Randevularımız dolmuştur. Lütfen ertesi gün randevu saatinde tekrar arayınız. Muayene veya emniyet için internet ve telefonla başvuru yaptığında bu uyarı cümlesiyle karşılaşmayanımız yoktur herhâlde. İki yıldır elektronik devletin (e-devlet) devamı olarak hizmet veren ve bu alanda gerçekten köklü bir değişiklik sayılan elektronik randevu ve telefonla randevu sisteminin kuyrukları büyük oranda azalttığını söylemek mümkün. Herkesin randevusunu alıp saatinde doktoruna, pasaport veya ehliyet için emniyet müdürlüğüne gitmesi ve işini halletmesi son derece çağdaş bir uygulama. Hakkını yemeyelim; sağlık alanında atılan devasa adımlar hastaların yüzünü güldürüyor. Sistem tıkırında işliyor gibi görünüyor; ama gerçekten öyle mi? Metrelerce uzayan kuyruklar nereye gitti? Bunun cevabını bulmak için internette biraz gezinti yapmanız, sizin veya bir yakınınızın ehliyet çıkarıyor yahut hasta olmanız yeterli. Çünkü işinizi halletmek için randevu almak istediğinizde saçınızı başınızı yolduracak süreç başlamış oluyor. Bu da gösteriyor ki alışık olduğumuz kuyruklar, artık randevu saati başlar başlamaz bilgisayar ve telefon başına birikiyor. Parmaklar hızlı şekilde bilgisayar ve telefon tuşlarına basarak randevu kapma telaşına düşüyor.

İnternet veya telefon başındaki randevu trafiğinin saatleri, gitmek istediğiniz yere göre değişiyor elbette. Bazı yerler 00.00'dan itibaren bir sonraki gün için randevu saati belirlerken, bazı kurumlar ise 09.00'da randevu için sistemlerini açıyor. Hâliyle sizin sadece o saat içinde bilgisayarınızın başına oturmanız, telefonlarınızı hazırlamanız gerekiyor. O saat dilimini kaçırdıysanız artık yapacak bir şey yok, bir sonraki güne kendinizi hazırlamanız gerekiyor. Diyelim belirtilen saatlerde gerçekten hazır oldunuz, bilgisayarınızdan kurumun sitesine girdiniz, telefonunuz da yanınızda... Hemen başarılı olacak kadar şanslı mısınız? Hiç sanmıyoruz. Çünkü sistem açılır açılmaz sizin gibi hazırlık yapan yüzlerce kişi randevu almak için telefona sarılıyor ve harıl harıl internet üzerinden randevu almak için hücum ediyor. Defalarca aramanıza rağmen meşgul çalan telefonlar saçınızı başınızı yolduruyor. Üstelik 1 ila 10 dakika içinde randevuların dolduğunu öğrenecek, bir sonraki gün için yine aynı saatte denemeniz gerektiği uyarısı ile karşılaşacaksınız.

Ama yılmak yok! İlk denemenizde ne internet üzerinden ne de telefonla randevu alamamış olmanız sizi yolunuzdan döndüremeyecek. Ertesi gün eminiz daha hazırlıklı olacaksınız. Çünkü herkesten hızlı davranmanız gerektiğini biliyorsunuz ve bununla nasıl baş edeceğinizi öğrendiniz. Bu kez evde bulunan herkes cep telefonlarından ve sabit telefondan tuşlara basmak için hazır bekliyor. Bilgisayar üzerinden e-randevu almak için metot bile geliştirdiniz. İnternet sitesi formlarında insanların bu randevu çilesini nasıl alt ettiğini okumuş olmalısınız. Hâliyle yarım saat öncesinden bilgisayarınızı açıp Explorer, Mozilla ve Chrome internet tarayıcılarından birkaç tane randevu sayfası açtınız. Sistem açılır açılmaz gerekli bilgileri hızlıca girerek randevunuzu almaya çalışırken ev ahalisi de telefonlarından defalarca arayarak meşgul engelini aşmaya çalışıyor. Bilgilerinizi girmekte acele ettiyseniz, oyalanmadıysanız şansınız var. Gün içinde belli sayıda insan randevu alabildiği için saniye farkıyla randevunuzu almanız veya kaçırmanız mümkün. Tabii büyük bir ihtimalle ertesi gün yeniden pusuya yatacağınızı söylemiş olalım.

