Ermeni açılımı,

Roman açılımı,

Alevi açılımı,

Kürt açılımı…

 

Hani, Türk filmlerinde köyden şehre gelen, genç köylü kızları vardır; şehrin büyüsüne kapılır, açıldıkça açılır. Şehirde bulduğu yanlış arkadaşlar onu batağa sürükler. Arkadaşı zannettiği o insanların her dediğine inanır. Onları dost zanneder. Kızlarının kötü yola düşeceğini gören annesi, babası uyarmak ister ama o dinlemez. Helal süt emmiş insanların sözlerini dikkate almaz. Artık statü sahibidir, büyük şehirde yaşamaktadır her şeyi o bilmektedir. Fakat acı gerçek bir müddet sonra ortaya çıkar ve o insanların kadın tüccarı olduğunu anlayamadığı için sonunda geneleve düşer…

 

Sonunda Geneleve Düştük

Tecrübe çok önemli bir birikimdir. Devlet adamlığı tecrübe ile oluşur, önce çıraklık sonra kalfalık, en son ustalık dönemi ile gelişir. Bu süreç bütün politikacılar için aynıdır. Eğer çıraklık dahi yapmadan ustalığa oturursanız dükkânı iki günde kapatırsınız.

Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli husus çırak olarak bir kalfanın yanında, kalfa olarak da bir ustanın yanında eğitim almanızdır. Eğer dükkânı açıp, içinde kalfa ve usta olmadan çırak olarak işe koyulur, geçen zaman içinde kendinizi kalfa, daha sonra da usta ilan ederseniz dükkânı kapatmaktan başka şansınız yoktur.

Sizden daha tecrübeli, daha deneyimli ve konularında uzman insanları dinleyip onlardan bir şeyler öğrenmelisiniz, ustalığa böyle ulaşılır. Eğer ulaşmak gibi bir niyetiniz varsa…

Böyle bir niyet olmadığını geldiğimiz nokta itibarı ile anlamış bulunuyoruz. Çünkü her şeyi bilen insanın bir şeyler öğrenmeye ihtiyacı yoktur. Takıldığınız konuda mahallenin kabadayısı size nasıl olsa yol gösteriyor; o meyhanede içkisini yudumlarken diğer yandan sizi kötü yola teşvik ediyor ama sizin akla ihtiyacınız yok, her şeyi biliyorsunuz.

 

Allah yardımcımız olsun; cezaevleri ve mezarlıklar her şeyi bilen insanlarla dolu…