Rıfat Hisarcıklıoğlu, AB üyesi ülkelerin büyükelçileriyle bir araya geldiği çalışma kahvaltısında yaptığı konuşmada, iş dünyası olarak, birleşik bir Avrupa'nın, kıtada barış ve güvenliği sürdürmenin en güvenilir aracı olduğunu belirtti.

Birleşik bir Avrupa'nın, küreselleşme baskısıyla baş etmenin en güvenilir aracı olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, "21. yüzyılın getirdiği sorunlarla hiçbir ülke tek başına baş etme gücüne sahip değildir. Türkiye, 28 AB üyesi ülke gibi, birçok nedene ilaveten, küreselleşme baskısıyla mücadele etmek için AB içinde yer almak istiyor" dedi.

CESUR LİDERLER GEREKLİ

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin AB'ye üye olmak için yapması gereken ev ödevleri olduğunu kaydederek, "Türkiye-AB katılım sürecinin gerektirdiği hiçbir konu sadece teknisyenler tarafından çözülemez. Aksine süreç son derece siyasidir. Sürecin başarılı olması için, cesur siyasilerin liderliğine, gözetimine ve rehberliğine ihtiyaç vardır. Avrupa fikrine inanan sizin gibi mükemmel diplomatlara ihtiyaç vardır" diye konuştu.
İtalya Dönem Başkanlığının genişleme sürecine ve Türkiye-AB ilişkilerini derinleştirmeye dönük inancını takdirle karşıladığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, 2015 yılında Letonya ve Lüksemburg dönem başkanlıklarından da benzer yaklaşım beklediklerini vurguladı.

SON DERECE SAKINCALI

Hisarcıklıoğlu, küresel ekonomi ve çevre coğrafyanın oldukça zorlu bir dönemden geçtiğinin altını çizerek, "Avro bölgesinin geleceği sorgulanıyor. Avrupa demokrasinin en eskisi olan ve Avrupa entegrasyonunda son derece önemli rolü olan Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılmayı isteyebileceği konuşuluyor. Biz, Türkiye olarak Avrupa entegrasyonunda geri adım manasına gelecek her türlü ihtimali son derece sakıncalı görüyoruz" ifadelerini kullandı.

KARAR ALMADA GEVŞEKLİK

Hisarcıklıoğlu, başkasının hatalarını konuşurken, özeleştiri yapmayı da ihmal etmediklerini belirterek, "AB'nin karar almadaki ataletinin ve özellikle genişleme sürecindeki duraksamanın bugün gelinen noktada çok önemli olduğu kanaatindeyim. AB'yi sadece bürokrasi üreten kurum imajından kurtarmak gerekiyor. Güçlü bir liderlikle, karar alan bir Avrupa Birliği, bugün her zamankinden daha önemlidir" değerlendirmesinde bulundu.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, AB'nin Ukrayna ile entegrasyon sürecini çok daha erken başlatabilmesi ve Türkiye ile enerji faslı müzakerelerini tamamlamış olması durumunda çok daha istikrarlı bir konumda olabileceğine işaret etti.

AB, GELECEĞİ PLANLAMALI

AB'nin mevcudu korumayı değil, geleceği planlamayı seçtiği zaman kazanan güç olacağını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "AB tarafında genişleme yönünde açık bir taahhüt olursa, güçlü bir irade ortaya konulursa, Türkiye'de reform süreci için motivasyon daha yüksek olur" dedi.
Hisarcıklıoğlu, hükümetin ekonomide yeni bir reform hamlesi açıkladığını anımsatarak, "Yeni reform hamlesi, Türkiye'nin orta teknolojili bir ülkeden, yüksek teknolojili bir ülkeye geçiş konusunda ne kadar kararlı olduğunun göstergesidir. Bu sıçrama döneminde Türkiye'ye yatırım yapan ortaklarımız, eminiz yarının kazananları olacaktır" şeklinde konuştu.