O; Türkiye’deki Ermeni azınlığın fikir ve kanaat önderiydi...
Öldürülürse “Türkiye’de Ermeni azınlığa baskı, şiddet ve hatta suikast yapıldığı dünya aleme gösterilecek, Türkiye dünyada iyice yalnızlaştırılacaktı...”
***
O; Türk ve Ermeni ırkları arasında kendisine “barış”ı misyon seçmiş bir kardeşlik sevdalısıydı...
Öldürülürse, “öcüler yeniden hayat bulacak, soykırım umacısı yeniden dirilecek, tarih yeniden hortlayacaktı...”
***
Onun dünya Ermenileriyle dostluk, arkadaşlık, etnik ve kültürdaşlık ilişkisi vardı...
Öldürülmesi, dünya Ermenilerini saldırganlaştıracak, Türkiye için tasarı üzerine tasarı çıkarttıracak, bu ülkeyi ve insanları dünyada alabildiğine yalnızlaştıracaktı...
***
O; tarihteki Ermeni meselesinin, “soykırım” sıfatı konmadan, her yönüyle ele alınarak çözülmesini istiyordu...
Öldürülmesi, bizi Avrupa Birliği’nden, dünya medeniyetlerine kadar dört bir yandan uzaklaştıracak, yalnızlaştıracak ve sefilleştirecekti...
***
O; devletin ilgili birimlerince, derin güçlerce, gizli odaklarca hep izleniyor, hep göz dağı yiyordu...
Öldürülürse, “ölümünden ders çıkartılacak, bunları yapanların başına bu geliyor işte” denecekti...
***
Bütün bunların sonunda öldürüldü o...
Mahkeme, “bu ölümü gençler kendi kafalarına estikleri için gerçekleştirdiler” dedi...
Bunu yapanların bir örgüt olmadığını söyledi...
Dün onbinlerce insan sessizce bu cinayetin bir örgüt işi olduğuna inandığını haykırdı...
Kafası kızmış gençler gibi gösterilmek istenen olayın gerçekte “faili meçhul derin bir tezgah” olduğuna inandığını anlattı...
Hrant’ın kimliğinde, dün insanlık insanca bir yaşam için yürüdü...
“Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz” demek hepimiz insanız demektir...
Esasen oradaki onbinlerce insan “Hepimiz Hrant’ız... Hepimiz insanız” diye haykırmaktadır...
*****
BİZE NANİK YAPAN HAYAT...
Yaşamın sizi toptan sınadığı anlar vardır...
Hayattaki “ezberlerinize ne kadar güveniyorsunuz?.. O ezberleri değiştirebilmek konusunda ne kadar risk alabilirsiniz?..
Önyargılarınızı ve ezberlerinizi yıkabilir misiniz?..
Hayatı ne kadar doğru ve temiz okuyabilir siniz?..”
***
Yaşadığımız hayat aslında yalındır...
Ego duvarlarından uzaklaşabilir, değer yargılarının tercümanlığından uzaklaşıp, sadece ruhunuz ve kalbinizle “size neyin iyi geldiğini” hissedebilirseniz, yaşamınızın gerçek varoluş nedenine yaklaşırsınız...
Hayat bunca olaya karşın her gün başetmenin imkansız olduğuna inandığım sorunlar veriyor...
Aslında ne kadar şeyin üstesinden gelmişsem, bir sonraki olayda ondan da daha daha büyük bir sorunu karşıma çıkartıyor...
Sanki her seferinde “Ama bu sefer çözemeyeceksin” gibisinden bir nanik yapıyor...
**
Nanikler büyüdükçe, bununla nasıl başedeceğim sorusu da benim gözümde büyüyor...
Sonra biran düşünüyorum...
Çok başarılı olan insanlar, başlarına daha az sorun gelmiş insanlar değiller ki...
Onların farkı başlarına daha az sorun gelmiş olması değil, sorunları çözme konsundaki kabiliyetleri...
Önyargısız yaklaşabilmeleri...
Gerektiğinde bir sorunu kangren yapmayıp kesip atabilmeleri...
Yollarına devam edebilme becerileri...
Hayatın nanikleri büyüdükçe, naniklere karşı mücadeleler büyüyor, mücadeleler büyüdükçe nanikler daha da büyüyor...
Bir gün tıkanıp kalacağız orası kesin...
Nerede acaba ve ruhun hangi tekamül noktasında?..
Arafa gittiğimizde neyle karşılaşacağız acaba?..
Merak etmiyor değilim...
*****
GÜNÜN ANLAMLI SÖZÜ KİŞİSEL MİRASINIZ...
Bir gün babam Rabindranath Tagore’un bir şiirini buzdolabına yerleştirdi...
Şöyle yazıyordu:
“İlkbahar geçti, yaz gitti, kış kapıda...
Ve söylemek istediğim şarkı henüz söylenmemiş halde duruyor...
Günlerimi enstrümanın tellerini söküp takarak harcamışım...
Bu sözler, yarım yaşanmış bir hayatın ardından kalbi pişmanlıklarla dolu bir adamın sözleriydi...
Kişisel mirasımızı oluşturmaya başlamanın zamanı, “daha çok zamanımızın olacağını düşündüğümüz on yıl sonrası değil, bugündür...
Yaşamımızda yaratmak istediğiniz şeyin ne olduğunu ve daha önemlisi artık dünyada olmayacağınız zamanlar için ardımızda bırakmak istediğiniz armağanı derinlemesine düşünün...
Büyüklük, sizin ölümünüzle son bulmayacak bir şeye başlamanızla gelir...
Robin Sharma