Gidin ve oturun bu bahçede, kesinlikle keyif alacaksınız…Charles Dickens Müze Evi’nin Bahçesi, Londra’da 48-49 Doughty Caddesi, Camden Mahallesi.

Kahve veya çay ile yüksek kalorili enfes keklerden alabilir ve bir sevdiğinize Dickens’a ait bir gençlik fotosunun olduğu kartpostalı yazabilirsiniz…Üstelik masalar plastik de değil…ferforje, demire şekil verme becerisinin şahane duruşu. Adı da var Pickwick Cafe…

Sadece burası mı? Değil elbette!

Ölüm yıldönümünde bıraktığı eserlere ve yaşadığı, izlerinin olduğu yerlere bakalım dedim, okuyarak, soluyarak…

Charles John Huffam Dickens denizin kokusunun ve dalganın sesinin iyi geldiği bir sahil şehrinde doğdu…Portsmouth…limanın ağzı şehri…Ne hoş bir isim, değil mi?

Tabi ününü Londra fakirliği, sefilliği ve pisliğini tecrübe ederek elde etti. Viktorya Çağı’nın en büyük yazarıdır…dünyaca öyle kabul edilir. 20. yüzyılda dahi şaşırtıcı hayran kitlesi devam etti, tüm zamanların en yetenekli hatta deha edebiyatçısı ve karakter yaratıcısı kabul edilir. Şaşırtıcı gözlem ve mizah yeteneği hala tartışılır. Eserlerini okurken dokunursunuz bu becerisine. Binbir Gece Masalları’nı dahi defalarca okuyarak esinlendiği bilinir.

Londra’da 1837 yılından itibaren 3 yıl boyunca yaşadığı ve yıllık 80 Sterlin kira ödediği ev müzedir. Buraya Holborn Mahallesi’inden taşındı. Burası, karısı ve onun genç kız kardeşinin yaşadığı ve en çok satan eserlerini verdiği evdir; ’Bay Pickwick’in Serüvenleri’, ‘Oliver Twist’ ve ‘Nicholas Nickleby’ isimli eserlerini yazdı.

Kendi hayatı, etrafındaki insanlar, yazar karısı Catherine’in hayatı, başlarına gelenler bilinince eserlerinin tamamında onların da olduğu hemen anlaşılır.

Karışının kardeşi Mary’nin 17 yaşında aniden kollarında ölmesinin onu çok etkilediği ve bu ölümün, yazarı üretken bir döneme soktuğu söylenir. David Copperfield eserindeki Genç Mowcher kendi karısından esinlenerek oluşturduğu bir karakterdir, sadece karısının da çeşiti rahatsızlıklardan muzdarip olduğunu bilmeniz yeterlidir. Ayrıca, küçük yaşta okulu bırakıp ayakkabı boyacısının yanında günde 10 saat çalışmak zorunda kaldığını bilince yaşadıklarından çok etkilendiğini ve bunları eserlerine yansıttığını hemen anlarsınız. Bu sebeple kadınlardan da neden hoşlanmadığı ortaya çıkar. Çünkü annesinin fabrika işçisi olarak çalışmasını desteklemesinin ve o kadar küçük yaşta gözden çıkarılmasının etkisini hayatının ileri döneminde atlatamaz. Onu hiç affedemez. Daha sonra aynı davranışı karısına karşı da gösterip onun iyi bir eş ve anne, kendisi kadar zeki olmadığını iddia ederek 10 çocuk doğurmasının müsebbibi olarak görür, garip ve sıkıcı bulur. Ne garip!

Bir de tabi sıradışı hayvanı; Kuzguncuk Grip. O kadar ki Barnaby Rudge isimli eserinde de bir karakterdir Grip. Hatta 2012 yılında Londra Kulesi’ne doğan iki kuzgundan birine Charles Dickens’ın 200. doğum günü şerefine ‘Grip’ ve diğerine de Kraliçe II. Elizabeth’in 60. yıl hükümdarlık kutlamalarının şerefine ‘Jubilee’ isimleri verilmiştir. Şahane, deği mi?

Kızları bu evde doğdu. Bu küçük ve sevimli evden aile büyünce ve Nickleby isimli eseri hızlı satınca ayrılıp şimdi yıkılan daha büyük bir eve ‘1 Devonshire Terrace’a taşındılar.

Tabi yaşadığı evler English Heritage tarafından onurlandırılmıştır bugün. Hatta bir tane değil, birkaç tane ev ile. English Heritage kuralları gereği bir kişi çoklu binalarda doğmuş, yaşamış, çalışmış ve ölmüş ise sadece bir binaya adı yazdırılabilir. Ancak bu kuralın tek istisnası Charles Dickens’tır. Kendisinin neden bu kuralı bozmasına izin verilir bilinmez lakin 19. yüzyılın en kıymetli yazarlarından biri olması ve sosyal ve toplumsal konuları ele almasındaki önemidir elbette.

Tabi, müze evindeki mavi plaka daha bir hoştur, estetiktir ve çelenklidir. Dickens okuyan meraklı biri iseniz bu ev tam size göre… Eserlerini verdiği odası, şahsi eşyaları ve tabi ki masası. Siz bahçede otururken kendisi aşağıya inebilirmiş gibi hissedebilirsiniz, zira ortam çok o dönemlik.

Charles Dickens'ın 1843'te yayınlanan "Bir Noel Şarkısı" (A Christmas Carol) adlı hikayenin kahramanı Scrooge, Camden yaşıyordu. Dickens da çocukluğunu Camden'da geçirmişti. Meraklıları için adresi; 16 Bayham Caddesi’dir.

Başka yerler de var tabi; Londra 145 Fleet Caddesi’nde Ye Olde Cheshire Cheese barı yazarın ‘İki Şehrin Hikayesi’ (A Tale of Two Cities) eserini tanıttığı yerdir, edebiyat dünyasında bilinen koruma altında bir bardır.

15 roman yazarı, editör, yüzlerce hikaye yazarı, çocuk hakları savunucusu, reform yanlısı, İngiltere’nin ‘EN İYİ’ ve ‘EN KÖTÜ’ zamanlarının şahidi Charles Dickens ‘Penny Reading’ denilen okuma tiryakileri klübünün de şaşmaz/aksatmaz üyesiydi. Ne hoş değil mi? Bir kuruş karşılığı okuma klübü üyeliği ve cemiyet için okuma alışkanlığı. Bugün her şey ne kadar da bireysel…

İyi haftalar /iyi okumalar…