banner1189

banner1310

banner974

banner646

banner1321

banner1287

banner1068

banner1299

Türkiye'nin üyelik sürecini canlı tutmak AB'nin de çıkarına

Japon yatırım bankası Nomura'da gelişen piyasalar stratejisti olarak görev yapan Tim Ash, BBC Türkçe’de yer alan makalesinde Türkiye - AB ilişkilerine üçüncü gözle baktı.

EKONOMİ 15.06.2016, 12:04 16.06.2016, 11:33 Mustafa Köker
Türkiye'nin üyelik sürecini canlı tutmak AB'nin de çıkarına

İşte Ash’in ilginç tesbitlere yer verdiği o yazısı:

Türkiye karşıtı söylemin ve şovenizmin İngiliz (ve Batılı) siyasetçilerin söyleminde bu kadar kolay yer bulması ve Türkiye’nin Avrupa’nın şamar oğlanı gibi görülmesi ne acı.

Bu açıdan bakıldığında, milyonlarca İngilizin (ve diğer Avrupalıların) her yıl Türkiye’ye gidip Türkiye’nin misafirperverliğinin keyfini çıkarmaları da oldukça ironik.

Bu kişiler Türkiye’nin sadık bir NATO üyesi olarak 50 yıldan uzun bir süre boyunca Avrupa'yı komünizm tehdidine karşı koruduğunu da unutmuş durumdalar.

Türkiye ayrıca, Orta Doğu’dan yükselen terörist tehdide ve istikrarsızlığa karşı da Avrupa’yı korumuştur.

Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği adaylığına Sovyetler Birliği döneminde, Varşova Paktı'nda komünizmden yana tavır koyan ülkelerin ardından alınması da ironiktir.

UZUN VADELİ SÜREÇ

Türkiye’ye Avrupa Birliği üyeliği görüşmelerini açmış ve Türkiye’nin Kopenhag kriterlerini karşılaması, demokrasi, insan hakları, basın özgürlüğü ve ekonomik reformlar konusunda ilerleme kaydetmesi gerektiğini söylemiş olabiliriz.

İngiltere'nin AB'den çıkmasını isteyenler kampanyalarında 'AB'de kalmaya devam edersek Türkiye üye olduğunda mülyonlarca Türk İngiltere'ye gelecek' söylemini kullanıyor.

Ancak bu süreci on yıllar sürmesi beklenen uzun vadeli bir süreç olarak gördük.

Üyeliği yolundaki Türkiye 2006-2011 döneminde Avrupa Birliği ile ilgili birçok reform gerçekleştirdi.

2011 yılında, Türkiye’nin AB üyeliği kriterlerini yerine getirme ihtimalinin 10 yıl ya da daha uzun bir süre alacağı öngörülüyordu.

Herkes Türkiye’nin AB üyeliğinin bir dizi sosyo-ekonomik ve kültürel etkene bağlı olarak oldukça zor olduğunu kabul ediyordu.

AB üyesi ülkelerin veto hakkı olacağına karar verilmişti. Fransa’nın o dönem cumhurbaşkanı Jacques Chirac, “Fransa halkı karar verecek” demişti.

Ben o zamanlar, Türkiye’nin AB’ye üye olmasının biraz zor olduğunu düşünüyordum.

Ama bunun nedeni, Fransız halkının Türkiye’yi reddetme ihtimali değil, Türk halkının AB üyelik süreci boyunca kaydettikleri yüksek büyüme oranları sonunda, egemenliklerini gittikçe daha işlevsiz hale gelen bir bürokrasiyle paylaşmak istemeyebilecekleriydi.

Ancak üyelik sürecinin, Türkiye’deki reform ve kalkınmaya önemli bir etkisi vardı.

Ben 2006-2013 arasında Türkiye Gayri Safi Milli Hasılasının ikiye katlanmasında kilit öneme sahip olduğunu düşünüyorum.

2011'DEN SONRA TÜRKİYE RAYDAN ÇIKTI

Bu Türkiye’ye, yabancı yatırımcılara ve tatillerini Türkiye’de geçiren bazı İngiliz ve Avrupalıların oldukça yararına olmuştu.

Fakat Türkiye 2011 yılından itibaren raydan çıkmaya başladı.

Ben bunun Merkel ve Sarkozy’nin Türkiye için tam üyelikten imtiyazlı ortaklığa doğru rotalarını çevirmeleriyle ilgili olduğunu düşünüyorum.

Türkler aptal değil. Bunu ikinci sınıf bir AB üyeliği ve Türkiye’ye ve Türk milletine bir hakaret olarak gördüler.

Bu noktadan itibaren Erdoğan yönetimi Batıcı reform çabasından geri çekilip, ilerleme için Orta Doğu, Afrika ve Asya’ya yönünü çevirmeye başladı.

Ardından da Gezi olayları, 17 Aralık ve başkanlık sistemi için atılan adımları gördük ki, bunlar Kopenhag ilkelerine karşıydı ve Türkiye’nin AB standartlarına gelemeyeceğini düşünenlerin ekmeklerine yağ sürdü.

