Brüksel!

Yaz yaz bitmez, gez gez bitmez!

Yaşayarak yazmalı, gezerken gördüklerimizi tarihe küçük notlar düşmeli en iyisi!

Kent merkezinde eski Borsa binasının arkasından Saint Nicolas Kilisesi’nin önünden geçerek Rue au Beurre/ Boter straat’a yani Tereyağı Sokağına girdiğinizde hemen sağda Le Comptoir de Mathilde çikolatacısında canınız sıcak çikolata çekebilir. Sokağın adının hakkını verir bir şekilde “Maison Dandoy” pastanesi, Bruyerre, Galler, Darcis, Leonidas ve The Belgian Chocolates çikolatıcıları ve La Gure Gourmande bisküvi ve çikolatacısı tüm cazibesiyle diyetinizi bozmanız için aklınızı çelebilir.

Zaten 10-15 metre sonra tarihi Grand Place Meydanı’na vardığınızda ünlü Belçika biralarının başköseyi kapladığı kafeler dışında göreceğiniz birkaç dükkanı da çikolatıcılar kapmıştır. Godiva, Neuhaus ve Bruyerre çikolata mağazaları Brüksel’de çikolatanın hakimiyetini ilan eder, AB’nin başkentinde çikolata bayrağı dalgalandırırlar. İhtişamlı belediye binasının yanındaki Rue de la Tête d’Or/Guldenhoofdsraat’ta ise küçük ve sevimli Brüksel Kakao ve Çikolata Müzesi sizi karşılar. Burada sadece Aztekler ve Mayalarla başlayan çikolata tarihi anlatılmıyor, ustanın nasıl çikolata yaptığını görebiliyorsunuz. Gözünüzün önünde geleneksel yöntemlerle yapılan çikolatayı oracıkta tadmanın keyfi ise bir başka. Çikolatadan elbise yapılır mı, demeyin. İnanmazsanız gelin görün. Müze 1998 yılında meşhur Belçikalı çikolata ustası Godiva Çikolataları’nın kurucusu Joseph "Jo" Draps’ın eşi Gabrielle Draps tarafından kurulmuş.

Üretimi, sunumu, ikramıyla başlı başına bir kültür olan çikolatayı yıllar önce bu sayfada “Tanrıların besini: Çikolata!” başlıklı yazımda anlatmıştım. Geçenlerde tarihi, Brüksel’in çikolata endüstrisi ile anılan Koekelberg belediyesinde, Belçika’nın en büyük çikolata müzesi 'Belgian Chocolate Village' kapılarını meraklılarına açınca konuya tekrar dönmek gerekti. Eski çikolata fabrikasının bir bölümü üzerinde 2 milyon Avro yatırım yapılarak hazırlanan 3 kata yayılmış 900 metrekarelik alanı yılda 25 bin ziyaretçinin gezeceği tahmin ediliyor. Ziyaretçiler çikolatanın kökeni ve üretimi hakkındaki her şeyi öğrenip, tadabiliyor. Giriş katında Belçika çikolatasının tarihini anlatan bir film gösteriliyor. Bir atölyede ise meraklılar kendi çikolatalarını yapabiliyor. Ünlü üreticiler gurur duydukları çikolatalarını sergiliyor. Tropikal serada ise kakao, muz ve diğer ağaçlar ziyaretçileri bekliyor. Çikolata reklamları, çizgi romanlarla etkileşimi, filmlerde çikolatanın rolü gibi köşeler çikolatanın her zaman hayatımızın tatlandırıcısı olduğunu haykırıyor.

Çocukları unutmayan organizatörler onlara tatlı sürprizler hazırlamışlar. İnteraktif oyunlarla çikolata dünyasına dalıveriyor, oynayarak çikolata hakkındaki bilgilerini arttırıyorlar. Büyükler ise çikolata hakkındaki çelişkili bilgilerin aslını öğrenme fırsatına kavuşuyor. Çikolatanın sivilceye neden olmadığını, kardiyovasküler sistemi koruduğunu, ciğere zarar vermediğini, stresi azaltığını ve diş sağlığına iyi geldiğini öğrenince müzeyi çikolata tatmadan ya da satın almadan terk edene de rastlanmıyor. Çikolatadaki kakaoyağı ve şeker, insana ''mutluluk'' veriyor, sakinleştiriyor. Eski çağlarda ''Tanrıların besini'' olarak adlandırılması da o yüzden!

Belçika’da çikolatanın ilk izleri 1635’lere gidiyor. 17. yy.’ın sonlarına doğru ilk çikolata üretme lisansı veriliyor. Diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Belçika’da da 18. yy.’da çikolata üretimi yaygınlaşıyor. İlk başlarda pahalı olan, zenginlerin sofralarını süsleyen çikolata 18. yy. sonlarında neredeyse tüm tatlıların ayrılmaz parçası haline geliyor. 19. yy.’daki sanayileşme ile birlikte çikolata halkın da tadabileceği bir hale geliyor. Belçika'ya girişinden bu yana çikolata hep ''hediye'' olarak algılandı.

1912'de Belçikalılar (Jean Neuhaus) pralini yarattı. El yapımı çikolataların genel adı pralin. En kaliteli çikolataların en önemli özellikleri el yapımı olmaları. Kaliteyi korumak için kakao ve diğer maddeler özenle seçiliyor. Her usta kendi formülünün içine ya biraz rom ya da toz halinde fındık katarak kendi özel çikolatasını üretiyor. Neuhaus, Côte d’Or, Jacques, Callebaut, Godiva(Ülker’in satın aldığı) ve Leonidas Belçika’nın önde gelen çikolata üreticilerinden. Yüzlerce çeşit çikolatanın, bazılarının formülü devlet sırrı gibi saklanıyor. AB'nin 2003 yılında çikolata üretiminde kakaoyağı yerine, yüzde 5 oranında bitkisel yağ kullanılabilmesine onay vermesine rağmen Belçikalı çikolatacılar yüzde 100 tereyağı kullanmaya devam ediyor.