İletişim, gönüllerde taht  kurmaktır.

Gönülleri kazanmaktır.

İnsanlarla samimi duygu, düşünce ve fikir alışverişi yapmaktır.

Sağlıklı ve güzel bir iletişimin altın kuralları vardır. İşte bu kuralların bazıları şunlardır.

İletişimde az konuşup çok dinlemeliyiz. Hiç düşündük mü? İnsanın neden iki kulağı ve bir ağzı vardır? Çünkü iki defa dinleyip bir defa konuşmak içindir. “Söz gümüşse sükut altındır” atasözü ne güzel söylenmiş.

Konuştuğumuz insana pozitif bakmalıyız. Çünkü pozitif tavır hem gözlenir hem de hissedilir bir tavırdır. Yapıcı ve pozitif bir dil her zaman kazanır. Bu durum her yerde geçerlidir.

İnsana değer ve fırsat vermeliyiz. Karşımızdaki insana konuşması için fırsat vermek ona değer vermektir. Siz ona değer verdikçe aranızdaki ilişkiler giderek düzelir ve daha da güzelleşir.

Senin için ne yapabilirim? Altın değerinde bir sözdür. Siz bu soruyu birisine yönelttiğinizde o kişi size önce şaşkınlıkla bakacaktır. Ve o da size aynı duygu ve yapıcı bir dil ile karşılık verecektir.  

İnsanları takdir etmeliyiz. Konuştuğumuz insanları takdir edip övmeliyiz. Böylece onlara pozitif sinerji gönderip mutlu olmalarını sağlarız.

Nasıl ki çiçek suya muhtaçtır insan da yaptığı güzel bir işten dolayı övgüye muhtaçtır.

İletişimde vücut dili çok önemlidir. Vücut dili yani sözsüz iletişim sözel iletişimden daha etkili ve kalıcıdır. Güler yüzlü ve sempatik olmak her zaman iletişimimize değer katar.

Konuşurken daldan dala atlamayılım. Yani konuları birbirine karıştırmayalım. Bir konuyu bitirmeden diğerine geçmeyelim.

Haklı olmak sorunları çözmüyor. İnsanlar hep haklı olmanın peşinde koşarlar.  Bazen yıllarca süren bu kavgaların, dövüşlerin, tartışmaların temelinde kimin haklı olduğu  yatıyor. Ve bu kavgalar bazen bir ömür boyu sürüyor. İnsanlar birbirleriyle yıllarca konuşmuyorlar. Hatta birbirlerini görmek bile istemiyorlar. Bu durum kesinlikle bir çözüm değildir. Çözüm; insanlarla barışmaktır, konuşmaktır ve güzel iletişim kurmaktır.

Biz ne istiyoruz? Haklı olmak mı yoksa mutlu olmak mı? Bizim insanımız birisiyle olan sorununda  herkese kendisinin haklı olduğunu anlatır. Aradan yıllar geçmiştir akrabası ya da kardeşi ile konuşmuyor. Ama hala haklı olduğunu anlatıp duruyor. Peki bu haklılık bir işe yarıyor mu? Hayır. Çünkü kardeşler, arkadaşlar, komşular birbirleriyle aylarca hatta yıllarca konuşmuyorlar.

Burada da çözüm; haklı olduğumuzu bir kenara bırakıp, karşımızdakinden özür dileyip hayata yeniden başlamaktır.

İletişimde gülmeyi asla ihmal etmeyelim. Gülmek insana özgüdür. İnsanı sevimli, sempatik, çekici ve samimi yapar. Gülmek hem vücut hem de ruhumuz için bir ilaçtır.

Mutlu ve huzurlu olmanın yolu da gülmekten geçiyor.

Huzuru ve mutluluğu gülmede şakada, fıkralarda arayalım.

Bayram geliyor. İçimizdeki kini, öfkeyi toprağa gömelim.

Ve herkesle mutlu ve güler yüzlü bir şekilde bayramlaşalım. Hayırlı Bayramlar sizlerin olsun.