Belediye çalışanları delirdi mi?

Polis dün akşam saatlerinde bazı BES yöneticileri ve LTB çalışanlarından on beşine kamu düzenini bozma suçlamasıyla dava okudu. Eğer polis işini eksiksiz yapmak isterse görevini yerine getirmeme ve ağır tahrik suçlamasıyla hükümete de dava okumalı. Anımsatayım suçu işleyenle, suça tahrik yoluyla teşvik eden, aynı suçun dava kapsamındadır.

 

 

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) çalışanları dün eylem yaptı.

Normal koşullarda çöpleri temizlemek görevi olan insanlar dün Lefkoşa’nın en önemli caddelerine çöpleri boşalttı.

Lefkoşa, Lefkoşa olalı dünkü pis görüntüyü hiçbir zaman yaşamadı.

***

Çöpler döküldü...

Araçlar o çöplerin üzerinden geçti.

Sonuçta pislik zor temizlenir bir hal aldı.

Özellikle çöp dökülen caddelerde yaşayanlar ya da çalışanlar eyleme tepki koydu.

Yorum yapanların bazıları dünkü eylemle LTB çalışanlarının kamuoyu desteğini tümden yitirdiğini söyledi.

Doğru olabilir mi?

Olabilir.

Aslında LTB çalışanlarının şimdiye kadar yaptığı eylemlerde Lefkoşalıyı yanında ne kadar buldu?

Bu sorunun yanıtı da verilmeli.

***

Sağlıklı değerlendirme yapabilmek için tarafların yerine kendinizi koymanız gerekir.

Bunu başarabildiğiniz oranda objektif yaklaşım içinde olma şansınız artar.

LTB göz göre göre battı ya da batırıldı.

Bu batma akşamdan sabaha olmadı.

LTB iflas ederken yüksek maliyetli çalışan sayısı artırıldı.

LTB’nin kara delikleri büyüdü.

Kara delikler büyürken önceleri o kare deliklerden yararlananlar olur. Ancak öyle bir noktaya gelinir ki o kara delikler, yararlananları da yutar.

***

LTB’de çalışanlar kara deliğin parçası olmadı.

Çalışanların toplam faturası, gereksiz istihdamlarla ağırlaştı.

İstihdamları hiç kuşkusuz sadece Cemal Bulutoğluları’nın boynuna asamayız.

Ancak tehlikeyi görüp, siyasilerden gelen istihdam taleplerine boyun eğmeyecekti.

Cemal başkan iş adamı olmasına karşılık LTB’de çarkın dönmeyip bir gün duracağını görmedi.

Daha açıkçası güçsüz düştüğü için LTB’yi zararlı “virüslerden” de koruyamadı.

***

Sonunda LTB’de maaşlar ödenemeyecek hale gelindi.

LTB’de yaşanan sorunların tüm belediyelerin ortak yazgısı olduğu şeklinde iddialar var.

CTP’li 8 belediye başkanı dün basın toplantısı yapıp bu iddiaları seslendirenleri tokatladı.

Basın toplantısında ana metni sunan Mağusa Belediye Başkanı Oktay Kayalp, ülkedeki 28 belediyenin tümümün aşırı istihdam yaptığının ve ödenemeyecek büyüklükte borçları olduğu iddia edildiğini; devletin belediyelerden vergi, Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı borçları nedeniyle çok yüklü miktarlarda alacağı olduğunun savunulduğunu; bunun 28 belediyenin tümü için de geçerli olduğuna dair bir anlayışın topluma dayatıldığına işaret ederek, bunun yanlış olduğunu çok açık olarak seslendirdi.

“Belediyelerin tümünü aynı kefeye koyarak ortaya atılan bu iddialar, bazı belediyelerimiz için geçerlidir. Hatta bu iddialar, buzdağının görünen kısmıdır. Lefkoşa Türk Belediyesi gerçeği çok canlı ve acı bir örnektir” diyen Kayalp, ülkede CTP-BG’li belediye başkanları tarafından yönetilen 8 belediyede aşırı istihdam nedeniyle oluşan mali baskıdan ya da birikmiş borç yükü nedeniyle ekonomik krizden söz edilemeyeceğinin altını çizdi.

***

Neyse gelelim yeniden LTB’ye ya da Lefkoşa’ya...

Belediye çalışanları aylardır evine doğru dürüst para götüremiyor.

En son ne zaman arka arkaya düzenli maaş aldıklarını unuttular.

Öteki tüm taleplerinden vazgeçip iki isteklerini öne çıkardılar.

Bir... Maaşlarımızı düzenli ödeyin.

İki... Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı yatırımlarımızı yatırın.

Hükümete bir bütün soruyorum...

LTB çalışanları haksız bir talepte mi bulunuyor?

LTB’nin iflası çalışanların suçu değil.

Suç çalışanların olmadığına göre bedeli de çalışanlara asla ödettirilemez.

***

Peki çalışanların mağduriyetleri ne olursa olsun dünkü eylem doğru bir eylem midir?

Sendikal eylemlere neredeyse koşulsuz desteğime rağmen dünkü eylemi “destekliyorum” demem kolay değil.

Ancak şu soruyu da kendi kendime sormadım değil...

“Belediye çalışanları delirdi mi?”

Dün Lefkoşa’nın ana caddelerini çöplere işgal ettiren eylemi yapan belediye çalışanlarının çıldırma noktasına gelip o eylemi yaptığından hiç kuşkum yok.

Demek ki sağduyu tükenmiştir.

Kendiliğinden mi tükendi yoksa özellikle siyasi erki elinde tutanların sorun çözememezliği mi sağduyuyu tükettirdi?

Hiç kuşkusuz bu sorunun doğru yanıtı ikinci seçenektir.

Çalışanlarla aylardır resmen dalga geçiliyor.

Söz veriliyor ama yerine getirilmiyor.

Böyle olunca da ipler geriliyor.

Gerile gerile de kopma noktasına geliyor.

***

Polis dün akşam saatlerinde bazı BES yöneticileri ve LTB çalışanlarından on beşine kamu düzenini bozma suçlamasıyla dava okudu. Eğer polis işini eksiksiz yapmak isterse görevini yerine getirmeme ve ağır tahrik suçlamasıyla hükümete de dava okumalı. Anımsatayım suçu işleyenle, suça tahrik yoluyla teşvik eden, aynı suçun dava kapsamındadır.

 

Günün sözü:

 

Eşeği dürten tekmesine katlanacak.


(Havadis gazetesinden alınmıştır)