...Ve ülke kelimenin tam anlamıyla yangın yerine dönmüş durumdayken UBP’ye bakıyoruz, sanki de bu ülkenin partisi değil. Ülkede tüm sektörler perişanları oynarken, UBP hala kurultaycılık oynuyor. 21 Ekim Kurultayı’nın üzerinden neredeyse bir buçuk ay geçti, genel başkanlık sorunu hala mahkemede. UBP, ülkenin içinde bulunduğu durumun ne kadar vahim olduğunu ya görmüyor, ya da bilmiyor... Esas sorun buradadır... Dalgasız denizde kaptanlık yapmak çok beceri istemez. Mesele, dalgalı sularda kaptanlık yapmak. Ülkenin yönetimine talipseniz, sorunları çözme kapasiteniz olacak. Daha da önemlisi krizi, krizleri, üstesinden gelecek şekilde yöneteceksiniz. Bunu başarma yeteneğiniz yoksa hem kendiniz perişan olursunuz hem de ülkeyi perişan edersiniz. UBP’nin son yıllarda Kıbrıs Türk halkına yaşattıklarının neden özeti üç aşağı beş yukarı budur. “Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) kötü idare edildiydi, geçmişten sürüp gelen sorunları vardı...” Tüm bunlar doğru olabilir... Ancak gerçek olan KTHY’nin iflası ve ortadan kaldırılması UBP zamanında gerçekleşmiştir. KTHY’nin derin sorunları yok muydu? Evet, vardı. Var olan sorunlarına karşılık kurtarılabilir miydi? Kesinlikle kurtarılabilirdi. Konunun uzmanları bundan farklısını söylemiyor. KTHY kurtulabilirdi, kurtarılamadı. Yeni hava yolu şirketi hala ciddi bir gereksinimdir. KTHY’nin boşluğunu doldurma yarışındaki özel hava yolu şirketleri, Kuzey Kıbrıs’tan resmen vurgun vuruyorlar. KTHY’nin batırılması sonrası Kuzey Kıbrıs uçuşlarından elde edilen kazançtan öte vurgun, KTHY’nin kurtarılması için gereken rakamdan çok fazladır. UBP, KTHY’yi uçurmayı başaramadı. KTHY’ye CTP döneminden darbe vurulduğunu kabul edelim. UBP geldiği zaman KTHY’yi meleklerin değil kendi kanatlarıyla uçurmayı başarması halinde görevini yapmış olacaktı. *** Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB)... LTB küçük KKTC’dir... Ülke genelinde yaşananlar minyatürü LTB’de yaşanıyor... Peki hükümet neden LTB gibi tıkanmadı? Nedeni çok basit... Hükümet sıkıştığı zaman Ankara parayı veriyor. Varlığı sürekli sorgulanan yardım heyeti, gölge Bakanlar Kurulu gibi görev yapıyor. “Aslında hükümet mi yoksa TC Yardım Heyeti, gölgedir?” sorusunu sorulabilecek yerinde bir sorudur. Hem Ankara hem de Kuzey Lefkoşa’da herkes biliyor ki, Kuzey Kıbrıs’taki yapının çökmesine Ankara izin vermez. Bu anlayış Kuzey Kıbrıs’taki siyasi iktidarların gerçek kapasitesinin anlaşılmasına engeldir. Zaman zaman açık olarak da söyleniyor ya... EN BAŞARILI HÜKÜMET ANKARA’DAN YARDIMI EN AZ SORUNLA ALANDIR. *** Lefkoşa, KKTC’nin de başkenti olduğu için UBP hükümetinin çözemediği soruna sonuçta Ankara el atmıştır. Dün LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları’yla konuştum. Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın talimatıyla TC Ziraat Bankası, LTB’nin mali yapısının düzenlenmesi için görevli kılındı. LTB’nin nerelere borcu varsa tümü hesaplanıp TC Ziraat Bankası’ndan sağlanacak kredi ile kapatılacak. Aynı şekilde Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı’na yönelik ödemeler de yapılacak. LTB’nin tek borcu Ziraat Bankası’na olacak. LTB’nin tüm gelirleri Ziraat Bankası’na yatacak, maaşlar dahil tüm ödemeler Ziraat Bankası’nca gerçekleştirilecek. Sosyal Sigorta, İhtiyat Sandığı yatırımları da Ziraat Bankası’nın disiplinli, denetiminde yapılacak. Ziraat Bankası üzerinden LTB’nin ipleri Ankara’nın elinde olacak. İşin özeti budur. UBP bunu başarı olarak takdim edebilir. Aslında birazcık dikkatli düşünüldüğü zaman, “Bir belediyeyi bile idare edemediniz. Çekilin kenara” demek gibi bir şeydir ortadaki formül. *** Cemal Başkan söyledi... Değişik yerlere borcu olan LTB çalışanlarına da benzer formül önerilecekmiş. Belediye çalışanların değişik yerlere olan borçları Ziraat Bankası tarafından kapatılacak ve çalışanlar daha düşük taksitle borçlarını Ziraat Bankası’na ödeyecekmiş. *** Hiç kuşkusuz bu reçetenin de bir bedeli olacak. Paketin bütünü kabul edildiği zaman belediyenin giderlerinin azaltılması da hedefleniyor. Bunun için de çalışan sayısında azaltma istenecek. Anladığım kadarıyla amaç çalışan sayısında 200 dolayında azaltma yapmak. *** ...Ve ülke kelimenin tam anlamıyla yangın yerine dönmüş durumdayken UBP’ye bakıyoruz, sanki de bu ülkenin partisi değil. Ülkede tüm sektörler perişanları oynarken, UBP hala kurultaycılık oynuyor. 21 Ekim Kurultayı’nın üzerinden neredeyse bir buçuk ay geçti, genel başkanlık sorunu hala mahkemede... Başbakan İrsen Küçük, Başkanlık Divanı’nın kendisini genel başka ilan eden kararını bir anlamda dondurmaya yönelik ara emri kararını resmen istinaf etti. İstinaf kararı ne kadar zamanda görüşülüp karar verilecek? Bilen varsa söylesin biz de bilelim. UBP, ülkenin içinde bulunduğu durumun ne kadar vahim olduğunu ya görmüyor, ya da bilmiyor... Esas sorun buradadır... Günün sözü: Bilmeyen, başaramaz. (Havadis gazetesinden alınmıştır)