90’larda Anadolu rock müziğini hayata döndüren Türk rock müziğinin efsane ismi Haluk Levent, İngiltere’deki ilk konserinin coşkusuyla, Londralılara duygulu anlar yaşattı.

Kemal Dönmez (Avrupa Event) ve Devrim Dokdere (Çuval Dergisi) organizesiyle düzenlenen geceye 1.800 kişi katıldı.

Levent, programını tanınmış konser salonlarından O2’de, sırasıyla “Sevenler Ağlarmış”, “Mahsus Mahal”, “Neredesin”, “Ankara”, “Rinna Nay” şarkıları ve semah, zeybek motifleri ile başladı.

Siyah renkli; kolsuz deri ceketi, t-shirtü, pantolonu ve ayakkabılarıyla selam veren Levent,

“Salı akşamı böyleyse cumartesi nasıl dolu olurdu konserimiz?” diyerek seyircilerine geldikleri için teşekkür etti,

“Anadolu rockcısıyım, benim 3 ilkem var konser kültürüyle ilgili;

Birincisi; sizin yanınızda yürümeyi seviyorum, bu halkçı olduğum için değil göbeğimi eritmek istediğimden dolayı, halkçı olabilmek için halkı desteklemek lazım.

İkincisi; sizinle şarkı söylemeyi seviyorum, şarkılara katılmaktan çekinmeyin.

Üçüncüsü, istek şarkı vermemenizi rica ederim.

Bonus ilkem; ben 1 saat 15 dakikalık konser verecek adam mıyım be!?

O kadar zahmet edip geldiniz, burası kapanana kadar size konser vereceğim.”

Sözleriyle standup esintisi şakalarının ardından Levent, seyircilere duygusal anlar yaşattı.

Sırasıyla, “Anlasana”, “Zor Aşk” şarkılarının ardından, “sonraki şarkıyı benim gibi söyleyebilene kanka oluyorum, numaramı veriyorum, düğününe, çocuğunun sünnetin geliyorum” diyerek Ezginin Günlüğü’nden “Bilinmeyen Ülke” şarkısının kendisi için büyük anlam ifade ettiğini belirtti.

Ardından sırasıyla Feridun Düzağaç’ın “Düşler Sokağı”, Ahmet Kaya’nın “Hani Benim Gençliğim?” ve “İçimde Ölen Biri” türkülerini seslendirerek Doğu ve Güneydoğu Anadolu halklarını kucakladı.

 

‘KÜSTÜM İNGİLTERE’YE!’

“Elfida” şarkısının ardından “Ablamla abimin restoranı var 13 yıl önce vize vermediler o nedenle küstüm İngiltere’ye... Bu sabah saat 10.00’ da çıkan vize ile bugün buraya gelebildim... Ekibimizden sadece 1 kişiye vize çıktı... Sahnede çalan müzisyenlerimizi buradan bulduk, ben de sizin gibi hepsiyle şimdi tanışıyorum...” diyerek İngiltere’nin halkımızın sanatçılarına daha fazla değer vermesi gerektiğini belirtti.

“Dillirga”, şarkısının ardından, İngiltere’ye kabul edilene kadar yaşadığı zorlukları “Ne çektin be ablam konserimde Londra’dan” isimli şarkısına doğaçlama olarak yansıttı.

Avrupa’da trenle seyahat ederken kahve içmeyi çok sevdiğini, 7 Mart Gent konserinden Almanya konserine geçiş yaparken otelinde eşofmanıni unuttuğunu, trenden inince dönercinin akrabasının eşofmanını ödünç aldığını seyircileri kahkahalara boğarak anlattı.

15 dakikalık molanın ardından sırasıyla “Askın Mahpushane”, “Ben Bu Gece Ölmezsem”, şarkılarını seslendirdi. Devamında, “Rahmetli annem yıllar önce konserime gizlice gelmiş, konseri nasıl buldun? dediğimde “oğlum çok bağırıyorsun, ben seni böyle mi yetiştirdim? Niye türkü söylemiyorsun?” dedi. Bundan mütevellit ben de türküler söylemeye karar verdim” diyerek annesinin sevdiği “Çemberimde Gül Oya” ve Muharrem Ertaş’a ait olan “Bahçe Duvarından Aştım” türkülerini söyledi.

Ardından, “Alçaklara Kar Yağıyor”, “Kaçış” ve Nesimi’den, “Haydar Haydar” türkülerini seslendirdi.

“Ablamın restoranı Premises Cafe & Bistro’yu tavsiye edeyim 40 yılda bir gelmişim Londra’ya” dedikten sonra konseri Barış Akarsu’nun “Islak Islak” ardından da son olarak “İzmir Marşı” ile tam 23 eser seslendirerek “Yaşasın tam bağımsız Türkiye” sözü, balkonda ise “Hatay sana minnettar” afişi dalgalanarak saat tam 23.00 da kapattı.

Muhabir: HALİL YETKİNLİOĞLU