Meclis Başkanı Cemil Çiçek yaşanan son terör olaylarından sonra “ulusal mutabakat” çağrısı yaptı. Gazetelerin Ankara temsilcilerini dün kahvaltıya davet eden Çiçek, “Teröre Karşı Ulusal Mutabakat” başlığı taşıyan bir metin dağıttı ve siyasi partilere, Anayasal kurumlara, sivil toplum kuruluşlarına ve vatandaşlara çağrıda bulundu.

“Ulusal Mutabakat” metnini “vatandaş Cemil Çiçek” olarak hazırladığını ve duyurduğunu, ancak basının bu çağrıyı “TBMM Başkanı’nın çağrısı” olarak duyurması halinde de bir itirazı olmayacağı kaydını düştü.

Gaziantep ruhu

TBMM Başkanı Çiçek, Gaziantep’teki cenaze töreninde devletin zirvesinin ve siyasi parti liderlerinin bir araya gelmesinin yarattığı hava ve beklentiyle hareket ettiğini söyleyebiliriz.

Bu fotoğraftan sonra kamuoyunda “sadece cenazelerde, cami avlusunda değil, Ankara’da da bir araya gelin ve bu sorunu çözün” talebi ve beklentisine ilk yanıt veren Meclis Başkanı oldu.

Çiçek, tıpkı yeni Anayasa hazırlanması gibi çok ağır ve ve önemli bir çalışmaya öncülük ettiği gibi, şimdi de terörle mücadele ve çözüm konusunda da elini taşın altına koymuş görünüyor.

Çiçek’in saptamaları

Çiçek, ulusal mutabakat çağrısı yapmadan önce terör olgusuyla ilgili olarak şu önemli saptamaları yaptı:

1 - Terör eylemleri karşısında sabır taşının çatladığı anlara geldiğimiz oluyor. Böyle bir ana gelmiş olmamıza rağmen yine de sabırla hareket etmek gerekir.
2 - Terör bir devlet sorunudur.
3 - Terör milli meseledir.
4 - Terör partiler üstü ve hükümetler üstü bir meseledir.
5 - Terörle mücadele mevsimlik bir mücadele değildir.
6 - Terör terminolojisi konusunda ortak bir dil kullanılmalıdır.
7 - Terör sorununun çözümünde sihirli bir formül yoktur.
8 - Teröre karşı yüzde 100 bağışıklığı, muafiyeti olan ülke yoktur.
9 - İşbirliği vaat eden ülkeler, vaatlerinin ancak onda birini yerine getirmektedir.
10 - Türkiye bu mücadeleyi kendi başına yapmak zorundadır. Elden gelen öğün olmaz o da vaktinde gelmez.
11 - Terörle mücadelede başarılı olmuş ülke örneklerinden istifade etmek gerekir.
12 - Terörle mücadele demokrasi içinde yürütülmelidir, olağanüstü yönetim biçimlerine başvurulmamalıdır.
13 - Teröre sadece polisiye bir olay, bir zabıta meselesi olarak bakmamak gerekir.

“Bir araya gelin çözün”

Çiçek, Gaziantep’teki cenaze töreninde ortaya çıkan birliktelik havasından sonra, vatandaşların kendisine “Bir araya gelin ve bu işi çözün” dediğini anımsatarak, ulusal mutabakat çağrısını bu noktadan hareketle yaptığını vurguladı ve şöyle dedi:

“Hepimiz teröre karşı bireysel tepkimizi gösterdik, gösteriyoruz. Ama halk bir araya gelin ve bu işi çözün diyor. Gaziantep’te de bana söylenen bu oldu. Siyaset kurumu bu talebe sırtını dönemez. Sorun bizimdir, biz çözeceğiz. Benim çağrım yönünde bir mutabakat olursa, bu durumda, terörle mücadelede kolaylıklar olacaktır. Alınan kararlar üzerinde tartışma olmayacaktır. Toplumun dediği olacaktır. Güvenlik güçlerine de büyük ölçüde moral verecektir. İspanya da böyle yaptı. Ulusal mutabakat metni yayımladı. Terörü destekleyenleri izole etti, karşı olanları bir araya getirdi. Bu bağlamda Odalar Birliği’nin, Rifat Hisarcıklıoğlu öncülüğünde sivil toplum kuruluşlarının Gaziantep’te yarattıkları ruh kolaylaştırıcıdır.”

Teröre Karşı Ulusal Mutabakat


TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 11 maddeden oluşan ulusal mutabakat çağrısında, “şiddeti ve terörü benimseyen hiçbir anlayış ve hareket tarzı”nın kabul edilemeyeceğini vurguladı.

Bu çağrıda terörü, “devletin bekasını ve bireysel hak ve özgürlükleri tehdit eden ve toplumun tüm kesimlerinin katılacağı çok yönlü mücadeleyi gerekli kılan bir sorun” olarak tarif etti.

Çağrısında bu sorunun sadece güvenlik tedbirleriyle çözülemeyeceğini belirten Çiçek, benimsenecek tedbirlerin, partiler üstü bir anlayış ve yaklaşımla ve her halükarda siyasi mülahazaların dışında tutularak, bu konudaki toplumsal dayanışmayı sergileyecek şekilde ele alınacağını ve uygulanacağının altını çizdi.

Çiçek, ulusal mutabakat metninde, hükümet ve siyasi partiler kadar tüm demokratik kuruluşların, sivil tolum örgütlerinin ve tüm vatandaşların karşı çıkmasının görevi olduğuna yer verdi.

TBMM Başkanı, önlemlerin uygulanmasında üniter ve ulus devlet yapısına, idarenin bütünlüğüne ve idari vesayet ilkelerine zarar vermeyecek şekilde, yerel yönetimlerin daha güçlü bir idari ve mali yapıya kavuşturulmaları yaklaşımının benimseneceğini belirtti.

Çiçek, ulusal mutabakat metninde, “şehit ailelerinin, terör mağdurlarının ve bunların yakınlarının durumlarının daha iyileştirilmesi için gerekli tedbirler alınacaktır” hükmüne de yer verdi.

Ailesinden biri PKK, diğeri ASALA tarafından şehit edilmiş iki yakını bulunduğu da düşünülürse TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in bu girişiminin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılır.

Çiçek’in çağrısının başta siyasi partiler olmak üzere, sivil toplum kuruluşları tarafından benimsenmesi öncelikle terörle mücadelede etkili olacağı ve yeni anayasada mutabakatı kolaylaştıracağı da açıktır.

(Milliyet)