TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu, 28 Şubat sürecinin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'yı dinledi Dolmabahçe'de.

Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir'in, "balans ayarı" sözüne "boşboğazlık", Genel Sekreteri Erol Özkasnak'ın 28 Şubat'ın adını koyan "postmodern darbe" sözüne ise "aptalca bir açıklama" demiş. Karadayı, 28 Şubat'ın komuta kademesini özetlemiş, onları anlatırken de sirkatini arz etmiş. Karadayı'ya mı yazık, Bir'e mi yazık, Özkasnak'a mı yazık, yoksa bu ülkeye mi daha yazık!

Karadayı devam etmiş, 1960'ta teğmen olduğunu söylemiş: "Adnan Menderes namuslu adamdı ama çok büyük yanlışlar yaptı. Mesela Türkiye'de Türkçe ezan çok güzel okunuyordu. Ben dinlerken tüylerim ürperiyordu, sonra Arapça okunmaya başlandı. Bence yanlış yapıldı, hâlâ da tasvip etmiyorum."

Benim de tüylerimi ürpertti, Menderes'in manevi mirasından Genelkurmay Başkanı'nın duyduğu rahatsızlık. Gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçti, 28 Şubat sürecinde televizyon ekranlarını esir alan Türkçe ibadet tartışmaları. Demek ki gücünü Karadayı'dan alıyormuş. Hasımlarınca bile "namuslu" kabul edilen bir Başbakan ve arkadaşları darağacına gönderilirken, içlerinde ukde kalmış, ezanın Arapça okunması. O ezanlar ki şahadetleri dinin temeli!

Aynı üzümün iki salkımı

28 Şubat soruşturması çerçevesinde dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz tutuklandı. Her darbenin olduğu gibi 28 Şubat'ın da bir üniversite ayağı vardı. Onlar, postmodern darbenin iki Kemal'i idiler. Biri YÖK'te diğeri İstanbul Üniversitesi'nde, Kemal Gürüz ve Kemal Alemdaroğlu. Soyadları farklı olsa da aynı üzümün salkımıydılar. 28 Şubat uygulamaları onlarla kemale erdi. Sonraları, Tandoğan'da "Ordu göreve" pankartı altında gördük iki Kemal'i.

Gürüz'ün YÖK Başkanlığı'na atanmasıyla başlar muamma. Bu hikâyenin şahidi bugün TBMM Başkanvekili olan Gürüz'den önceki YÖK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam'dır. Cumhurbaşkanı Demirel'e de veda ziyaretine giden Sağlam'a, Demirel, yeni YÖK başkanının kim olabileceği konusunda görüşünü sorar. O zaman 54 üniversite vardır.

Sağlam, 50 üniversitenin rektörünün de YÖK Başkanlığı yapabileceğini, takdirin kendilerine ait olduğunu ifade eder. Bunun üzerine Demirel 5 isim sayar ve Sağlam'dan bu isimlerin özgeçmişlerini kendisine göndermesini ister. Sağlam tam ayrılacakken, "Kemal Gürüz nasıl olur" diye sorar. Sağlam, Gürüz ile ilgili Trabzon'da ve TÜBİTAK'ta yaşanan sorunları aktarır. Demirel'in cevabı "Unut onu, diğerlerinin özgeçmişlerini gönder" olur. Gürüz, YÖK Başkanlığı'na atanır. Sağlam döneminde öğretim üyesi yetiştirmek amacıyla başlatılan "Her yıl yurtdışında bin altın öğrenci" projesini kaldırır, sonra üniversitelerde alanlarında en başarılı öğretim üyelerinden oluşturulan milli komiteleri...

Daha nice icraatı 16 Kasım 1999'da TBMM'de kurulan Araştırma Komisyonu'nun raporunda mevcuttur. Gürüz ifade vermek üzere gelirken "Ne 28 Şubat'tan haberim var ne de ne olduğundan" demiş. Gürüz ve neviinden olanları "Muzır fikirler yatağı milletin bağrında hiçbir zaman yer aramadılar, milletten bir yer istemeye kibirleri maniydi" diye tarif ederiz. Millete yaptıkları zulümden, üniversite kapıları önünde geleceklerini ve umutlarını bırakan genç kızların acısından haberdar olmaları zaten beklenemez!

Uçuşa kapalı bölge seçeneği

Uluslararası sistem Suriye'de yaşananlar karşısında kilitlenmiş durumda. Baas, bu kilitlenmiş sistemle kalan ömrünü uzatma hevesinde. Suriye'de çocuklar ve kadınlar katledilirken, Esma Esad üzerinde "Güzel ülkem" yazılı bir tişört ve kot pantolonla, yalınayak arz-ı endam etmekte.

Bizimse gözümüz kulağımız pilotlarımızdan gelecek haberde. Özür... Tazminat... Hangisi devadır oğlunu bağrına basamayan, sesini duyamayan bir ananın yüreğindeki yangına? Bu acıya merhem var mıdır?

Başbakan Erdoğan, izlenecek stratejiyi partisinin grup toplantısında açıkladı. Baas bataklığında bilek güreşi... Askeri müdahale olmadan Baas'ı dizginleyecek bir formül aranıyor. Uluslararası sistemin elindeki en önemli mekanizma uçuşa kapalı bölge. Başka bir Baas'ın, Saddam'ın Halepçe Katliamı'ndandır tanışıklığımız. Şimdi ise vicdanlarda asılı duran Hula vardır. "Annan Planı", "Temas grubu" derken BM Güvenlik Konseyi'nin er geç önüne uçuşa kapalı bölge seçeneği gelecektir. "Ne zaman" mı? Rusya ikna olduğu zaman!


(Bugün gazetesinden alınmıştır)