İrsen Küçük, belki bir kez daha bir parti seçiminde yaşanmayacak etkin unsurların buluşmadan öte çatıştığı bir sürecin sonunda genel başkan seçildi.
“Ben olsaydım bu kadar destekten sonra bu kadar az farkla seçilmeyi kabul etmezdim” diyenleri duydum.
Bunu söyleyenler politikacı değil.
Dahası ikinci turda bir oy fazla bile yetiyordu kazanmaya.
İrsen Küçük, soluk soluğa geçen bir oylamada Ahmet Kaşif’ten yedi oy fazla aldı ve kazanan taraf oldu.
“Oydu, buydu” yok artık...


Kendi çapımızda bir demokrasimiz var...
İngiliz sömürge döneminde cemaat temsilcileri için yapılan seçimler bir yana Kıbrıs Türk toplumunun siyasi partilerle birlikte seçimlerle tanışmasının 37 yıllık geçmişi var...
Toplumların yaşamında 40-50 yıllık zaman dilimleri çok da uzun değil.
1974 sonrası ivme kazanan çok partili demokratik yaşamamızda görünen o ki ilk kez yaşananlar da olacak.
***
Ulusal Birlik Partisi’nin 21 Ekim 2012’de yapılan kurultayından sonuçlanmayan genel başkanlık seçiminin ikinci turu dün yapıldı.
Başbakan İrsen Küçük’ün 708, Ahmet Kaşif 701 oy alınca, İrsen Küçük genel başkan seçildi.
UBP Kurultayı, Kıbrıs Türk siyasal yaşamından yıllar sonra da konuşulacak.
24 Şubat, yani dün siyasi yaşamımızda önemli bir kilometre taşından öte bir milat olarak anılacak.
***
İrsen Küçük, belki bir kez daha bir parti seçiminde yaşanmayacak etkin unsurların buluşmadan öte çatıştığı bir sürecin sonunda genel başkan seçildi.
“Ben olsaydım bu kadar destekten sonra bu kadar az farkla seçilmeyi kabul etmezdim” diyenleri duydum.
Bunu söyleyenler politikacı değil.
Dahası ikinci turda bir oy fazla bile yetiyordu kazanmaya.
İrsen Küçük, soluk soluğa geçen bir oylamada Ahmet Kaşif’ten yedi oy fazla aldı ve kazanan taraf oldu.
“Oydu, buydu” yok artık...
Kıbrıs Türk siyasi yaşamında rahmetli Özker Özgür’ün Ferdi Sabit Soyer’den üç fazla oy alarak seçildiği CTP Kurultayı’nı unutmadı.
Milletvekili ara seçiminden Mağusa’da Hüseyin Angolemli, Resmiye Canaltay karşısında 2 oy farkla milletvekilliğini kazandığını da dün gibi anımsıyoruz.
Kıl payı seçim sonuçları çok.
***
Farkın az olması pek çok yorumu doğal olarak kolaylaştırmıştır.
Öncelikle İrsen Küçük’ün bundan sonrası bakımından işi zor.
Neden?
Aradaki oy farkı yedi.
O yedinin dördü Kaşif’e vermiş olsaydı, Kaşif 705 oyla kazanan olurdu. Şimdi dört delegelin etkisi olan herkes İrsen Küçük’e “Sen bizim oylarımızla kazandın, unutma” derse haksız mılar!!!
Tek farkla kaybedilen bir futbol maçında kaçan gollük fırsatlar daha değerli olmaz mı?
Ama gel görün ki maçı yüz farkla ya da tek farkla kazansanız da üç puandan fazlasını alamıyorsunuz. Galibiyetin olduğu yerde kazanan üç puan alırken kaybedenin hanesini hiç puan eklemesi yapılmaz.
***
UBP Genel Başkanlık yarışında taraf olup olamayacağı tartışılsa da taraf olabilecek kişisel ve kurumsal tüm yapılar taraf olmuştur.
Bırakın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni, bırakın KKTC Cumhurbaşkanlığı’nı yedi oyluk fark KKTC yargısını bile UBP Genel Başkanlık yarışında yıllar sonra bile sorgulanacak konuma sokmadı mı?