Türkiye geri adım attı ve bu ekonomik kalkınmanın yavaşlamasında kendini hissettirdi. Ekonomide daha az ortodoks bir yöntem izleyerek riskleri artırdılar.

Fakat ben, Türkiye’nin AB standartlarına gelmek için yeterli kapasiteye sahip olmadığı fikrine katılmıyorum.

Polonya, Bulgaristan ve Romanya gibi ülkeler, 1994 yılında Kopenhag Anlaşmasını imzaladıktan 10 - 15 yıl sonra büyük atılımlar sergileyebildiler.

Türkiye de benzer bir dönüşümü sergileyebilir.

Ancak, bunun için Türkiye’ye AB’ye gerçek bir üyelik gibi bir dayanak noktası sunmalıyız.

AB CİDDİ OLMAYABİLİR

David Cameron AB üyeliğine devam kampanyasını ve kendi siyasi kariyerini savunmak için Türkiye’nin 3000 yılından önce AB üyesi olmasının pek ihtimal dahilinde olmadığını söyledi.

Bu AB’nin Türkiye’nin üyeliği konusunda ciddi olmadığı ve bu konudaki açıklamalarının samimi olmadığını ortaya koyuyor. Belki de öyledir.

AB, Türkiye ile neden üyelik sürecini başlattığını, Türkiye’ye bu dayanak noktasını vererek, AB ilke ve değerleri yolunda gitmesini, ekonomik kalkınmasını hızlandırmasını sağladığını anlamalı.

Göçmen krizi, AB'yi Türkiye'yle işbirliğine ve Ankara'ya sunulan müzakere takvimini yeniden gözden geçirmeye itti.

Bunun Türkiye’den ve bölgeden Avrupa’ya göçmen akınını engellemenin en sağlam yolu olduğunu görmeli.

AB ve Türkiye üyelik sürecini hayatta tutma konusunda ortak bir çıkarı var.

Sürecin baltalanması, Türkiye’yi daha farklı ve istikrarsız ve öngörülemez bir yöne itebilir, bu da büyük ihtimalle Batı’nın çıkarlarına zarar verecektir.

YAZININ ORİJİNALİNİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

Kaynak: BBC Türkçe
banner844
Yorumlar (0)
banner1322
banner872
banner1207
banner1325
banner673
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Fenerbahçe 13 34
2. Galatasaray 13 34
3. Beşiktaş 13 25
4. A.Demirspor 13 23
5. Trabzonspor 13 23
6. Kayserispor 13 23
7. Antalyaspor 13 19
8. Kasımpasa 13 18
9. Rizespor 13 18
10. Hatayspor 13 17
11. Ankaragücü 13 16
12. Sivasspor 13 15
13. Gaziantep FK 13 15
14. Karagümrük 13 14
15. Konyaspor 13 13
16. Pendikspor 13 13
17. Başakşehir 13 12
18. Alanyaspor 13 10
19. Samsunspor 13 8
20. İstanbulspor 13 8
Takımlar O P
1. Eyüpspor 13 33
2. Kocaelispor 13 29
3. Bandırmaspor 13 25
4. Göztepe 13 23
5. Gençlerbirliği 13 23
6. Bodrumspor 13 21
7. Sakaryaspor 13 20
8. Keçiörengücü 13 19
9. Ahlatçı Çorum FK 13 17
10. Erzurumspor 13 17
11. Boluspor 13 16
12. Adanaspor 13 15
13. Manisa FK 13 14
14. Şanlıurfaspor 13 14
15. Ümraniye 13 12
16. Pendikspor 0 0
17. Tuzlaspor 13 11
18. Giresunspor 13 9
19. Altay 13 5
Takımlar O P
1. Arsenal 13 30
2. M.City 13 29
3. Liverpool 13 28
4. Aston Villa 13 28
5. Tottenham 13 26
6. M. United 13 24
7. Newcastle 13 23
8. Brighton 13 22
9. West Ham United 13 20
10. Chelsea 13 16
11. Brentford 13 16
12. Wolves 13 15
13. Crystal Palace 13 15
14. Fulham 13 15
15. Nottingham Forest 13 13
16. Bournemouth 13 12
17. Luton Town 13 9
18. Sheffield United 13 5
19. Everton 13 4
20. Burnley 13 4
Takımlar O P
1. Real Madrid 14 35
2. Girona 14 35
3. Atletico Madrid 13 31
4. Barcelona 14 31
5. Athletic Bilbao 14 25
6. Real Sociedad 14 25
7. Real Betis 14 24
8. Getafe 14 19
9. Valencia 14 19
10. Rayo Vallecano 14 19
11. Las Palmas 14 18
12. Villarreal 14 15
13. Deportivo Alaves 14 15
14. Osasuna 14 14
15. Sevilla 13 12
16. Cadiz 13 10
17. Mallorca 13 9
18. Celta Vigo 14 8
19. Granada 14 7
20. Almeria 14 3
banner892
banner916
Günün Karikatürü Tümü
banner928