ZUHAL DEMİRCİ

LONDRA

İngiltere'de 16 saatten fazla ambulans bekledikten sonra hayatını kaybeden Teresa Simpson'ın eşi Matthew Simpson, ambulans hizmetine kızgın olduğunu belirterek "Bu, sadece benim başıma gelmiyor. Her gün 4, 6, 12, 18, 20 saat bekleme sürelerinin olduğu ambulans hikayelerini duyuyorsunuz. Ambulans geldiğinde bile hastaneye götürülmeniz garanti değil." dedi.

İngiltere'nin Hull kentinde diyabet ve kas erimesine neden olan bir hastalıktan muzdarip 54 yaşındaki Teresa Simpson, 29 Kasım'da evinde rahatsızlanması üzerine, eşi Matthew Simpson saat 15.00'te 999 numaralı acil durum hattını arayarak ambulans çağırdı.

Ancak Simpson, ambulans çağrı merkezinin, yoğunluk nedeniyle kendisiyle daha sonra iletişime geçeceği yanıtını aldı. Ambulans, Matthew Simpson ikinci kez burayı aradığında eşinin "cansız" olduğunu söylemesi üzerine, ertesi gün sabah 07.45'te geldi.

Yaklaşık 16 saat 45 dakika ambulansın gelmesini bekledikten sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Teresa Simpson'ın hikayesi, üst düzey bir İngiliz sağlık yetkilisinin, acil servisteki gecikmeler nedeniyle haftada yaklaşık 500 kişinin hayatını kaybettiğini açıklaması üzerine, Sky News muhabiri Greg Milam'ın yaptığı haberle gündeme geldi.

"16 SAAT 45 DAKİKA BEKLEMEK ZORUNDA KALDIM"

Kalıtsal hastalığının yanı sıra engelli bir birey de olan Teresa Simpson'ın eşi Matthew Simpson, o gün yaşananları, bekleme sürecini ve eşinin vefatını AA muhabirine anlattı.

Sağlık görevlileri daha erken gelseydi eşinin kurtarılacağına inandığını söyleyen Simpson, "16 saat 45 dakika beklemek zorunda kaldım ve geldiler çünkü onları arayıp onun cansız olduğunu söylemem gerekti." dedi.

Simpson, "Karımı kaybettim. Ben 47 yaşında yalnız kaldım ve eşim 54 yaşında hayatını kaybetti. Kas erimesi hastalığı olan miyotonik distrofi olduğu için bir gün hayatını kaybedeceğini biliyorduk ama bu şekilde yalnız bırakılarak değil." ifadelerini kullandı.

Ambulans gelene kadar eşiyle sürekli konuşmaya çalıştığını, ilgilendiğini ve ilaçlarını verdiğini anlatan Simpson, "Çok öfkeliyim. Eşim hayatını asla bu şekilde kaybetmemeliydi." diye konuştu.

Simpson, eşini Kovid-19 salgını döneminde hastalıktan korumak için elinden geleni yaptığını ancak salgından iki yıl sonra yaşanan bu olayın ardından onu kaybettiğini dile getirerek "Onu Kovid-19'dan korumak için iki yıl çaba sarf ettim. Her şeyi, her bir kuralı en ince ayrıntısına kadar takip ettim. Yanıma daima el temizleme jeli aldım. Sırf karımı güvende tutmak için onu sürekli kontrol ettim ama onu öldüren, ambulans hizmetiydi."

Hayat arkadaşını kaybetmenin kendisini derinden sarstığını ve bir başına kaldığını anlatan Simpson, "Üzücü olan kısım, bu eylülün 25'inci evlilik yıl dönümümüz olması. Özel bir şey planlıyordum. Şimdi 25'inci yıl dönümümüz için özel bir şey planlamak yerine karımın cenazesini planlıyorum." dedi.

EŞİNİN ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN GENİŞ ÇAPLI SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Eşi vefat ettikten sonra yaşadığı trajik olayı paylaşmasının ardından bazı kişilerin kendisini ambulansın gelmemesi üzerine taksi çağırmamakla suçladığını anlatan Simpson, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Neden taksi tutmadım? Benim eşim yüzde 90 engelli. Eşime engelliler için tasarlanan özel taksilerden çağırmam gerekiyordu ki akşamları bu taksileri bulmanız çok zor. Önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Öte yandan, karıma ne olduğunu bile bilmiyordum, ben tıp doktoru değilim ki. Sadece ona yardımcı oldum, yanında oldum, onu güvende tutuyordum. Soğukta dışarı çıkarmak gibi onu riske atacak şeyleri yapamazdım."

