okumak…

Veya büyülemeyi okumak…

Sonunda büyücü okulu da kuruldu, hazırladıkları tamam, adayların sadece bir yıl beklemesi gerek ki master diploması alacak büyücülerin müfredatı belirlensin ‍

Batı’nın rasyonelliği…Doğu’nun gizli güçlerden medet umması demeyin, tüm insanlığı etkilemiş ve artık bir de bilimsel bir surette analiz edilmesi lazım gelir bu BÜYÜ işinin.

Hem de içinde tarih, Orta Çağ tarihi, büyücülük tarihi, bilim, edebiyat, felsefe, arkeoloji, sosyoloji, psikoloji, drama ve tabi DİN var çünkü her dinde yeri var ne de olsa…Feminizm ve ırkçılık ve hatta önyargı da işlensin derseniz hakkınız var; Batı’da o kadar çok kadın büyücülükten yakıldığına göre, Doğu’da şeytan işi kadınlar ölüye son görevde geri durdurulduktan sonra.

Dersler de Arap ve İslam Enstitüsü’nde olacak, ne kadar da yerinde bir karar Exeter Üniversitesi’nin…

Ders programını da oluşturulabilir; Batı edebiyatında ve sanatındaki ejderhalar modülü mesela. Devamında da Kral Arthur Efsanesi’ne ne demeli? Çok gerçek dışı bulduysanız buyurun arkeoloji, teori ve uygulama ile beraber. Ortaçağ’da kadınlar? Hemen Batı gelmesin akla, doğu da var, Hindistan'a kadar. İslam Felsefesi ve düşüncesi modülü? Kesinlikle mümkün! Ön yargı yok, bilimsel yaklaşım var, kadınlarıyla beraber hem de.

Uzman akademisyen bulmak neredeyse imkansız bu konuda…bu kadar çok alanda ders alacak olmak kimin hoşuna gitmez ki?

Bir de Doğu ve Batı sentezi ki; o zaten şahane bir hal.

Sonunda da alınacak bir ‘BÜYÜ’cü ve ‘SİHİR’baz diploması…

Mezuniyet sonrası çalışma alanlarını kim merak etmez!? Eğitim sektöründe, psikolojik danışmanlık alanında, mentörlük ve yaşam koçluğu alanında, müzecilikte, kültürel miras alanına giren her yerde ve tabi bir de turizmde. Yetmedi sanatsal organizasyonlarda, yayıncılık endüstrisinde, kütüphanecilik ve arşivcilik. Neredeyse tüm sektörler değil mi?

Bu bölümün açılması da bir ihtiyaçtan tabi, büyüye ihtiyaç duyulup duyulmadığı tartışılabilir ama yeni bir eğilim olduğunu saklamıyor uzmanlar. Rasyonellikten uzak dini bağnazlıkla boğuşan ülkelerde hem yasak ve hem de yaygın olduğu biliniyor. Cinsel yasaklar gibi…yasaklandığı ölçüde merak uyandıran bir husus O halde yasaklamak ne demek? Analiz etmek en sağlıklı yaklaşım olmaz mı? TickTok’a karşı WitchTok, sosyal medyada büyücülüğün yükselişi…

Zaten Katalonya büyücülükten suçlayıp yargılayıp yaktığı/astığı kadınlardan özür dileyip itibarlarını iade etmedi mi?

İskoçya’nın eski başbakanı Bayan Sturgeon 2500 tanesinin idam edildiği 4 bin civarında büyücüden daha yeni özür diledi. Çoğu kadındı.

1647 yılının Mayıs ayında büyücülükten yargılanan ve bir oya karşı 33 oyla Connecticut’ta asılmasına karar verilen Alse Young için 376 yıl sonra aynı yerden özür gelmişken yerinde bir karar olarak durmuyor mu? Son büyü kurbanı Elizabeth Johnson’ı da unutmamalı, onun adı da daha yeni temize çıktı. Zaten kurbanların ataları, tarihçiler, avukatlar ve diğer kanun adamları hazır rahatladık derken unutmayalım, hatalarımızdan ders çıkaralım diye yorumda bulundular.

Bir de okul seçilirken son derece seçici olan biz Türkler ve duyarlı Türk anneleri ‘nasıl bir okul ki?’ diye merak ederler diye dünya sıralamasını ekleyeyim ciddiyetle düşünen olur diye.

Burun kıvırmayın!

Sonra cidden büyüleniverirsiniz…

Exeter Üniversitesi ülke sıralamasında 11. sırada, Research Quality Index’e göre ise 18. sırada. Russell Group denilen az sayıda üniversitenin bulunduğu grupta ki bu da dünya ölçeğinde bilimsel çalışmalar yapıldığı ve eğitim kalitesinin en yüksek olduğu okullardan biri olduğu anlamına geliyor.

Ne de olsa büyü yaptığı ve büyücülüğü özendirdiği savıyla ünlü eseri Harry Potter Amerika'dan İran'a kadar yasaklanan JK Rowling hanımın da Exeter Üniversitesi mezunu olduğunu bilerek hareket etmek gerekir.

Sonra cidden büyücü oluverirsiniz…

İster misiniz?

2024 Akademik Yılı’nı bekleyiniz!