Londra’da görülen bir iş mahkemesi, yöneticinin çalışanına “işin dağınık ve hatalarla dolu” olduğunu söylemesinin taciz ya da ayrımcılık sayılamayacağına hükmetti.
Mahkeme, yöneticilerin çalışanların zayıf yönlerini dile getirme hakkı olduğunu ve bunun yapıcı bir uyarı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Karar, John Wiley & Sons adlı yayınevinde kıdemli insan kaynakları yöneticisi olarak çalışan Thomas Shevlin’in açtığı dava sonrasında alındı. Shevlin, yöneticisi Rebecca Roycroft’un performans değerlendirmesinde “işinin dağınık, yazım ve dil bilgisi hatalarıyla dolu” olduğunu belirtmesinin kendisini “derinden yaraladığını, küçük düşürdüğünü ve utandırdığını” ileri sürdü.
Shevlin, bu yorumların dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) nedeniyle yaptığı hataları göz ardı ettiğini ve bunun engellilik temelli ayrımcılık olduğunu savundu. Ancak, mahkeme bu iddiaları yerinde bulmadı.
Doğu Londra’daki duruşmada konuşan İş Mahkemesi Yargıcı David Massarella, “Profesyonel belgelerde yapılan yazım ve dil bilgisi hataları açıkça bir zayıflıktır. Yöneticinin amacı bu zayıflığı düzeltmeye yönelikti ve yorumları tamamen yapıcıydı,” ifadelerini kullandı.
Yargıç, bu tür uyarıların çalışanın gelişimi için gerekli olduğuna ve Roycroft’un sözlerinin ayrımcılık ya da taciz olarak değerlendirilemeyeceğine hükmetti. “Yöneticiler, çalışanlarının zayıf yönlerine açıkça dikkat çekemezse, iyi niyetle yapılan uyarılar dahi dikkate alınmayabilir” dedi.
Shevlin, DEHB ve disleksi eğilimleri olduğunu ancak bu durumu işverenine bildirmediğini belirtti. 2022’de şirkette çalışmaya başlayan Shevlin, 2023’te Roycroft’un değerlendirme notlarında “aşırı yoğunluk nedeniyle yazım hataları yaptığı, bazı cümlelerin anlamlı olmadığı ve bunun kişisel imajına zarar verdiği” yönünde yorumlar aldığını söyledi.
Shevlin, bu değerlendirme sonrası zaten başka bir iş bulduğu için istifa ettiğini söyledi ancak istifasının asıl nedeninin bu yorumlar olduğunu öne sürdü. Mahkeme ise bu iddiayı “olası görünmüyor” diyerek reddetti.
Mahkeme kararı, iş yerlerinde geri bildirim ve performans değerlendirmeleri konusunda önemli bir emsal oluştururken, yöneticilerin yapıcı eleştirilerinin ayrımcılık olarak yorumlanamayacağına dikkat çekti.