Simpson, olayın ardından normal bir inceleme süreci yürütüldüğünü fakat olayın eşinin ölümüyle sonuçlanması nedeniyle daha sonra 12 ay sürecek geniş çaplı ciddi bir soruşturma başlatıldığının altını çizdi.

Acılı eş Matthew Simpson, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ambulans şoförlerini, doktorları suçlamıyorum. Hangi acil durumun acil olarak sınıflandırıldığına ilişkin bu kararları veren, Yorkshire Ambulansının tepesindeki kişiyi suçluyorum. Karımı öldürenler onlar ve karımın kafa karışıklığının tamamen acil bir durum olmadığına karar verdiler.

Ambulans servisine gerçekten çok kızgınım çünkü bu sadece benim başıma gelmiyor. Her gün 4, 6, 12, 18, 20 saat bekleme sürelerinin olduğu ambulans hikayelerini duyuyorsunuz. Ambulans geldiğinde bile hastaneye gitmeniz garanti değil. 10 saat dışarıda bekleyebilirsin. Ambulanslarda bekleyen insanların hikayelerini duydum. Böyle bir şey modern zamanlarda olmamalı. 20 veya 30 yıl önce böyle değildi."

"İNGİLTERE ULUSAL SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA"

Kendi yaşadıkları acı tecrübeden yola çıkarak İngiltere'de son dönemde Ulusal Sağlık Sistemi'nde (NHS) yaşanan krize de değinen Simpson, sözlerini şöyle tamamladı:

"Şu anda NHS'deki krizin çok ciddi olduğunu düşünüyorum çünkü tek mevzu, ambulans bekleme süreleri değil. (Hastalar) Oraya (hastaneye) vardıklarında onlar için yatak yok, hemşire, doktor yok. Yani sadece ambulans değil, doktorlarınız da yok, bakımevleriniz ve bunun gibi şeyler de yok, sağlık sistemi çökmüş durumda."

İNGİLTERE'DE ACİL SERVİSLERDEKİ GECİKMELERİN HAFTADA 500 ÖLÜME YOL AÇTIĞI ÖNE SÜRÜLDÜ

Teresa Simpson'ın hikayesi, sağlık yetkililerinin acil bakımdaki gecikmeler nedeniyle haftada 300 ila 500 kadar kişinin öldüğü konusunda yaptığı açıklamaların ardından ortaya çıktı.

İngiltere'de üst düzey bir sağlık yetkilisi, hafta başında yaptığı bir açıklamada, acil servislerdeki bekleme sürelerinin haftada 300 ila 500 ölüme neden olduğunu öne sürmüştü.

Ülkede acil tıp doktorları birliği olan "Royal College of Emergency Medicine" Başkanı Dr. Adrian Boyle, Times Radio'ya yaptığı açıklamada, geçen ay acil servislerde "şimdiye kadarki en uzun bekleme süresinin" kaydedildiğini söylemişti.

Ayrıca hastanelerde geçen ay "şimdiye kadarki en yüksek doluluk oranı"na ulaşıldığına dikkati çeken Boyle, "Şu anda uzun beklemeler açısından gördüğümüz şey, artan ölüm oranıyla ilişkilendiriliyor ve her hafta acil servislerdeki gecikmeler ve sorunların bir sonucu olarak 300 ila 500 kişinin öldüğünü düşünüyoruz." ifadelerini kullanmıştı.

İngiltere Sağlık Bakanlığından bir sözcü de sağlık sisteminin özellikle son aylarda karşı karşıya kaldığı krize ilişkin, "Kovid-19 salgınının etkisinin ardından NHS'nin karşı karşıya olduğu baskıların farkındayız ve sağlık için 14,1 milyar sterline kadar ek fonla desteklenen insanların önümüzdeki iki yıl boyunca ihtiyaç duydukları sağlık ve sosyal bakımı almalarını sağlamak için yorulmadan çalışıyoruz." açıklamasını yaptı.