Lefkoşa Kaza Mahkemesi Başkanı Emine Dizdarlı, 3 Ocak 2013’te açıkladığı kararında on gün içinde ve 21 Ekim Kurultayı’ndaki delegelerle ikinci tur başkanlık seçiminin yapılmasını emretmişti.
İstinaf Mahkemesi, 21 Ekim Kurultayı’ndaki delegelerin oy kullanması yönündeki mahkeme kararını bozdu... Transferle UBP’de delege statüsü kazananların sayısı sonucu etkileyen sayıdan da öte...
Bu fark konuşulurken yargının son kararı sorgulanmayacak mı?
***
Kısacası UBP’de genel başkanlık yarışı kimseyi dışarıda bırakmayan bir yolculukla dün tamamlandı.
Ortaya çıkan sonuçtan sonra taraf olanları tek tek sorgulamaya hiç gerek yok.
İrsen Küçük, seçimin galibidir.
İlerlemiş yaşına karşılık soluk soluğa böyle bir mücadeleye kalbi dayanırken bir anlamda çok ciddi bir sağlık testinden de geçmiştir.
İrsen Küçük artık, KKTC’nin şu an için en büyük partisinin genel başkanı ve başbakandır.
İrsen Küçük’ün seçimiyle bağlantılı yıpratıcı yorum ve yaklaşımların topluma dönük kazanımı olmaz.
Unutmamak gerekir ki siyaset dünyasında hangi yönde olursa olsun kazanım ya da kayıplar, toplumun bütününe yönelik olumlu ya da olumsuz etki yapar.
***
UBP Kurultayı, Kıbrıs Türkü’nü ciddi anlamda yormuştur.
O süreçte bazıları taraf olarak etkisini, katkısını ortaya koydu, bizim gibi insanlar da yaşanan süreci gün be gün, an be an yorumladık.
Hiç kuşkusuz bu süreçte yazılan ve söylenenler, bahis ofisinde yapılan bahislerin kağıdına benzemez.
Bahis ofislerinde maçlar sonuçlarına göre, bahis kağıtları ya da adı her neyse o fişler kontrol edilir, kazanılmışsa para alınır, tahminler tutmamışsa kağıt yırtılıp atılır olay biter.
Siyasi bir yaşanmışlıkta bu böyle değil.
Her aşamasından demokratik yaşamımız ve toplumsal geleceğimiz için dersler çıkarılmalı.
Bu yapıldığı oranda yaşanandan gelecek için sonuç elde edilir.
Bu yapılmazsa olay çok sınırlı bir alanda kalırken olası sonuçları bakımından da toplumun hazırlıklı olma şansı ortadan kalkar.
***
Bir iktidar partisindeki genel başkanlık yarışını, yaşadığımız örnekten hareketle salt İrsen Küçük ve Ahmet Kaşif yarışı ya da kazanan ve kaybeden sınırları içinde kalarak algılar ve yorumlarsak kuyunun dibinden bir santim yukarı çıkamayız.
Bedeli en ağır olan öğrenme yöntemi denem ve yanılma yöntemidir. Yaşananlardan ders çıkarılmadığı sürece benzer yaşanmışlıklar ilk yaşanıyormuş gibi denenir. Her defasında da benzer bedeller ödenir elbet...
***
Mücadelenin ölçüsünün kaçtığı yerde, haksız çıkar elde ediciler eksik olmaz.
UBP’deki genel başkanlık yarışının üzerinden rant elde etmek isteyenler de mutlaka vardır.
Az farkla yarışı kaybeden Ahmet Kaşif, sayım öncesi bazı isimlerin delege olmasına itiraz etti. İtiraz ikiye karşı üç olumlu oyla reddedildi. Sayım sonrası Kaşif, sonucu vicdanlara bırakarak yargıya başvurmayacaklarını söyledi.
Bunun anlamı İrsen Küçük’ün genel başkanlığının kesinleştiğidir.
Yarışın bitmesini istemeyenler bundan ne kadar mutludur, bilemem...
***
İrsen Küçük’ün işi şimdi çok daha zor.
Hem de kendinin tahminlerinin çok ötesinden zor.
Neden mi çok zoru?
Bu sorunun yanıtını da ileriki günlerde bir başka yazımda sizlerle paylaşırım...


Günün sözü: Demokrasi, bitmeyen bir yolculuktur.

(Havadis gazetesinden alınmıştır)