İsrail'in Filistin'de Soykırımı 44 Gündür Aralıksız Sürüyor

GAZZE - İsrail savaş uçakları ve topçularının gece boyu abluka altındaki Gazze'deki saldırılarında çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı bildirildi.

Filistin resmi ajansı WAFA'nın Gazze'deki yerel kaynaklardan aktardığı habere göre, İsrail savaş uçakları, Han Yunus ve Nusayrat kamplarına yoğun saldırılar düzenledi.

Saldırılarda en az 15 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

El Aksa kanalının Telegram hesabından yapılan açıklamaya göre ise İsrail savaş uçaklarının, Nusayrat ve El-Bureyc kamplarına düzenlediği saldırılarda 31 Filistinli hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Sosyal medya hesabında, saldırıda yaşamını yitiren Filistinlilere ait görüntülere yer verildi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Tel ez-Zater bölgesinde cami ve evlere yönelik düzenlediği saldırılarda da ölen ve yaralananlar var.

Ayrıca İsrail savaş uçaklar ve topçu birlikleri, kentin Zerka ve Cibaliye bölgelerine gece boyu yoğun saldırılar düzenledi. Saldırıda birçok ev zarar görürken ölen ve yaralanalar oldu.

İsrail ordusunun, "güvenli bölge" olarak ilan etttiği Gazze'nin güney kısmında da saldırılar düzenliyor.

Gazze'deki hükümetin medya ofisi de İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine doğru "güvenli" ilan ettiği yollarda yerinden edilmiş yüzlerce Filistinlinin cesetlerinin bulunduğunu gösteren görüntüler yayımladı.

FİLİSTİN GAZETECİ MANSUR VE SALİEM'İN CENAZE TÖRENİ

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinli gazeteci Sari Mansur ve Hasona Saliem için Deir Al Balah kentinde cenaze töreni düzenlendi. Törene katılan yakınları ve gazeteciler üzüntü yaşadı.

İSRAİL ORDUSUNUN BASKININA UĞRAYAN ŞİFA HASTANESİNDEKİ DOKTORLAR, YAŞADIKLARINI ANLATTI

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin en büyük sağlık kompleksi olan Şifa Hastanesine düzenlediği baskının ardından zorla tahliye edilen doktorlar, karşılaştıkları manzara ve yaşadıklarını anlattı.

Gazze’nin batısındaki Eş-Şifa Hastanesinden zorla tahliye edilen ve İsrail bombardımanından kaçıp şehrin kuzeyinden ve merkezinden güneyine doğru ilerleyen yüzlerce yerlerinden edilmiş sivil halkla birlikte yola koyulan doktorlar ve hastalar, sonunu bilmedikleri zorlu bir yolculuğa başladı.

Zorunlu tahliyenin Şifa Hastanesinin İsrail askerleri tarafından kuşatıldığı ilk gün başladığını ifade eden ve adını vermek istemeyen bir acil servis doktoru, 10 gün süren kuşatma sonunda, hastaların büyük kısmı ile sığınmacıların hastaneyi tamamen boşalttığını belirtti.

Yürüyemeyen ağır yaralıların ise hastanede kaldığını aktaran doktor, “Geride kalan ağır yaralıların akıbetinin belli olmadığını” ifade etti.

Baskın sırasında yaşananlara bizzat şahit olan bir diğer doktor da, “İsrail askerlerinin Şifa Hastanesinde bulunan insanlara çok kötü davrandığını, hastaneden çıkmaları için hastaların üzerine sıcak hava püskürttüklerini, bazı hastane odalarını patlayıcılarla tahrip ettiklerini” dile getirdi.

Doktorlar, İsrail askerlerinin sağlık ekiplerine, hastalara hatta çocuklara "merhametsizce" davrandığını anlattı.

AA MUHABİRLERİ YERİNDEN EDİLMİŞ FİLİSTİNLİLERİN YOLCULUĞUNU GÖRÜNTÜLEDİ

Bölgedeki AA muhabirleri de göç etmeye zorlanan Filistinlilerinin Gazze Şeridi'nin güneyine doğru araçlar, at arabaları ya da yürüyerek katettiği zorlu ve tehlikeli yolculuğu görüntüledi.

Gazze'deki hükümet, dün yaptığı açıklamada İsrail'in kentinin batısında bulunan Şifa Hastanesi'ndeki 500 hastayı sokağa atarak, "kaderlerine terk ettiğini" belirtti.

İSRAİL’İN GAZZE'Yİ İŞGALİNDE ŞİFA HASTANESİNİ BASMASI

İsrail ordusu, 15 Ekim sabahı Gazze'de binlerce hasta ile yerinden edilmiş sivilin bulunduğu, bölgenin en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesine baskın düzenlemişti.

İsrail'in, baskının ardından tüneller ve cephanelikler yerine binada bulduğunu iddia ettiği paslı silahlar ve birkaç kamerayı kanıt olarak sunması, eleştirilere neden olmuştu.

Hamas, İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesine düzenlediği baskında katliam yapılmasına karşı uyarıda bulunarak, sağlık personeli, yaralılar ve hastanede yerinden edilmiş binlerce Filistinlinin güvenliğinden İsrail'i, ABD'yi ve uluslararası toplumu sorumlu tutmuştu.