Birleşik Krallık, 5 ülkeden gelen tüm ziyaretçilere vize zorunluluğu getirirken İçişleri Bakanı Suella Braverman, göç sisteminin "suiistimal" edilmesini gerekçe gösteriyor.

Birleşik Krallık İçişleri Bakanı, değişikliklerin "yalnızca göç ve sınır güvenliğiyle ilgili nedenlerle" yapıldığını söyleyerek bunun Dominika, Honduras, Namibya, Doğu Timor ve Vanuatu'yla "kötü ilişkilerin işareti olmadığını" ısrarla belirtti.

Braverman çarşamba günü milletvekillerine yaptığı yazılı açıklamada, Dominika ve Vanuatu'daki "yatırım yoluyla vatandaşlık uygulamasının açık ve belirgin bir şekilde suiistimal edildiğini" belirtti. Braverman, İngiliz Milletler Topluluğu'nun iki müttefikinin "Birleşik Krallık’a risk teşkil ettiği bilinen kişilere vatandaşlık" verdiğini söyledi.

İçişleri Bakanı, Namibya ve Honduras yurttaşlarının sığınma talebinde bulunmak adına, vize almadan sınırlı bir süre Birleşik Krallık'ı ziyaret etme haklarını "suiistimal ettiğini" ve bu durumun "süregelen ve kayda değer bir artış" gösterdiğini söyledi.

Braverman "Hatta Namibyalılar ve Honduraslılar, vize istenmeyen ülkelerden sığınma talebinde bulunan yurttaşlar arasında ilk sırada yer alıyor" diye yazdı.

“Bu yüksek rakamlar sürdürülemez ve bunlar, işleyiş üzerinde baskı oluşmasına önemli ölçüde katkıda bulunarak birincil kaynakların diğer öncelikli faaliyetlerden uzaklaştırılmasına yol açıyor.”

Namibya, çoğunluğu eski Britanya sömürgelerinden oluşan 56 ülkenin yer aldığı İngiliz Milletler Topluluğu'nun bir diğer üyesi.

Doğu Timor'la ilgiliyse Braverman, sınıra "ziyaret amacıyla gelmeyen" yurttaşlarda "sürekli bir artış" görüldüğünü söyledi. Braverman bu kişilerin genellikle "AB Yerleşim Programı aracılığıyla hileli şekilde, bakmakla yükümlü olunan kişi statüsü talep etme ya da Birleşik Krallık’ta yasadışı çalışma niyetinde" olduğunu belirtti.

Braverman, Birleşik Krallık’ta onaylanmış rezervasyonları bulunanların yeni şartlar yürürlüğe girmeden önce vizesiz seyahat edebilmesi için 4 haftalık bir geçiş dönemine izin verdi.

Yasadışı Göç Yasa Tasarısı'nın halihazırda yasalaşmaya hazırlanmasıyla hükümetin, Manş Denizi'ni geçerek Birleşik Krallık’a sığınma talebinde bulunmaya çalışan göçmenlere karşı sert önlemler aldığı bir dönemde vize kararı verildi. Hükümet bu hafta küçük tekneler kriziyle mücadeleye yönelik tartışmalı planlarını, Avam Kamarası'ndaki ılımlı Muhafazakarların son itirazlarını da aşarak geçirdi.

2023'te Manş Denizi'nden geçen göçmen sayısı halihazırda 13 bin 774 diye belirlenirken bu sayı, 15 binden fazla göçmenin kaydedildiği geçen yılın bu dönemindeki sayının hâlâ altında. 2022'nin tamamında 45 bin 755 kişi bu yolculuğu gerçekleştirdi.

Reformlar, göçmenlerin Birleşik Krallık’a izinsiz yollarla gelmesi durumunda sığınma talebinde bulunmalarını engelleyecek. Hükümet bu değişikliklerin, gözaltında tutulan kişilerin ya kendi ülkelerine ya da halihazırda yasal bir mücadeleye konu olan Ruanda gibi üçüncü bir ülkeye derhal gönderilmelerini sağlayacağını da umuyor.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi bu planlara yönelik öfkenin başını çekiyor. İkili, alışılmadık derecede eleştirel bir ortak açıklamada yasa tasarısının "uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişiler için ağır sonuçlar doğuracağı" ve BK'nin uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiği uyarısında bulundu.

Başbakanlık Ofisi Downing Sokağı tasarıyı savunurken, Başbakan'ın resmi sözcüsü de şu açıklamayı yaptı:

“Uluslararası hukuk çerçevesinde hareket ettiğimize eminiz.”

(Independent)