Süperim, süpersin, süper…

Kimsenin eleştiriye ve iğnelenmeye tahammülü yok! Yalakalık bağımlısı bir toplum olduk. Süperim, süpersin, süper, süperiz, süpersiniz, süperler...

Yalakalık okulu açılsa da \"10 derste temel yalakalık\" öğrensek! Yoksa nefes almam zorlaşacak!

***

Brüksel\'de Mizahçının işi zor vesselam

Taşlama Devri’nde yaşadığımızı sanıyordum ben!

TAŞ DEVRİ’nde yaşıyormuşuz...


Öküz altında BUZUL ÇAĞI arıyorlar

***


Nasrettin Hoca heykelleri sökülsün


Sürekli çok renkliliği ve hoşgörüsüyle hava attığımız, uygarlıklar beşiği diye övündüğümüz topraklara ve bu diyarlardan çıkan Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Nasrettin Hoca v.b. bilge kişilere layık olmak istiyorsak hoşgörülü olmak zorundayız. Farklılıklarımıza karşın birlikte ve mutlu yaşamanın sırrı karşılıklı saygı ve hoşgörüde yatıyor. Zaten Hocamız b...izi uyarmış, “Herkes aynı yöne gidecek olursa dünyanın dengesi bozulur!“ Yeri gelince yergilerinden biz de payımıza düşeni alacağız. Karadenizlileri kendimize örnek alıp, hayatla ve yeri gelince de kendimizle dalga geçmesini bilmeliyiz. Aksi takdirde Nasrettin Hoca heykellerinin Brüksel’den ve Anadolu’daki yerlerden sökülüp, “insanımız Nasrettin Hoca’ya layık oluncaya kadar” müzede tutulmasını öneriyorum.


Her türlü destek yapabilirler ama aman gazetecilik öğretmesinler!


Bir TV programında “Türkiye’nin yurt dışındaki Türk gazetecilere gazetecilik eğitimi verme planlarını” nasıl değerlendirdiğimi sordular. Türkçe eğitimi ya da teknik eğitim vermelerini olumlu bulduğumu söyledim. Ama... “AMAN GAZETECİLİK ÖĞRETMESİNLER. Türkiye’de öğretilecek gazetecilik mi kaldı ki! Medyanın haline bir baksanıza. Yurt dışındaki Türkçe medyayı da Türkiye’deki gazetelere benzetmesinler” dedim.

 

Haa bu arada Avrupalılar\'ın etnik medyayı keşfetmesinden yıllar sonra T.C. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yurt dışındaki Türkçe gazeteleri fark etmesi sevindirici.

***


İnsanlık borsasında yeni kur: 1 İsrailli = 1027 Filistinli

***


öDÜN öDÜNdür


Flaman Liberallerinin(Open vld) Flaman Hrıstiyan Demokratları(CD&V) destekli dayatması ile Yeşiller’i (Groen! ve Ecolo) koalisyon görüşmeleri dışına iten Frankofon Sosyalist Partisi PS Başkanı Elio Di Rupo “öDÜN, öDÜNdür” mü der acaba?


***


Facebook’ta YALAKALIK SANATInın zirve yaptığını görüyorum. Övgü sözcükleri ve önemli bazı ünvanlar öyle çabuk ve “ucuzca” kullanılıyor ki. Gerçekten hakeden birine ne diyeceğimizi bulmakta zorlanıyoruz.

 

“Yalakalık yapılan” kişinin işi “Yalaka”dan daha da zor. Kendisinde olmayan sıfatlarla anılmaya ve övülmeye başlandığında yalakayı susturmayıp, bundan hoşlandığını belli eden bir tavır sergilemek hiç de kolay olmasa gerek! Eşit konumlarda olup karşılıklı yalakalık yaparak birbirini UÇURAN arkadaşlar en iyisini yapıyor! Ancak dikkat edin, yükseklerden düşmek ve gerçekle yüz yüze gelmek acıtabilir!


***


Mizahçı, hayatın orta yerinde durmalı... Hayatın yanında yer almalı... Çarpıklığa, bozukluğa ve saçmalıklara Don Kişot inancıyla saldırmalı... Çoğu zaman “Akıntıya yürek çektiğini” bilse bile... Ezilenlerin, halkın yanında olmalı ama yeri gelince uğradığı haksızlıklara duyarsız kalan, tepki göstermeyen halka da batırmalı iğneyi... Mizahçı kendisiyle de alay etmeli...