Gözünaydın Marmaris’teki kapı komşumuz Mardinli kebapçı Rüstem amca, Abdullah Öcalan senin adına hükümet ile pazarlık masasına oturmuş;


Gözünaydın Bodrum’daki Siverekli ciğerci ustası Kemal abi Abdullah Öcalan senin adına hükümet ile pazarlık ediyormuş;


Senin de gözünaydın Kuşadası’nda otel işleten Yüksekovalı Osman bey; Abdullah Öcalan hükümetle pazarlık yaparken seni de unutmamış…


Gözünaydın Türkiye’nin en büyük müteahhitleri Diyarbakırlı Mehmet bey, İhsan bey, Nuri beyler. Abdullah Öcalan Boğaz’da rakınızı yudumlarken 600 milyarlık otomobilinize park yeri bulamadığınız için hükümete çok fırça atmış…


Senin de gözünaydın İzmir’de, Antalya’da, İstanbul’daki beş yıldızlı otellerin sahibi Hakkarili Fatih bey artık ezilmeyeceksin; çünkü Abdullah Öcalan senin adına masaya oturdu, hükümetle pazarlık yapıyor.


Gözünaydın Türkiye’deki binlerce benzin istasyonu sahibi Şırnaklı, Diyarbakırlı Hüseyin, Adem, Yusuf, Ali beyler; artık yıllardır ezilen sizleri savunacak bir “önderiniz” var…


Senin de gözünaydın Siirtli telekomünikasyon devi Rıza bey, artık ezilmeyeceksin.


Gözünüz aydın milyonlarca Kürt kökenli avukat, doktor, hâkim, savcı, dişçi, mimar, mühendis, gazeteci, yazar artık eğitim hakkına kavuşabilecek, okuyup “adam” olabileceksiniz…


Sizlere de müjde Kürt kökenli bakanlar, milletvekilleri, müsteşarlar, genel müdürler artık bürokraside ezilmeyecek hak ettiğiniz mevki ve makamlara oturabileceksiniz; çünkü sizin hakkınızı da ihmal etmeyen bir Abdullah Öcalan var…


Gözünaydın yenge, gözünaydın kayınbirader, gözünaydın dayı Abdullah Öcalan hükümet ile pazarlık yaparken sizleri ihmal etmemiş…


Hatta Vanlı eşinizin hakkını bile…

 

On senede geldiğimiz nokta insanın gözünü yaşartıyor…


Terör sorunu oldu Kürt sorunu;


Kürt sorununa Anayasal çözüm komisyonları kuruldu;


Ülkedeki Kürtlerin tek temsilcisi de Abdullah Öcalan haline geldi…


Maşallah!


Bu kadar başarı insanı ya vezir, ya da rezil eder…