Demokrasi denince akla ilk gelenler; hukukun üstünlüğü, seçimler ve sivil toplum örgütlenmesi yoluyla demokratik temsil ve katılım, erkler ayrılığı ilkesi, bağımsız yargı ve medya, yönetimde meşruiyet, şeffaflık ve hesap verebilirlik, temel hak ve özgürlüklerin anayasal güvence altına alınmaları, ve hukuk önünde eşitlik gibi kavramlardır. Bu kavramların demokrasinin temelini oluşturdukları söylenir. Aslında, bunlar demokrasinin temeli değil, çatısıdır.

Temelini yaya geçitleri oluşturur. “Pekiyi, yaya geçidinin demokrasiyle ilgisi ne?”, diyeceksiniz haklı olarak.

Yaya geçidinin ne olduğunu hepimiz biliriz. Motorlu araç kullanan insanların kullanımı için yapılmış yolların belirli bölümlerinde, yayaların güvenli bir biçimde karşıdan karşıya geçmeleri için, özel olarak işaretlenmiş bölümüdür. Yolun karşısına geçmek isteyen yaya, geçide adım atınca, onlarca aracın durmaları gerekir. Toplu taşıma araçları dahil. Kilometreler boyunca araç kullanıcılarının geçiş üstünlüğü olan yolların, yalnızca iki metrelik bir bölümünde, geçiş üstünlüğü yayalara verilir.

İlk bakışta basit bir trafik kuralı gibi görünen bu durum; aslında, demokrasinin temeli adına birçok dersler barındırıyor. Karşıya geçmeye çalışan yayaya yol vermenin, demokrasinin çatısındaki yansıması çoğunluğun iktidarı içinde birey ve azınlıkların temel hak ve özgürlüklerinin korunmasıdır. Aynı zamanda, güçlü olanın dünyasında zayıf olana da yaşama alanı sağlamaktır. Yani, çatıdaki karşılığı, hukuk önünde eşitlik ve hukukun üstünlüğüdür. Yaya geçidi kurallarına uyan toplumların daha ileri demokrasilerde yaşıyor olmaları bir tesadüf olabilir mi, bilinmez. Ben tesadüf olmadığı kanaatindeyim.

Yaya geçidi bir örnek, bir semboldür elbette. Toplumların günlük hayattaki tavırları oluşturur demokrasinin temelini. Bir toplumun bireylerinin davranış biçimleri yönetim biçimlerinde belirleyici rol oynar. Sıra beklerken hile ile öne geçen bireylerden oluşan bir toplumun yöneticilerinden adil bir seçim gerçekleştirmeleri beklenemez. İltimasla çocuğunu işe aldıran veya az vergi ödemek için yalan beyanda bulunan toplumların yöneticileri yolsuzluk yapar. Çalışanının emeğinin karşılığını hakkı oranında ödemeyen bireyler halkına zulmeden hükümranlar tarafından yönetilirler. Yaya geçidinde yayaya yol vermeyen araç sürücülerinin ülkelerinde çoğunluk azınlığı, iktidar sahipleri güçsüzleri sindirir. Onun için, demokrasiyi yaya geçidinde yeşertmek gerekir.

Saygılarımla.

*Av. Yaşar Doğan

Redstone Solicitors*