Günay, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısına söze Mehmet Akif Ersoy’un “zulmü alkışlayamam, zalimi sevemem” sözleriyle başladı ve ak partiyle yolları ayırma noktasına geldiğini söyledi..
 
Günay, Başbakan Erdoğan ve MYK üyelerine teşekkür ettiği konuşmasında disiplin kararının kendisini teşvik ettiğini ve istifa kararını çabuklaştıdığını söyledi…
 
Günay, Başbakan Erdoğan’ı sert sözlerle eleştirirken “ onlar kibrin doğrultusunda bir başka yere  yelken açıp gidiyorlar.. kendilerine başarılar dilerim.. yolları ayırma noktasına geldik.. yolları açık olsun’ diye konuştu..
 
Bundan sonra bağımsız olarak siyasete devam edeceğini belirten Günay yeni bir oluşum içerisinde de olmadığını belirterek CHP’yde siyaseti düşünmediğini söyledi..
 
Günay, “Ekmeksiz yaşarım hürriyetsiz asla” diyerek tavrını ortaya koyarken istifa ettiniz mi sorusuna yollarımızı ayırdık diye yanıt verdi..

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Günay şunları söyledi: "Ben AK Parti'ye girerken, 27 Nisan muhtırasından hemen sonra, şimdiye kadar inandıklarımı ve savunduklarımı, yine aynı kararlılıkla savunarak 'aranıza katılıyorum' demiştim. 7 yılda, aynı doğrultuda, görevimi sürdürmeye çalıştım. Milletin bize verdiği emaneti, hep yüksekte tutarak çalıştım. Bakanlık yaptım. Son 1 yılda, değil, bakanlık döneminde yüksek sesle dile getirdim. Yanlış gördüğümü, bakanlık dönemi de dahil, uyarılar yaptım. Çok ciddi iddialarla, karşı karşıyayız. Buna, açık yüreklilikle karşı koymalıyız. Ne yazık ki, hukuk kurallarını hatta, normal insan aklını zorlayan bir psikolojik süreç izleniyor. Arkadaşlarımızla bir süre, zor dönemde, birçok yurttaşlık bağı kurduğumuz hareketten, ayrılmak doğru olmaz dedik. İçeriden uyarılar yapmaya, yüksek sesle dile getirmeye çalıştık. AK Parti'nin yöneticilerine, doğruları göstermeye çalıştık. Dün akşam MYK, bizim vermekte zorlandığımız kararı, teşvik ettiler ve kolaylaştırdılar. Parti, ciddi ithamlarla karşı karşıyayken, 10 günden beri tahammül gösterirken, partiyi hukuka, siyaseti etiğe davet eden arkadaşları, disipline sevk ettiler. İşimizi kolaylaştırmış oluyorlar. Çeşitli vesilelerle, özellikle bakanken, partinin tabanında çok sayıda mağdurlarının, mazlumlarının olduğu bilinci ile partinin düzenini bozmasından, kendisini uzak tutması konusunda uyardık. Ama ne yazık ki, dinletme imkanı kalmadı. Çünkü iki kanat gelişti. Mazlum geniş kitle, bir de partinin tepesinde mağrur bir kitle. Onlar kibrin doğrultusunda, bir başka yere doğru yelken açıp gidiyorlar. Yolları ayırma noktasına, geldik. Ama İzmir ve İstanbul çevresinde, seçim çalışması yaptığımız arkadaşlarla, gönül bağımızı katiyyen ayırmak durumunda değilim. O mağrur ve mütehakkim tabanla, yollarımızı ayırıyoruz. Daha fazla, katlanmamız mümkün değildi. Herkesin, düsturu olan sözler vardır. Zulmü alkışlayamam, zalimi sevemem. Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz asla." ifadelerini kullandı.