Asırlık geçmişi olan lastiğin sembolleşmiş zeplini gözüktü. Peşinden 'Sunar' dendi ve yol durumu başladı. Söke-Milas, Niğde, Sivas'ın yapımı devam eden kilometre taşlarına dikkat çekildi. Bu reklamı ve gün be gün değişen yol yapımlarını her gün görüyoruz. Tüm ekranların yaklaşık bir yıldır görüp de görmezden geldiği yeri biz yazalım; Avcılar- B. Çekmece hattı. Tanrı'nın günü çalışma var. 2011 senesi 29 Ekim günü tamamlanacağı ilan edilen, sonra 31 Aralık, ocak sonu diyerek ha babam 'Temdit penaltısı'na giden genişletmenin, bu yılın Cumhuriyet Bayramı'na kadar biteceğine inanmak istiyoruz. Hedefimizde artık tek yayın var; 'Yol durumu'. Bakalım ne zaman Avcılar-B.Çekmece Metrobüs Hattı'nı ciddiye alacaklar? Tesellimiz, bu yapım çalışmasının Bolu Tüneli'nin rekorunu kıramayacak olması.

***

Futbolun iyisi kötüsü fark etmiyor. Hakem felaketi umurumuzda değil. Hele berbat yayınları HD ile kamufle edebiliyorsak, 'Futbol Bizim Dünyamız'. Bu arada TRT'yi HD'de ikinci yılı için kutlamayı unutmayalım. Spor kanalları hala özerk değil ama yine de iyi işlere tanık oluyoruz. Örneğin Birol Güven yönetimindeki MINT ekibi, EURO 2012 Finalleri ile 'Saha Dışı' adlı parodilere başladı. Seksenler ve Çocuklar Duymasın'ın ünlüleri işbaşı yaptı. Her gün espri bulmak zor. Ancak başarılılar.

...

Hırvatistan'ın, İrlanda'yı 3-1'le geçişine takıldık. Çünkü savunmadaki 'Gökler Hakimi Gordon' Schildenfeld'in başarılı futbolunu gördükçe, Beşiktaş'taki rezilliğini anımsıyoruz. Adama bizim Devlet hastanelerinden kapı gibi 'Gece görmez' yani 'Tavukkarası' raporu vermişlerdi. Üstüne para verip, yollayabilmiştik. Kartal'ın kötü yönetildiğinin başlangıcında 'Gordon Olayı' milat kabul edilmeli. Son skandalı da hatırlatalım. Genç ve başarılı Hırvat Teknik Direktör Biliç'le aylar önce el sıkışanlar, Lokomotif Moskova'ya gidişine nasıl göz yumdular? İnanılır gibi değil.

...

Hep ayaktopu derken Roland Garros'u atlamayalım. Dünyanın en önemli toprak kort tenis mücadelesini yayınlama şerefi NTV Spor'a nasip oldu. Eurosport'u da atlamayalım. Maria Sharapova'ya kupasını vermek Monica Seles'e düştü. İlginç olan, kortlarda en çok bağıran isim Seles'ti. Sonuncusu Sharapova. Kemal Belgin Dostumuz, Monica'nın maçlarını hiç kaçırmazdı.

***

Pazar Sürprizi'nden bir tanımlama; 'Marilyn Monroe'nun dublörü'. Bakıyoruz, fıstık gibi gencecik biri. Marilyn'in dublörü olsaydı, şimdi 90 ile 100 yaşlarındaydı. Anlaşılan program metnini hazırlayanlar 'Fazla boş'.

...

snrlu.jpgDaha bir hafta önce 'Beyoğlu'nda masa-sandalyeler geri döndü' denirken durum aniden değişti. Şimdi de, müşteriler turist demeden, çilingir sofraları dağıtılıyor. Neden? Çünkü, yerel seçimlerin öne alınması söylentisi balon çıktı.

...

İkinci Sandal'dan sonra, ikinci Sarıkaya da CD çıkardı. Burak Sarıkaya'nın albümü 9 şarkıdan oluşmakta. Komşu Şarkılar'daki bestelerin dördü bu gence ait. Gerçekten çok beğendik.

(Akşam gazetesinden alınmıştır)