Öztürk, omurganın, bedeni ayakta tutan, organların, iskelet ve kas sistemlerinin dengede durmasını sağlayan bir yapı olduğunu belirterek, "Bu yapının bozulması durumunda birçok hastalık, sakatlık ve hatta ölümcül risklerle karşı karşıya kalınabiliyor. Bu nedenle omurga sağlığını korumak ve bu yapıyı güçlendirmek gerekiyor. Omurga sağlığını korumak ve güçlendirmek için özellikle yaz aylarında yapılacak “en doğal” spor ise yüzme. Yüzme omurga sağlığı için en faydalı sporlardan birisi fakat yanlış uygulandığında risk taşıyor. Özellikle tatil bölgelerinde sığ sulara çivileme tabir ettiğimiz yüksekten suya atlama ciddi omurga travmalarına sebep olabileceği gibi felç ile sonuçlanabilecek ciddi omurga yaralanmalarına yol açabilir. Omurga kaslarımızı güçlendirici etkisi olan yüzme sporunun en ideal yapılma şekli serbest stil ve sırt üstü yüzme şekillerinde olmalıdır. Omurga eğiklikleri akut dönemlerinde yüzme ile düzeltilebiliyor. Yüzme iskelet ve kas sistemini güçlendirdiği için omurga aralıklarını da çalıştırıyor ve daha dik bir omurgaya kavuşmaya yardımcı oluyor. Ağırlık kaldırılarak yapılan sporlar omurgayı zorlayabilir, bunun yerine suyun kaldırma kuvvetinden faydalanılarak doğru hareketlerle yapılan yüzme sayesinde hem eklem ağrıları azalır hem de güçlü bir omurgaya kavuşulur" dedi.
Omurga sorunlarının erkeklere göre kadınlarda daha sık görüldüğünü kaydeden Öztürk, "Bunun nedenini ise genetik ve hormonal faktörler oluşturuyor. Osteoporoz sıklıkla kadınlara özgü bir sorun olarak görülürken, osteoporotik omur kırıklarının kadınlarda görülme sıklığının erkeklere nazaran daha fazla olduğu biliniyor. Kadınların düzenli beslenmesi ve yüzmesi bu sorunu büyük oranda azaltabiliyor" dedi.