Londra Yunus Emre Enstitüsü 9 Haziran Perşembe günü, akşamı Japon akademisyen Dr Naoki Yamamoto ile büyük şair Yunus Emre'nin şiirlerinden hareketle Türk kültürü ile Japon kültürü arasındaki benzerliklerin ele alındığı bir etkinlik düzenledi. Dr Yamamoto, konuşmacı olarak katıldığı bu etkinlikte katılımcıların hem yapımında yer aldığı hem de geleneksel matcha çayını tatma fırsatına sahip oldukları eşsiz bir geleneksel Japon çay seremonisi yaptı.

Yunus Emre, Anadolu'nun en büyük şairlerinden biri ve Türk insanının manevi dünyasını derinden etkileyen bir düşünürdür. 14. yüzyılda kaleme aldığı şiirlerinde, herkesin zevkle okuyabileceği sade bir dili kullanır ve anlaşılması zor olan derin felsefi kavramları usta bir şekilde ifade eder. Yunus Emre’nin tasavvuf anlayışının öğretileri zaman içerisinde yalnızca Anadolu ile sınırlı kalmayıp Japon kültürü ile de ilgi çekici bir yakınlık kurmuştur. Ancak dünyanın iki farklı ucunda yer almasına rağmen oldukça benzer yönlere sahip bu iki kültür hakkında karşılaştırmalı anlamda çok az sayıda araştırma yapılmıştır.

Dr Yamamoto konuşmasında Yunus Emre'nin kutsal, doğa ve insan anlayışı ile Japon kültürünün ilahi olan, doğa ve insanlık arasındaki uyumu merkeze alan düşünce biçiminin benzer yönlerini inceledi. Osmanlı tasavvufu ve geleneksel Japon kültürü alanında uzman Dr Naoki Yamamoto, geleneksel Japon çay seremonisi eşliğinde yaptığı sunumunda Yunus Emre'nin tasavvuf anlayışı, şiirlerinin kendisinde yarattığı etki ve Türk - Japon kültürlerinin benzer yönleri hakkındaki bulgularını ve gözlemlerini paylaştı.

Kıdemli akademisyenler, sanatçılar ve farklı kültürlerden önemli kişilerden oluşan katılımcılarla bir araya gelen Dr Yamamoto, etkinliğin ikinci bölümünde geleneksel Japon çay seremonisi düzenledi.

Geleneksel Türk halısı üzerinde düzenlenen çay seremonisi öncelikli olarak Dr Yamamoto ve katılımcıların karşılıklı bir şekilde birbirlerini selamlamaları ve Japonca “bana bu büyük fırsatı tanıdığınız için teşekkür ederim” anlamına gelen bir ibareyi ifade etmeleri ile başladı. Bu esnada katılımcılara, geleneksel matcha çay seremonilerinden önce yenen geleneksel tatlıları temsilen Türk lokumu ikram edildi.

Dr Yamamoto, çay seremonisine, bambu çırpıcı, geleneksel çay kasesi gibi seremonide kullanacağı tüm malzemeleri geleneksel yöntemle ve aynı zamanda bu geleneksel yöntemin felfesesini de katılımcılara açıklayarak ''arındırma'' ritüeli ile başladı. Seremonide bulunan çay setinin her bir parçasının Doğu Asya kültüründeki 5 elementi (odun, ateş, toprak, su ve metal) temsil ettiği 'makro kozmosu' temsil ettiğini açıklayan Dr Yamamoto, bu makro kozmosun, çay seremonisini gerçekleştiren kişi olarak, yani mikro kozmosu temsilen kendisi tarafından dengelendiğini ifade ederek hem Japon hem de Türk maneviyatında dengenin önemini vurguladı.

Japon mutasavvıf Dr Yamamoto daha sonra katılımcılara geleneksel matcha çayını nasıl yapacaklarını selamlama, çayı karıştırma, duruş, çayı tutuş ve çayı içme adabı gibi adımlar da dahil olmak üzere tüm ritüellerini ve anlamlarını açıklayarak gösterdi.

Katılımcıların birçoğunun bu eşsiz çay yapma seremonisinde yer aldığı etkinlikte, Londra Yunus Emre Enstitüsü'nden Japonya'ya yeni bir manevi köprü kuruldu.

Dr Naoki Yamamoto

Dr Naoki Yamamoto, şu anda Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü'nde doktor öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Doktorasını 2018 yılında Kyoto Üniversitesi Asya ve Afrika Araştırmaları Enstitüsü'nde tamamlayan Dr Yamamoto, Osmanlı tasavvufu ve geleneksel Japon kültürü konusunda uzmanlaşmıştır. Kendisi şu anda Türk ve Japon kültürleri üzerine karşılaştırmalı çalışmalar yürütmektedir ve çalışmaları arasında Sulami'nin Futuwwa'sının Japonca çevirisi ve ‘’Sufizme Giriş: Shonen Manga ile Bir Karşılaştırma’’ adlı eserler bulunmaktadır. Japon ve Türk kültürlerinin manevi anlamda ortak yönlerinin olduğuna inanan Dr Yamamoto, ayrıca Yunus Emre'nin şiirlerini Japoncaya çevirmektedir.