Geçen gün arkadaşlarla  oturmuş yine  yemek sohbeti  yaparken içlerinden biri “mantarlı yemeklerimi illaki  kestane yada kuzu mantarıyla yaparım”  diye bir laf attı ortaya. Birde ballandıra ballandıra anlatmaz mı bu  kestane mantarı, kuzu mantarı  nasıl lezzetlidir, geçen yaptım ellerimizi yedik, etten farkı yok diye, ama tadı etten nefis diye’’  Aklım başımdan gitti. Kendilerini o an orada bıraktım üşenmedim doğruca çocukluğuma gittim. Rahmetli anneannemden bilmez miyim bu mantarların  tadını…

           Hafta  sonları dedemin  pikniğe gidelim diye başının etini yerdi.  Piknik için üçgün  hazırlık yapar,  sonrada gittiğimiz mesire yerinde daha sepetler, fileler açılmadan, örtüler serilmeden,   anneannem ortadan  toz olurdu.  Rahmetli nur içinde yatsın hemen ayağına kolay yürüyeceği bir ayakkabı geçirir, elinde bir bıçak başlardı faydalı ot, ısırgan,  mantar toplamaya.  Hatta bir keresinde piknik yerine gidildi, henüz  oturmuştuk ki. Anneannem biranda karşıdaki tepeye ışınlandı sanki.. Dayımlar, teyzemler, aralarında  iddiaya girmeye başladılar’’ şu karşı tepedeki annem mi yoksa o da annemiz gibi, ota mantara meraklı bir teyzemi ‘’   diye…  Dedemse ‘’ anneannemin bu işgüzarlığına kızar söylenir dururdu. ‘’yahu kadın gel şurda ağız tadıyla bir yemek ye, dinlen, senin için geldik’’   der bir daha gelmeyeceğine dair tövbeler  ederdi. Tabi anneannem beni bahane ederek. Bu sağlıklı otları bitkileri benim  için topladığını ve benim gelişimim faydalı olacağını söyler söylemez dedemin tüm siniri geçerdi biranda.  İşte ben daha çocukluğumdan otun,  yeşilliğin,  mantarın, kökün tadına varmış  bir insanım. Hatta teyzelerim dayılarım zehirli olabilir diye mantarı  ağızlarına sürmezdi de ben her otu çok iyi tanıyan anneanneme güvenir, oturur bir güzel yerdim onun pişirdiklerini.  Mantardan hala korkan  anneminse asla haberi olmazdı bilhassa mantar yediğimden, yoksa korkup  beni birdaha asla yollamazdı anneannemlere.

                Kestane mantarıyla yıllar öncesine yaptığım  yolculuktan geri döner dönmez, bu kez mantardan bahseden arkadaşımı onun mantar aldığı semt pazarına sürükledim. Kestane mantarı satan pazarcıyla  mantarın  güvenilirliğine  dair enine boyuna  konuştuktan sonra  ve neme lazım  gelen diğer  alıcıların da deneyimlerini dinledikten  ve  paketlerin etiketlerini inceledikten  sonra almakta daha fazla direnmedim. Ay ne zor şu mantar alışverişi.   Hayatta sadece mantar yiyerek, gönül rızalığıyla, keyifle ölüme gidilir herhalde.   İyi ki şişemantarlarının zehir riski yok, birde şarapzedelerle uğraşırdı hastaneler. Birde mantardan yaralanmalar var. Kaşıntı, akıntı,  kabartı…  

               Basit bitki diyorlar birde mantar için.   Zor  bence.  Öldürücü cazibesi var. Kültürü var mantığı var.  Bilimi, bilimcisi  var. Kesin felsefesi de vardır bu cazibeli ve faideli bitkinin. Dünyada 40,000 çeşidi olduğuna göre. Psişesi olduğu ise  kesinmiş. Bunu bazı sohbet ortamlarında da dinledim bizzat  şahit olanlar vardı. Bazı yayın organlarında da okumuştum. Bu mantarı zehirli olmasa da zehirli olacağından endişe edenlerin sanal bir zehirlenme yaşadıklarına şahit olanlardan dinledim. Doğrudur  saf  bilinç.. Ne zerkederseniz ona inanır.   Ben bu hafta sık yaptığım sebzeli mantar gratenimi kestane mantarıyla yaptım. Zehri  değil ama lezzeti öldürdü. Deneyin, çok yaşayın… Zira Çinde ölümsüzlük mantarı bulunmuş. Gerekirse yanlış anlamayın uzun ömür için değil  sırf lezzeti için (kim inanır) oraya da giderim.  Maksat gratenimize lezzet, ömrümüze ömür katmak. Hayırlı ömürler hepinize.

 

SEBZELİ  MANTAR GRATEN

 

Malzemeler:

 

Yarım kg kestane yada kuzu mantarı

Orta boy 2-3 patates

2 havuç

2 yemek kaşığı bezelye

1 kabak

4-5 adet taze soğan

1 tatlı kaşığı tuz

Yarım çay bardağı zeytinyağ

 

Üzeri için:

1 küçük  kutu çiğ krema

100 gr taze kaşar peynir

 

Süsleme için:

Bir iki dal maydonoz

Bir dilim kırmızı soğan

 

HAZIRLANIŞI

 

*Mantarlar soyulur limonlu sıcak suda bekletilir.

*Patates, havuç ve kabaklar haşlanır.

*Taze soğanlar ince doğranır küp doğranmış mantarlara eklenerek zeytinyağda sote edilir 10 dakika kadar      

* Kabak, patates ve  havuçlar küp doğranarak fırına dayanıklı  cam tepsiye yerleştirilir.

*Mantarlarda sebzelerin üzerine alınır ve tuz serpilir.

*Üzerine krema kaplanır.

*Ve fırına verilir.

*On dakika kadar fırında pişirilir.

*Fırından alınır, üzerine kaşar peynir rendesi serpilir ve bir beş dakika daha fırına verilir.

*Fırından alınınca tabaklara servis yapılarak maydonoz ve kırmızı soğanla süslenerek servise sunulur.