Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, HaberTürk'te konuk olduğu canlı yayın programında açıklamalarda bulundu.

Türkeş'in açıklamasından satır başları şöyle;

"Kurulan Bakanlar Kurulu bir koalisyon hükümeti değildir. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor. Bu bir teknokrat hükümetidir. Hayır kilitlenmesinin dışında kişilere teklif yapılacaktır Bakanlar Kurulu için. Ben de 30 yıldır siyaset yapan biriydim.

Saray'a giden ve Erdoğan'la görüşen kişinin sayın Bahçeli olduğunu düşünüyorum. Şaka yapmıyorum.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde MHP'nin görüşünü, fikrini ifade edebilecek bir adayın gösterilmesinin yanındaydım. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu tanıyorum. Bir MHP'li olarak, söylüyorum MHP'yi yansıtmayan bir projenin peşine gitti Bahçeli. Onunla konuştuğumda 'Tuğrulcuğum bu yanlışsa benim yanlışımdır, sorumluluğunu alıyorum' dedi. Ama almadı."

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Rahmetli Türkeş sağ olsaydı, 10 Haziran'da Türkiye'de koalisyon kurulmuştu" dedi.

"Rahmetli Türkeş sağ olsaydı, 10 Haziran'da Türkiye'de koalisyon kurulmuştu" ifadesini kullanan Türkeş, babası Alparslan Türkeş'in koalisyon çalışmalarının çoğunda, gizli kalmış işleri takip edenlerden birisi olduğunu vurguladı. Türkeş, "Koalisyon çalışmalarının bir kısmında sekreteryayı ben yaptım. Seçim işbirlikleri ile Tansu Hanımefendi ile Mesut Yılmaz Beyfendi ile protokollerde hala benim arşivimde duruyor. Nasıl çalıştığını ben iyi bilirim, ben onun yanında çıraklık yaptım. Rahmetli Türkeş sağ olsaydı ve MHP'nin başında olsaydı bugün böyle bir seçim problemi yoktu" diye konuştu.

MHP'li milletvekillerinden TBMM'nin 25. Dönem 2. Yasama Yılı'nın açılışında kendisine karşı herhangi bir sataşmasının olup olmadığının sorulmasını üzerine Türkeş, "Hayır, onlar Sayın Cumhurbaşkanına sataşmakla meşguldüler, pek benle uğraşmadılar" yanıtını verdi.

Meral Akşener'in MHP adına iki dönem TBMM Başkanvekilliği yaptığını anımsatan Türkeş, şunları söyledi:

"Meral Hanım, 8 yıl Meclis Başkanvekilliği yaptı, performansı, dirayetiyle PKK'nın siyasi kanadı HDP, BDP isimini boyuna değiştiriyor, o partinin mensuplarınca bile hakkı teslim edilmiş bir insandır. Meclis Başkanlığındaki objektifliği, yöneticiliğiyle MHP adına 8 sene de bu görevi üstlendi. Şimdi sorumlu şahsiyet her kimse, kendisini çağırıp, 'Gel Hanım kızım, 8 sene sana nasip oldu, Allah razı olsun, göğsümüzü kabarttın, iftihar ettik ama diğer arkadaşları da bu safhada değerlendirmek isterim, sen yine milletvekilliğine devam et ama bu görevi de yeni dönemde üstlenmeyeceksiniz' deseydi, Meral Hanım ne diyecekti? 'Hayır ben 8 sene yaptım, bunu yapmaya devam edeceğim' mi diyecekti? hayır demezdi, çok zarif bir hanımdır, ben tanıyorum. Gidip bir gazeteye antika arabayla tesbih muhabbeti yaparken o hanımefendiyi muhabbetin aksesuarı haline getirmenin alemi var mıydı? Gazeteciye diyor ki 'Bak ismini iki kere söyledin, ben de bunu bu dönem meclis başkanı yapmayayım da gör' kendi partilini, ihlasla çalışanı, 8 sene MHP bayrağını Meclis Başkanvekilliğinde dalgalandıran bir insanı, bir gazetecinin huzurunda istiskal etmenin alemi var mı? Yine antika araba, tespih konuşursan konuş. Bu hanımefendiyi niye orada sohbet malzemesi yapıyorsun?"

- "İki tane mermer 4 tane de ahşap kaplamayı da Türk Devletine çok görmeyiniz"

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkında "Bir tane taş binaya Türkiye'nin bir senesini yedi muhalefet" değerlendirmesinde bulunan Türkeş, şöyle devam etti:

"Antalya'da Belek bölgesinde en az 10 tane o binadan lüks bina var. Bir gazetecinin biri yazdı, öbür siyasetçiler de peşine takıldı. Ben de gidene kadar 'aman dehşet bir şey var' zannediyordum, normal Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık için yapılmış düzgün bir bina. Öyle aman aman bir şey yok. Antalya'da Belek'te bir şahsın ya da bir şirketin ondan daha lüks yapılmış binaları var. Efendim Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanlığı veyahut ilk yapıldığında Başbakanlığı. İki tane mermer 4 tane de ahşap kaplamayı da Türk Devletine çok görmeyiniz. Yarın sizlere de nasip olur, oraya gelirseniz siz de orada görev yaparsınız. Bir taş binaya Türkiye'nin bir senesini bloke etti siyasetçiler. 'Ben oraya giderim, gitmem' Bir bina için Türk siyasetini kilitleyelim mi? Böyle bir mantık olur mu?"

-"Gel diyen olmadı ki bana para teklif etsinler"

AK Parti'ye geçtikten sonra bir MHP Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin'in "Türkiye soy ismine ve Türklük davasına kaça ihanet ettin?' sorusu ve AK Partiye geçmek için kendisine para teklif edildiği iddiasına ilişkin Türkeş, şöyle dedi:

"Gel diyen olmadı ki bana para teklif etsinler. O arkadaş, 'böyle bir anayasal görev önüne gelse bunu ticari olarak değerlendirecek' diye düşünüyorum. Onun zihniyetini yansıtır bu. MHP 'attım' diye tepindikten sonra,  'Ben siyasete devam etmek istiyorum' diye büyük bir nezaket gösterdi Başbakan ve beni AK Parti'den milletvekili adayı gösterdi. Bunun neresinde alınır, satılır bir ticari unsur buluyorlar. Atmasalardı o zaman, MHP'den aday gösterselerdi" şeklinde cevap verdi.