Babam, Türkiye’nin en  sıkıntılı yıllarında 35 sene polislik yaptı. 1983’de emekli olduğunda, “bundan sonra resmî kıyafetliler, hep hedefte olacak” dediğinde, güzel ülkem 80 İhtilali sonrası rehaveti yaşıyordu henüz.


***


Arabamın dikiz aynasına baktığımda ışıl ışıl kırmızılı-mavili polis aracının ışıklarını görünce “eyvah” dedim. Bunun anlamı, “derhal ama en uygun yerde durmak”tır. Durmazsanız olacaklar, durduğunuzda olacaklardan bin kat beterdir zira... Nerede? Kanada’da... Eminim ABD de dahil dünyada birçok ülkede durum farklı değil.


***


Dedim ya, babam 35 sene polislik yaptı diye... Hal böyle olunca, emniyet camiasına da alakalı oluyor insan... Ayrıca, konumuz için bu kadar içinde olmaya da gerek yok emniyetin... Filmlerde ya da günlük hayatta da görebilirsiniz anlatacaklarımı...


Sorun, Emniyet’in emniyette olması biraz da...


Normal halde seyrederken ya da bir noktada beklerken Türk Polisi neden tepe lambalarını açık tutar?


Operasyon mahalline sessizce yaklaşıp vaziyet almak varken, Türk Polisi neden sirenlerini çala çala, ışıklarını yaka yaka girer?


Bu şekilde kendini açık hedef yapmanın manası ne?


***


Kanada’da, merkezden kendisine intikal görevi verilmemiş hiçbir polis, itfaiye ya da ambulans tepe lambasını ve sirenlerini açarak seyretmez. Açanların da bir görevde oldukları bilinir ve tüm trafik bu araçlara yol vermek zorundadır. Özellikle gece vakti, görevde değilse, yanınızda seyreden aracın, -isterse resmî olsun- polis aracı olduğunu, dikkatlice bakmadan anlayamazsınız.


Otoyolda hız limitini biraz aştığımda, arkamda bitiveren polis aracını, niye az önce sollarken farketmediğime hayıflanırken, Türk Polisi’nin yüzlerce metre geriden farkedilen tepe lambaları geldi aklıma...


Her köşebaşından bir polis aracının çıkabilme ihtimalini sevmese de birileri, masumlara ve muhtemel mağdurlara güven vermesi  ve dahi bu ihtimali sevmeyenleri caydırması bakımından önemli.


Bir de...


Polisimizin emniyeti bakımından önemli...


Bir zamanlar, babamı işe yollarken helalleşirdik hep... Belki akşama göremeyebiliriz diye... Babamın 83’te söylediği gibi, şimdi de “açık hedef” hepsi...


Belki küçücük bir ayrıntı gibi ama, önemli. Polis araçları, göreve gitmedikleri zamanlarda tepe lambası kullanmamalı, siren açmamalı...


Polislerimizin hepsine, buralarda olduğu gibi çelik yelek üzerine dizayn edilmiş görev elbiseleri verilmeli.


Takdir neyse o olur ama, tedbir de alınmalı... Aklın yolu bir...