Pazar günü yayımladığım “1993 Aydınlatılmalı“ yazısı üzerine, kişisel dostluğumuz da bulunan Engin Güner bir mektup gönderdi.

Engin Güner, Turgut Özal’ın Başdanışmanı ve Özel Kalem Müdürü olarak, onun en yakınlarından birisiydi. Bu nedenle tartışılan birçok konuyu yakından bilebilecek konumdaydı. Mektubundan bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum.

***

“Benim dikkat çekmek istediğim bir nokta ölümünden önceki aylarda son derece üzgün olduğudur. Bunun nedenini bilemiyorum. Nedeni hastalığına ilişkin gelişmeler olabileceği gibi Anavatan Partisi’nin hızlı düşüşü ve kendisinin itilmiş olduğu siyasi yalnızlık da veya her ikisi de olabilir. Ayrıca Balkanlar’daki gelişmelere çok üzüldüğünü yakinen biliyorum.

Bunları ifade ettikten sonra asıl söylemek istediğim, ölümüne ilişkin olarak bir takım faraziyelerden hareket etmek yerine, binlerce kişinin gözleri önünde vuku bulmuş olan gerçek bir öldürme girişiminin yani suikast olayının üzerine gitmektir.

Özal bu suikast olayını kendi özel imkânları ile de araştırmıştı. Neticede bir takım ipuçları mutlaka elde etmişti. Ancak belki yüzde yüz emin olamadığından ve özellikle de ülkedeki reform sürecini ve kalkınma hamlesini barış ortamını zedeleyerek bozmama adına kendine saklamayı tercih etmişti. Bu konuda kafasındaki şüpheyi Korkut Bey’le, benimle ve ismini bilemediğim bir üçüncü yakını ile paylaşmış olduğunu biliyorum.

Bu davranış biçimini yani olayın üstüne gitmeyişini Özal’ı çok iyi tanıyan biri olarak kesinlikle yadırgamıyorum. Özal için önemli olan her zaman hedefe yürümek, bu yürüyüş esnasında kişisel kaygıları, olumsuzlukları, sorunları bir kenara bırakmaktı.

Her ne kadar kendisi bu olayın üzerine gitmek istemediyse de devlete düşen görev, suikast olayında tetikçinin arkasında kimlerin olduğunu araştırmaktır. Bu konuda akla gelebilecekler Özal’ın hiç hoşlanmadığı statükocular ve yem boruları Özal tarafından kesilmiş olan karaborsacılar, kaçakçılardır.”

***

Turgut Özal’a yapılan suikast ve ölümü üzerindeki kuşkular bitmiyor. Çeşitli söylentiler dolaşıyor ortalıkta ve anlaşılıyor ki bu konu hiç gündemden düşmeyecek.

Dolayısıyla aydınlatılması şart.

Bana kalırsa ölümündeki kuşkuları dağıtmak için, ailenin izniyle bir otopsi yapılmalı.

Suikast konusunda ise Korkut Özal ve Engin Güner, Özal’ın kendilerine söylediklerini yargı işe paylaşmalıdırlar.


(Vatan gazetesinden alınmıştır)