“Türkiye” yok edilmek isteniyor. “Türk” yok edilince, ardından sıra “Türkiye” ye gelecek. 12 Eylül öncesinde “Millî Görüş” içinde Erdoğan’la birlikte faaliyet gösteren biri bana: “Türkiye’nin adı değişmeli, meselâ ‘Avrasya’ olmalı” demişti.

R. T. Erdoğan Türkiye’yi dönüştürmek için, 12 Eylül öncesi kendisine empoze edilen fikirlerinin hepsini hayata geçiriyor.
“PKK’nın siyasî uzantısı” dediği BDP’lilerle işbirliği yapacağını açık açık söylüyor.

Korkunç olan nedir biliyor musunuz? Başından beri söylüyordum: PKK’nın vuruşundan birileri medet umuyor. PKK ile kanları, canları pahasına mücadele edenlerin hapse atılışları boşuna değil! Meydan boşaldı, millet yumuşatıldı, PKK güçlendirildi. Bundan böyle Ak Parti-PKK/BDP birlikte istedikleri neticeyi alacak, dolgu maddesi de “Yeni CHP” olacak.

Halkı uyandıracak tek parti kalıyor: MHP. Gelin görün ki, MHP’nin tepesindeki klik başlarını kuma gömmüş, yerlerinde tutunabilmek için entrika peşin koşuyor. Teşkilâtları kapatıyor, insanları umutsuzluğa itiyor. Türkiye gidiyormuş; umurlarında mı?

Millî aydınlarımız harekete geçmelidir, diye boşuna çırpınmıyorum. Aydınlarımızın da şikâyetleri var. Size mektupları vereceğimi belirtmiştim.
Dr. Ahmet Turan Sinan: “Arslan Bey, çok güzel yazmışsınız. Milli düşünen aydınların, okumuşların seslerini yükseltme zamanı gelip geçmektedir. Türk düşmanı bütün çevrelerin derin koalisyonunu darmadağın edecek sesin çıkması gerekiyor. Kendi çevremizde, fakülte odalarında fısıldaşarak kamu oyu oluşturulamaz. Milli tepkinin öncelikle büyük şehirlerde başlaması gerekiyor.”

Dr. Mustafa Aksoy: “Milli aydınlar Türkiye’de. Ancak o aydınları görmeyenler var. Eğer akademik çalışmalar halka mal olmuyorsa fazla anlamı olmuyor. Onun için sizlere büyük görevler düşüyor. Bizden ne istiyorsunuz doğrusunu çok anlayamadım. Türkiye’de çok sayıda milli aydın var. Fakat malûm basın onları görmezden geliyor. Birkaç tane görmesini umut ettiğimiz basın organı var nedense onlar da oralı değil. (...) Meselâ; doktora tezim Türkiye’de Doğu Anadolu hakkında yapılmış (1995) ikinci sosyoloji tezidir. Terör hakkında Türkiye’de geniş kapsamlı saha çalışması yaptım ve bu çalışma ‘Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan Terör Nedeniyle Göç Eden Ailelerin Sorunları’,  Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu tarafından 1998’de yayınlandı... Türk kültürünü hakkında Tuva’dan Kosova’ya kadar 14 ülkede maaşımdan artırdığım parayla saha çalışmalar yaptım. Kimseden ödül beklemiyorum. Ancak çalışmalarımı bastıramadığım için internet sitemde ilgililerin hizmetine sunduğum hâlde basında bir tanıtımını göremedim. Kısaca dost acı söylermiş, o nedenle bu yazdıklarımı bir dostun çırpınışı olarak değerlendirmenizi istiyorum...”