Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İngiltere’nin başkenti Londra’da yatırımcılarla bir araya geldiği toplantıda, Birleşik Krallık ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) müzakerelerinde sona yaklaşıldığını açıkladı. CNBC-e Londra Temsilcisi Berfu Güven’in haberine göre, anlaşmanın yalnızca sanayi ürünlerini değil, hizmetler, tarım ve kamu alımlarını da kapsayacak şekilde genişletilmesi planlanıyor.
Şimşek, “İngiltere ile çok kapsamlı bir Serbest Ticaret Anlaşması’nda son aşamadayız. İçeriği sadece sanayi mallarıyla sınırlı kalmayacak” ifadelerini kullandı.
Mevcut STA, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması sonrası 2021 yılında devreye girmişti. Yeni anlaşma ile karşılıklı ticaretin kapsamı ve derinliği artırılacak.

AB İLE TİCARETTE HEDEF 400 MİLYAR DOLAR
Şimşek, Avrupa Birliği ile olan ticaret hacminin bu yıl 230 milyar doları aşmasının beklendiğini, Gümrük Birliği’nin kapsamının genişletilmesi halinde bu rakamın önümüzdeki 10 yıl içinde 400 milyar dolara ulaşabileceğini ifade etti.
Türkiye, AB ile mevcut Gümrük Birliği anlaşmasını dijital hizmetler, tarım ve kamu ihaleleri gibi yeni alanları da kapsayacak şekilde güncellemeyi hedefliyor.

YATIRIMCILARA İSTİKRAR VE REFORM MESAJI
Londra’daki temaslarında mali disiplinin yeniden sağlandığını vurgulayan Şimşek, Türkiye’nin dış açıkta ve enflasyonda kayda değer ilerleme sağladığını dile getirdi. Türkiye’nin risk priminin 2023 ortasında 700 baz puandan 240’ın altına indiğini hatırlatan Bakan, yatırım ortamının güçlenmekte olduğunu belirtti.
2026 yılının yapısal reformların hız kazanacağı bir dönem olacağını söyleyen Şimşek, “Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi 2026 reform yılı olacak. Bu yıl ise Türkiye, Dünya Bankası tanımına göre yüksek gelirli ülkeler grubuna geçebilir” dedi.

“TÜRKİYE KIRILMALARA KARŞI DAHA DAYANIKLI”
Bölgesel ticaret ve tedarik zinciri entegrasyonunun önemine değinen Bakan Şimşek, Türkiye’nin jeostratejik konumunun avantaj sağladığını söyledi. Ticaretin yüzde 62’sinin serbest ticaret anlaşması imzalanan ülkelerle, yüzde 80’inden fazlasının ise yakın coğrafyalarla gerçekleştirildiğini belirtti.
“Dünyadaki kırılmalar karşısında tamamen izole değiliz ama diğer ülkelere kıyasla daha dayanıklıyız” ifadelerini kullandı.

AK PARTİLİLER LONDRA’DA HALK BULUŞMASI YAPTI
Londra’da düzenlenen temaslar kapsamında, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) İngiltere tarafından bir halk buluşması da organize edildi. Londra Diyanet Camii’nde düzenlenen programa Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, AK Parti MKYK Üyesi Ömer Serdar, AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı İbrahim Halil Korkmaz, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, Türkiye’nin Londra Başkonsolosu Hasan Ulusoy ve UID İngiltere Başkanı Halil Erdoğan da katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da etkinliğe telefonla bağlanarak Avrupa’daki Türk toplumunun çalışmalarını desteklediklerini belirtti ve UID’ye faaliyetlerini kararlılıkla sürdürme çağrısında bulundu.
Etkinlikte konuşan AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ise Avrupa’daki Türk toplumunun bulundukları ülkelerde siyasi ve sosyal katılımının önemine dikkat çekerek, “Türkiye’nin daha görünür ve etkin bir diasporaya ihtiyacı var” dedi.
BAKAN ŞİMŞEK UID’İN DÜZENLEDİĞİ HALK BULUŞMASINDA KONUŞTU
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin kamu harcamalarında önemli bir disiplin sağladığını belirterek, "Eskiden tasarruf genelgesi kapsamındaki harcamaların bütçeye oranı yüzde 4,6 idi. Biz şimdi bunu yüzde 3 civarına indirdik. Yani bütçeye oranla neredeyse yüzde 30 civarında bu tür cari harcamalarda azaltma yaptık. Onun için bütçede arzuladığımız yere geldik." dedi.
Şimşek, Londra'da Uluslararası Demokratlar Birliği (UİD) tarafından düzenlenen İngiltere Halk Buluşması'nda küresel ve Türkiye ekonomisine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Dünyanın büyük belirsizliklerle karşı karşıya olduğu bir dönemden geçildiğini anlatan Şimşek, dünya ticaretinde büyük korumacılık eğilimi olduğunu dile getirdi.
ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Japonya gibi ülkelerin imalat sanayisinde zemin kaybettiğini aktaran Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dünyada büyük jeostratejik rekabet var. Bugünkü kırılmaların arkasında bu var. Türkiye'nin burada bir avantajı çıkıyor ortaya. Bizim ticaretimizin yüzde 62'si serbest ticaret anlaşmamızın olduğu ülkelerle, yüzde 80'inden fazlası da hem bu ülkeler hem de yakın coğrafyamıza yani dost olduğumuz ülkelerle. Biz bu olup bitenlere duyarsız da değiliz, aynı zamanda tamamen korunaklı da değiliz. Fakat nispeten ülkemiz bu kırılmalarda daha dayanıklılık arz edecek. Türkiye, dünyadaki bu büyük gelişmelere ve kırılmalara karşı muazzam bir hazırlık içerisinde. Biz şimdi özellikle Terörsüz Türkiye ile yakın coğrafyamızla entegrasyonu ön plana çıkardık. Çünkü bölgemizde eğer istikrar, huzur ve refah artışı olursa en çok nemalanacak ülke Türkiye'dir."

