Belçika’nın Sint Niklaas kentinde 2005 yılında, Davy Hendrikx adlı bir Belçikalının evinin önünde çıkardığı yangın sonucu eşi ve iki çocuğunu kaybeden acılı anne ve eş Nergiz Şahin, yangını çıkartan Hendrikx’in sadece 3 ay ceza almasına tepkisini ve adalet çığlığını yıllardır resimlere döküyor. Özel hayatında yaşadığı dramları ve ruhundaki acıları anlatabileceği tek yer tuvaldi. Tuval üzerine akıttığı her renk eriyip beyaz kanatlara dönüştüler. Açtığı resim sergilerinin amacını “İnsanları sorunlarla yüzleştirmek ve suskunluğu bozmak. Susmak onaylamaktır, onaylamıyorsak verilen karara tepkimizi göstermeliyiz” diye açıklıyor Şahin. Resme ilgisini ve daha sonra da resimlerini adalet arayışı mücadelesinde kullanışını ise “Aslında ben her zaman resme meraklıydım, eğitimimi de moda üzerine aldığım için resim her zaman hayatımda yer almıştı. Yaşananlardan sonra uzun süre her şeyden ve herkesten uzak kalmıştım. Konuşmak istemiyordum, anlattığımda gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalıyordum ve buna hazır değildim. Resim yapmak, içimi tuvale dökmek, konuşup anlatmaktan daha kolaydı benim için. Daha sonra yaptığım resimleri adalet arayışımda kullanmaya karar verdim, amacım mağdurların dünyasına bir pencere açmaktı da diyebiliriz diğer yandan” diyerek anlatıyor Şahin.


Nergiz Şahin, başlattığı adalet arama mücadelesine yılmadan devam ediyor. Arkadaşları ile birlikte kurduğu Mağdurların Sesi Derneği ile sergiler, protesto eylemleri vb. etkinlikler düzenliyor. Daha önce çeşitli sergiler ve eylemlerle adalet isteğini dile getiren Şahin, sanatçıların derneğe armağan ettiği resimleri ve kendi yazdığı şiirlerini “Verder Kijken – Het (on)mogelijke loslaten (İleriye bakmak ve olanaksız olanı bırakmak)” adında bir kitap haline getirdi. Kitabın tanıtımı 22 Şubat Dünya Mağdurlar Günü’nde verilen bir tanıtım resepsiyonu ile yapıldı. 2000 adet basılan ve 15 Avro’ya satılan kitabın geliri Mağdurların Sesi Derneği’ne bırakılacak. Kitapta uluslararası bir çok sanatçının mağdurlara adanan resim ve şiirleri yer alıyor. Şahin’e kitap tanıtım gününde çok sayıda Belçikalı’nın yanı sıra Türkler de destek verdi. Kitap tanıtım etkinliğinde sanatçı dostları Christine Van de Velde, Martin Uvijn ve Sevim Ünal, Nergiz Şahin’i yalnız bırakmadılar.  Christine Van de Velde’nin kısa sunuş konuşması sonrasında söz alan Martin Uvijn, sanatın herkes tarafından anlaşılan evrensel bir dil olarak topluma duyarlılık kazandırmak için güçlü bir araç olduğunu vurguladı. Uvijn özetle “Kitabın konusu mağdurlar. Sanatçılar, bu kitapla mağdurların sesi olmayı hedeflediler. Onların mücadelelerinde yalnız olmadıklarını, yasalar tarafından unutulsalar dahi onların yanında olduklarını bilmelerini istediler. Sanat herkes tarafından anlaşılabilen evrensel bir dildir ve müthiş bir duygu anlatım yoludur. Bu nedenle de sanat topluma duyarlılık kazandırmak için güçlü bir araçtır. Bu kitap üzerinde çok ama çok çalışıldı. Kesinlikle bir anda, bir çırpıda çıkartılmış bir eser değildir. Sonuç olarak hem bakılabilen hem de okunabilen muhteşem bir kitap haline geldi. Gelin bu kitapla beraber tek bir yürek olalım adaletli bir toplum için mücadele verelim diyorum” dedi. Nergiz Şahin ise “Uç” adlı şiirini Flamanca ve Türkçe olarak okudu.  Şahin “Uç / Uzaklara uç / Uç / Çok uzaklara / Ama yakında kal / Yüksek / Çok yüksek / Ama yere yakın ol / Uç ve git / Ama geri dön / Her zaman / Her zaman yuvana dön / Bana gel / Uç / Uç çok uzaklara / Ama bana yakın kal / Çok yakın” diyerek duygularını ifade etti. Kitap tanıtım gününe gösterilen yoğun ilgiden ve mücadelesine verilen destekten memnun olduğunu belirten Şahin artık geleceğe umutla bakıyor. “3 cana 3 ay hapis” cezasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşımaya hazırlanan Şahin, “Maalesef hukuk sistemi çok yavaş çalışıyor ve Belçika içindeki atılması gereken adımlar daha yeni tamamlandı. Başvurumuzu hazırlıyoruz” diyor. Bakalım AİHM mağdurların sesine kulak verecek mi? Herkes tarafından anlaşılan evrensel bir dil olarak topluma duyarlılık kazandırmak için güçlü bir araç olan sanat, AİHM’ye de duyarlılık kazandırır belki!