Mutlaka  önceki yazılarımda da bahsetmişimdir,  günlük yaşamımda da defaatle dile getiririm ki  ‘’Dünya üzerinde Türkler kadar şanslı bir millet daha yoktur’’  Mutfak kültürü  bu kadar dillere destan,  tatlı menüsü bir o kadar  zengin… Karunu hasetinden çatlatacak  bu zenginlik dilimize  de sevgi sözcükleri olarak girmiş. Bu kadar tatlı çeşidi olan bir milletin yedikten sonra tatlı konuşması da farz olmuş.   

      
Tatlı yemek, ikram etmek  bir yana sevdiklerimize, çevremizdekilere, dünyayı  paylaştığımız insanlara  gönül okşayıcı  bu sözcüklerle  hitabettiğimizde de  gönüller tatlanmış, çoşmuş, şen olmuş.

      
Ey Türk Mutfağı sen nelere kadirsin. İşte ‘’şekerpare tatlısı’’ da sevecenlik duygularını güzelce ifade etmeleri için değerli adını esirgememiş, bağışlamış insanlara…  Sağolsun varolsun. Kullanıyor muyuz? Tartışılır. Onca küfür, argo, kaba sözcük varken… Ne diye bu tatlı sözcükleri dilimize dolayalım değil mi ya.  Yapmayalım. Yerken iyi, dilimizle tadına varıyoruz da isimlerini söylemeye gelince neden cimrilik ediyoruz yine Karun gibi.

        
Acaba kolesterol yapar diye mi  tatlı sözleri kullanmaktan korkuyoruz. Olur olur. Asmalı konak dizisinin bir bölümünde yanan Özcan Deniz’i ( bugünlerde Şebnem Schaffer’in biseksüel suçlamasıyla fiyatını onkat yükselten Deniz  bu kez gazino patronlarını yaktı)  özel bir merhemle bir dizide iyileştiren İpek Tuzcuoğlu’nun hazırladığı bu merhemin tarifini almak isteyen binlerce insan kanalın telefonlarını nasıl kitlediyse. Bu sözcükleri kullanmanın kilo yapacağından da korkar benim yurdum insanı. A canım yemekten kork (tabi kontrolsüz yemekten) dilinle ikrardan değil.

 
Çok sevdiğim bir  arkadaşım  ( kendisi üstelik sağlık koleji mezunudur) ben dengeli besleniyorum der durur.  Bir gün biraz fazla tatlı, hamur işi yediyse, ertesi gün bütün gün aç gez mantığı…  Kulakları çınlasın dünya tatlısı bir insandır kendisi.  29 Ekim’de buluştuğumuzda  diet uzmanına tekrar gideceğini söylediğinde  ‘’ dengeli beslenme seminerimi vereceksin’’  dedim de kahkahayı kopardı kendiyle barışık dostum.  

     
Beslenirken  dengeli ve kontrollü olalım ama  sevgi içeren tatlı sözlerimizi kullanırken  alabildiğince rahat, korkusuzca hatta varsın fütursuzca  kullanalım, tüketelim. Ki dünya tersine dönsün. Nasıl. Evet. Şu halini başına geçirelim dünyanın. Şu düşmanlık, kayıtsızlık, kabalık, sevgisizlik bitsin. Şaşırsın kalsın başka  dünyalılar.  Bu ara farkında mısınız ne bir ufo uğruyor dünyaya , ne bir uçan daire. Adamlar anladı.’’ Burası da kirlendi, bitti ‘’ diyorlar.  Geçen gün bir gazetede okudum İngiliz bilim adamları ilk kez ciddi beyanlarda bulunuyorlar. On beş yıl içinde küresel ısınmayla birlikte denizlerin yükseleceği, 200 milyon insanın evsiz kalacağını, kuraklık ve sellerin kaçınılmaz olduğunu ve pek çok hayvan neslinin tükeneceği alarmını veriyorlar… E dünyayı küstürdük. Bakarsan bağ oluyor, bakmadık, batırıyoruz.

        
Ciddi bilimsel, kitlesel adımlar atmaya direniyoruz, hiç olmazsa bireysel adım atarak sevgiyle işi kotarmaya çalışalım. Mesela gelin her sabah, her akşam, düzenli olarak, dünyanın sorunlarına  sevgilerimizi,  iyileşmesi için iyi niyet ve dileklerimizi  yollayalım.. Ona da zaman ayıramıyorsak bir başka işimizi yaparken bunu  içimizden geçirelim.. Yerine ulaşacağından  da eminim. İnanıyorum ki Evrensel Sevgi her problemi çözer şekerpareler. Bu haftalık bu kadar.  Son olarak sevgilerimi ve şekerpare tarifimi yolluyorum.  Mutlu kalın.

 

                       ŞEKERPARE

 

MALZEMELER

 

Hamur için:

250 gr lık bir margarin

1 su bardağı pudra şekeri

4 yumurta

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

yarım su bardağı irmik

1 portakal kabuğu rendesi

30 adet kadar iç fındık

Aldığı kadar un

 

Şerbeti için:

4 su bardağı şeker

5 su bardağı su

 

HAZIRLANIŞI

 

*Margarin kısık ateşte eritilir, soğumaya bırakılır.

*Un hariç tüm malzeme karıştırılır. Yalnızca 2 yumurta sarısı üzerleri için ayrılır

*En son yavaş yavaş un ilave edilir. Un ilavesi hamur yoğruldukça kendisini gösterir.

* Hamur kıvama gelince şekerpareler  elle şekil verilerek, yağlanmış tepsiye dizilir.

*Üzerlerine yumurta sarısı sürülerek, birer fındık içi batırılır.

*180 derecede 15-20 dakika pişirilir.

*Diğer yanda şeker ve su ile şerbet hazırlanır indirileceğine yakın içine yarım portakal suyu

   sıkılır.

*Şekerpareler fırından çıkarılınca ayrı bir tepsiye alınır, soğutulmuş şerbet üzerlerine

   gezdirilir.