Özellikle eğitim ve araştırma hastanelerinden randevu alabilmek için her evde sıkça yaşanan bu ailece seferberlik hâli, özellikle bazı kurumlara talep fazlalığı sebebiyle aylarca sürebiliyor. İnternet kullanmayı bilmeyen, telefondan uzak yaşayan yaşlı insanların bu randevu sistemini nasıl çözüp randevu alacağı sorusu da işin başka bir boyutu. Genellikle komşulardan ya da akrabalardan yardım talep ederek bu işin altından kalkmaya çalışsalar da bunun her zaman mümkün olmadığını belirtmemiz gerekiyor. Özel bir okulda sınıf öğretmeni olan Aydın Taşkın, komşusu olan yaşlı bir teyzenin ricasıyla hastaneden randevu almak için on gün uğraştığını kaydederek 'Her randevu saatinde bir elimde bilgisayar, bir elimde cep telefonu ile gece on ikiyi bekliyordum. Ertesi gün erken kalkmak zorunda olmama rağmen teyzeye yardımcı olmak için mecburen bu işle on gün boyunca uğraştım. İki dakika içinde randevu nasıl doluyor anlamıyordum. İş inada bindi ve sonunda farklı metotlar deneyerek randevuyu zar zor alabildim. Ya o teyzenin kimsesi olmasaydı? Kendi imkânı olsa bile o yaştaki birinin bu sinir harbini kaldırması mümkün değil.' diyor.

Taşkın'ın yaşadığı bu hadisenin bir benzerini motosiklet sürücü belgesi almak için uğraşan Fatih Özdemir de yaşamış: 'İnternet üzerinden randevu alabilmek için günlerce uğraştım. Her defasında sistem kilitlenmiş hâldeydi. Siteye girmek mümkün değildi. Ehliyet de ancak sürücü kursunun bağlı bulunduğu Bağcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden alınabildiği için başka şansım da yoktu. Günde 15 kişiye randevu verilmesi anlaşılır şey değil. Normalde otomobil ehliyetim var; ama aldığım motosikleti kullanmam için bana gereken A2 ehliyeti için resmen iki hafta bilgisayar başında savaş verdim. Sonra randevuyu zar zor aldım ve emniyete randevu saatinde gittim. Belgelerimi aldılar. Kartı almak için tam 1 ay 10 gün sonrasına randevu verdiler. Bu nasıl iş anlamadım... Oradaki bir görevliden öğrendim ki 3 bin kişi ehliyet için sırada bekliyormuş. Bu sayı her geçen gün artıyor. Bunun altından nasıl kalkılır bilmiyorum; ama bu işle uğraşan personel sayısı artırılmadan da çözülmez. Aynı zamanda teknik altyapılarının çok da güçlü olmadığı ortada. Oraya gittiğinizde görünürde kuyruk yok, tam saatinde işlerinizi hallediyorlar; ama asıl kuyruk bilgisayar ekranlarının karşısında.'

Aksiyon Dergisi'nin son sayısında, Özdemir gibi birçok kişi, benzer sorunları ilçe emniyet müdürlüklerinin sitelerinde paylaşıyor. Emniyet'in sitesinde 'Randevu alamıyorum. 2008'in son ayında ehliyete başvurmuştum ve şimdi 2011'e gireceğiz, evraklarım yanacak, tekrar para ödemek zorunda kalacağım ve tekrar yeni evrak çıkartacağım. Lütfen 2011'e girmeden yardımcı olun.' diye feryat eden vatandaşın durumuna benzer hadiselerin de sıkça yaşandığını söylemek mümkün. 6 aylık süre içinde randevu alamayanlar günü geçmiş sağlık raporu, sabıka kaydı gibi belgeleri yeniden almak zorunda kalıyor. Parmak izi alan makinelerin arızalanması durumunda ise işiniz daha da zor. İki ay parmak izi makinesinin tamir edilmesini bekleyen de var, biraz uyanık olup başka şubelerden parmak izi kâğıdını getirip işini çözenler de...

İşin bir başka yönü de randevu aldığınız saatte işinizi görememeniz. Aksayan birtakım olaylar yüzünden saatlerce beklemek zorunda kalabiliyorsunuz. Randevusuz gitmişseniz, sırada hiç kimse olmasa bile sizi birkaç saat bekletebiliyorlar. Randevu sisteminden en çok şikâyetçi olunan yerlerin başında ise araç muayene istasyonları geliyor. Randevunuzu çok rahat bir şekilde almış olsanız bile size verilen saatte aracınızın işlemlerine başlanması çok düşük bir ihtimal. Tabii bunun yanında hastanede ya da emniyette bu işle görevli kimselerin sistem açılmadan önce tanıdıklarına randevu aldıkları ve bu yüzden randevuların hemen dolduğu yönündeki şikâyetleri de yabana atmamak gerekiyor.

Sistemdeki bu şikâyetler artınca ve randevu bir türlü alınamayınca bunun ticaretini yapan insanlar da hemen ortalıkta bitmiş. Facebook üzerinden sayfa açan ya da şikâyetlerle ilgili formlara cep telefonunu yazan bazı kişiler sizin yerinize elektronik ortamdan istediğiniz kurumdan randevu alıyor. Nasıl aldıkları ise meçhul tabii. Sizin yerinize randevu alan kişiler 5 ile 10 TL arasında ücret talep ediyorlar.

Bütün bu yaşananlara 'Buna da şükür! Eskiden her şey çok kötüydü. Hiç olmazsa şimdi hastane yerine evimizde bekliyoruz.' demek de mümkün, 'Bugün git, yarın gel' mantığının elektronik ortamda sürdüğünü söylemek de...