Şimşek, Türkiye'nin fırsat penceresi oluşturmaya çalıştığını ifade ederek, savunma harcamalarının 2030'lu yıllarda 6 trilyon doları aşacağını ve "eğer hazırlıklıysanız kötümser olacak hiçbir sebep yok" yorumunu yaptı.
Türkiye ekonomisi için yeşil dönüşümün bir zaruret olduğuna işaret eden Şimşek, "Türkiye, son 24 yılda doğal gaz ve petrol benzeri fosil yakıt ithalatına bir trilyon dolar ödedi. Bizim toplam borcumuz 550 milyar doların altında. Yani toplam borcumuzun iki katı kadar bir meblağı fosil yakıt ithalatına ödedik." dedi.
Şimşek, bu kapsamda Türkiye'de yenilenebilir enerji dönüşümünün hızlandığının altını çizdi.
- "Enflasyon gelecek sene yüzde 20'nin altına inecek"
Şu an uyguladıkları makro istikrar ve reform programıyla Türkiye'yi çok daha güçlü ve hızlı büyütmeyi amaçladıklarını vurgulayan Şimşek, "Borçluluğumuzun düşük olması sanayi, dijital ve yeşil dönüşümü sağlamamızla büyük katkı sunacak. Onun için Türkiye'nin gerçekten geleceği bu anlamda parlak ve potansiyel büyük." diye konuştu.
Şimşek, Türkiye'nin dünya milli gelirinden aldığı payın 2002'deki yüzde 0,7 seviyesinden halihazırda ikiye katlandığını dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:
"İngiltere'yle çok daha gelişmiş bir serbest ticaret anlaşmasını müzakere ediyoruz. İçinde sadece sanayi malları değil, içinde hizmetlerin, kamu alımlarının, tarım ürünlerinin de olacağı çok kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasının müzakerelerinde son aşamadayız. AB ile benzer şekilde ticaretimiz bu sene muhtemelen 230 milyar dolara çıkacak. AB'nin AB dışındaki en büyük beşinci ticaret ortağıyız. AB ile ilişkileri daha da ileri taşımak istiyoruz ve çok daha güçlü bir ekonomik entegrasyon peşindeyiz."
Türkiye'nin önceliğinin şu anda fiyat istikrarını sağlamak olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Yani enflasyonu tekrar tek haneye düşürmeyi amaçlıyoruz. Epey mesafe kat ettik. Enflasyon birkaç yıl önceki yüzde 64 seviyelerinden geçen yıl yüzde 44'lere geriledi. Enflasyon bu yıl sonunda yüzde 31 civarına inecek. Gelecek sene de enflasyonu çok büyük ihtimalle yüzde 20 ve 20'nin altına indirmeyi hedefliyoruz. Bir sonraki sene de tek haneye." şeklinde konuştu.
Şimşek, bütün dünyada bütçe açıklarının önemli bir sorun olduğunu, Türkiye'nin de büyük bir testten geçtiğini ifade ederek, şu ana kadar deprem bölgesinde yaklaşık 90 milyar dolar harcandığı bilgisini paylaştı.
Deprem bölgesinde yaklaşık 600 bin konutun 350 bininin tamamlandığını ve yine özellikle kira enflasyonunu aşağı çekmek için 500 bin sosyal konut inşa edileceğini anımsatan Şimşek, "Kamu, gerçekten harcamalarda önemli bir disiplini sağladı. Özellikle tasarruf genelgesi kapsamındaki harcamalar vatandaşımızın talebiydi. Eskiden tasarruf genelgesi kapsamındaki harcamaların bütçeye oranı yüzde 4,6 idi." diyerek şunlara dikkati çekti:
"Biz şimdi bunu yüzde 3 civarına indirdik. Yani bütçeye oranla neredeyse yüzde 30 civarında bu tür cari harcamalarda azaltma yaptık. Bir taraftan da vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Onun için bütçede arzuladığımız yere geldik. Şimdi bütçede oluşacak alanı altyapıya, verimli alanlara ve vatandaşlarımızın daha kaliteli hizmete erişimine sunacağız."
Şimşek, Türkiye'nin risk priminin 2023'ün ortasındaki 700 baz puan seviyesinden 240 baz puanın altına gerilediğini kaydetti.
Yapılacak daha çok işin olduğunu ancak önemli ilerleme sağlandığını anlatan Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'nin demokratik standartlarının yükselmesi, hukuk devleti ilkesinin güçlendirilmesi gibi konularda hummalı çalışma var. 2026, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi reform yılı olacak çünkü biz kazanımlarımızın geçici olmasını istemiyoruz. Kazanımlarımızın kalıcı olabilmesi için mutlaka bunun yapısal dönüşümle ve yapısal reformlarla desteklenmesi lazım. Bu sene muhtemelen Dünya Bankasının tanımına göre ülkemiz yüksek geliri ülkeler grubuna girecek. Önemli olan reformlarla bunu çok daha ileriye taşımak."









