Türklerin Hollanda’ya gelişlerinin 60. Yılı kutlanıyor.

Bu bağlamda Özcan Özbay kardeşimizin yönettiği DENİZ TV’ye Salih Güneş arkadaşımızla konuk olduk.

Bu programda anlattıklarımızı siz değerli okurlarımızla özetle paylaşmak istiyorum.

Hollanda’da öğrendiklerimi gerek sözlü konferanslarla gerekse de yazılı kitaplarla halkın ve öğrencilerimin bilgilerine ve hizmetine sundum.

Çünkü Atatürk’ün dediği gibi : “Öğretmenler, öğrettikçe öğrenen ulvi cahillerdir.” Ben de burada ilk önce Hollandaca dilini öğrendim. Daha sonra gittiğim PABO’da okuma yazma öğretme metotlarını öğrendim. Ve bunları kitap haline getirdim. Almanya’da basıldı ve piyasaya sunuldu.

Türkler için Danışma Kurulu (İOT) genel sekreteri olarak 10 Mayıs 1990 tarihinde dönemin Adalet Bakanı ile görüşerek Türklere de çifte vatandaşlık hakkının verilmesini sağladık.  Yaptığımız toplantılarla ve de yayımladığımız Çifte Vatandaşlık kitabı ile vatandaşlarımızı bilgilendirdik. Ve beş yıl içinde 180 binden fazla vatandaşımızın çifte vatandaş olmasını sağladık.

Anadili Eğitimi’nin 1995 tarihinde kaldırılmasını dönemin Eğitim Bakanı ile yaptığımız toplantıda durdurduk. İOT Toplantısında Bakan’a şöyle bir cevap verdim.

“Nasıl ki köklerinden kopartılan bir ağaç önce solar, sonra kurur ve ayakta ölürse, köklerinden kopartılan bir çocuk da aynen ağaç gibi olur. Çocuğun ve insanların kökleri anadili, dini, kültürü, tarihi vb. gibidir. Bunlara dokunmayınız lütfen. Yoksa bu nesli kaybederiz.”

Bakan dosyasını geri çekti. Fakat sonradan 2004 tarihinde bütün okullardan Anadili Eğitimleri kaldırıldı. Çok yazık oldu. Ben o zaman İOT’da yoktum.

AZINLIK HAKLARI

Güney Hollanda Eyalet Milletvekili olduğum dönemde Avrupa Parlamentosuna ve de Hollanda Hükümetine yazdığım yazılarda biz göçmenlerin ULUSAL AZINLIKLARI KORUMAYA DAİR SÖZLEŞME kapsamına alınmasını istedim.

Çünkü bu Sözleşme bizlere birçok hakkı kazandıracaktır.

Örneğin, Hollanda okullarında tekrardan Türkçe anadili dersleri verilmeye başlanacak. Ve ırkçıların göçmen ve İslam düşmanlığı sona erecek. O günden bu yana bunu savunuyorum.  

Bunun için yapılması gereken gayet basit. Bu Sözleşmeyi bütün göçmen örgütleri imzalayıp bütün siyasi partilere göndermeliyiz. Ondan sonrada siyasi partilerden randevu alıp bu konuyu görüşülmeliyiz.

Hollanda’da azınlık olan Frizliler bu Sözleşme kapsamına alındı. Böylece daha önce yasak olan Frizce dili, Hollanda okullarında ders olarak verilmeye başlandı. Neden Türkçe verilmesin?

ÜÇ KOLONUN ÖNEMİ

Hollanda devletini ayakta tutan üç kolon vardır. Bunlar: 1) Hollanda devletinin kurucu lideri Willem van ORANJE, 2) Din, 3) Vatan.

Hiçbir Hollandalı bu değerleri eleştiremez.

Türkiye Cumhuriyeti’nin üç kolonu ise: 1) Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri ATATÜRK, 2) Din, 3) Vatan.

Bu üç önemli değer milleti bir arada tutar. Bunlar, milli birlik ve ortak değerlerimizdir. Öyleyse bizde Atatürk’ü,  dinimizi ve de vatanımızın bütünlüğünü korumalıyız. Ve bunları her türlü eleştirinin üstünde tutmalıyız.

İşte Hollanda’dan bunları öğreniyoruz.

 

Bekir Cebeci

(Eğitimci Araştırmacı Yazar)

Rotterdam, 27 Şubat 2024

E-mail: [email protected]